YUKARI

Röportajlar

Eklenme Tarihi: 06 Nisan 2015

Özcan Türkakın’la Türkiye’nin sürdürülebilirlik yolculuğunu konuştuk

  • Sürdürülebilir bir gelecek kurmak, farklı boyutlarda pek çok adım atmayı gerektiriyor. Bu adımların bazıları günlük alışkanlıklarımızdaki küçük değişimlerden oluşurken, bazı adımlar ancak büyük çaplı projelerle atılabiliyor. Bu projeler geliştirilirken inovasyon, planlama, proje yönetimi ve tabii ki finansman gibi faktörler sürdürülebilirliğin vazgeçilmezi haline geliyor.
     
    Sürdürülebilirliğin finansmanı konusunda Türkiye’nin öncü kuruluşlarından Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) bu yıl 65. kuruluş yılını kutluyor. TSKB Genel Müdürü Sayın Özcan Türkakın sorularımızı cevaplayarak, Türkiye’nin sürdürülebilirlik yolculuğu hakkında bilgi verdi, iklim değişimi gibi konularda iş dünyasının atması gereken adımlar hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Sürdürülebilirliğin ekonomik faaliyetlerin her aşamasına dahil edilebileceğini belirten Türkakın, iş dünyasındaki dönüşümle bu alanda önemli farklar yaratmanın mümkün olduğuna inanıyor.

    Bu yıl TSKB 65. yılını kutluyor. Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda TSKB’nin rolü ne oldu?
    TSKB 1950 yılında Türkiye'nin ilk özel kalkınma ve yatırım bankası olarak kuruldu. Kurulduğumuz günden bugüne kadar geçen 65 yılda ülkemiz büyük değişimler yaşarken bankamız da bu süreçte önemli projelere imza atarak değişimin içinde yer aldı ve ülke kalkınmasına somut katkılar sağladı. Kalkınma misyonuyla başladığımız bankacılık yolculuğumuzda ilk Türk otobüsü, Türk otomobili ve otomobil lastiği üretimleri gibi pek çok proje TSKB tarafından finanse edildi. Bu ilkler arasında kimi zaman Türk müzik plağı, ansiklopedi ve sinema sektörü kredisi gibi ilginç başlıklar da yer aldı.
     
    Sürdürülebilirliğin finansman boyutu ise TSKB için her zaman çok önemliydi. Bu bağlamda ülkemizde özel sektörün düşük karbonlu ve daha verimli bir üretim düzeyine geçmesine yönelik önemli katkılar sağlıyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın temiz enerji projesine finansal destek verdik. Böylece ülkemizin yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık yüzde 14’üne denk gelen kurulu gücün hayata geçmesini sağladık. Sürdürülebilir üretim için en önemli başlıklardan olan enerji verimliliği konusunda son 5 yıldır sağladığımız kredilerle 60 tesis daha verimli enerji düzeyine geçti. Destek verdiğimiz tüm bu yatırımlarla ülkemiz enerjide daha az dışa bağımlı hale gelirken, yıllık karbondioksit salımı da 7,2 milyon ton azaldı.
     
    Kredilendirme faaliyetlerimizde, yatırım tutarından bağımsız tüm projelerin çevresel ve sosyal risklerini ölçüyor olmamız da ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik önemli bir taahhüdümüz.

    Kurumsal yönetişim de sürdürülebilirliğin önemli bir boyutu. TSKB’nin bu alanda başarılı uygulamalara sahip olduğunu biliyoruz. Bu konudaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
    TSKB’de şeffaflığın ve kurumsal yönetim kültürünün uzun bir geçmişi var ve her yıl artan kurumsal yönetim derecemizle bu kültürü perçinliyoruz. 65. kuruluş yılımızda BIST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde “En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Kuruluş” ödülüne bir kez daha layık görülmekten de büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz.
     
    Sürdürülebilirliği stratejilerinize ve iş süreçlerinize nasıl entegre ediyorsunuz?
    Sürdürülebilir kalkınmaya destek vermek, TSKB’nin ana misyonunu oluşturuyor. Sürdürülebilirliği tüm boyutlarıyla ele alan politikalarımız, 360 derece ölçme ve değerlendirme süreçlerimizle, bankacılık faaliyetlerimizin çevresel ve sosyal etkilerini etkin bir şekilde yönetiyoruz.
     
    Sürdürülebilirliği stratejilerimize, hizmetlerimize ve iş süreçlerimize entegre edebilmek için yönetim kurulumuz ve üst yönetim ekibimizden oluşan 4 kişilik bir komitenin koordinasyonunda geniş katılımlı bir ekip ile hareket ediyoruz. Tüm banka çalışanlarımızın sürdürülebilirlik projelerine dahil olmasına da özel önem gösteriyoruz.

    “Sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi gibi düşünebiliriz. Hayata bakışımız böyle şekillendiğinde,
    rutin faaliyetlerimizde yapacağımız küçük değişiklikler bile önemli sonuçlar veriyor.”


    %100 yeşil enerji kullanıyoruz


    Ofis içi sürdürülebilirlik uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
    Kurduğumuz Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi’yle 2005’ten beri kendi faaliyetlerimizden kaynaklanan tüm çevresel etkilerimizi ölçüyor ve azaltmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede, 2006’da ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgesi alan ilk Türk bankası olduk. 2009’dan beri tüm hizmet binalarımızda %100 yeşil enerji kullanıyoruz. Tabii ki bunun somut sonuçlarını alıyoruz. Örneğin son beş yılda karbon ayak izimizi yüzde 40 azalttık. Karbon-nötr bankacılık yaptığımız için azaltamadığımız karbon miktarını Gold Standart Karbon Kredisi alarak dengeliyoruz.

    Yeşil enerji kullanımı kadar kaynak verimliliğine de önem veriyoruz. Üstelik bu konuda yaptığımız iyileştirmelerle sağladığımız olumlu gelişmeler sadece ofislerimizi etkilemiyor. Çalışanlarımız verimlilik konusunda duyarlı oldukları için, buradaki uygulamalarımızı iş dışında da devam ettirebiliyorlar. Böylece sürdürülebilirlik bir yaşam tarzı haline geliyor.

    TSKB’den Sürdürülebilir Rakamlar:

    2009 yılından beri tüm hizmet binalarında %100 yeşil enerji kullanılıyor.

    Son 5 yılda karbon ayak izi %40 azaltıldı.

    2008 yılından bu yana karbon-nötr bankacılık yapılıyor: Azaltılamayan karbon miktarı Gold Standart Karbon Kredisi alınarak dengeleniyor.

    Binalarda yapılan değişiklikler sayesinde

    Elektrik %25

    Doğalgaz %32

    Kağıt %27

    Su %32

    daha az tüketiliyor.

     

    TSKB’nin deneyimlerinden hareketle, iş dünyası ve sürdürülebilirlik hakkında neler düşünüyorsunuz?
    Sürdürülebilirliği bir rekabet unsuru olarak değil, ekonominin tüm aktörleri için ortak bir amaç olarak değerlendiriyoruz. Sürdürülebilir bir geleceği beraberce inşa etmek için deneyim paylaşımının önemi büyük.
     
    Diğer yandan bu konuyu çok sistemli bir şekilde ele almak gerekiyor.Sürdürülebilirliği kurumsal stratejilerden başlayarak iş süreçlerine, ürün ve hizmetlere entegre etmek gerekiyor.
     
    Bununla beraber, sürdürülebilirlik-iş dünyası ilişkisi büyük sanayi ya da finans kuruluşlarını ilgilendiren bir konu gibi işlense de, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak isteyen herkesin bu konuda sorumluluğu olduğunu akılda tutmak gerekiyor.
     
    Sürdürülebilirlik perspektifinden Türk bankacılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce sektör hangi noktada?
    Türkiye’deki pek çok finans kuruluşu iç işleyişlerinde çevre etkilerini ölçmek ve azaltmak için farklı çalışmalar yapmaya başladı. Bu tabii ki olumlu bir gelişme fakat sürdürülebilir bankacılık denince, işin kredilendirme boyutunu da düşünmek, finanse edilen her projenin çevresel ve sosyal etkilerini gözetmek gerekiyor. Türkiye’de bu iki konuyu başarılı bir şekilde yöneten banka sayısında son yıllarda artış olmasına karşın, konuyu çevresel bankacılıktan sürdürülebilir bankacılık konseptine taşıyabilmek için sektör olarak önümüzde hala önemli bir yol olduğunu söyleyebilirim.
     
    Bize biraz da sosyal sorumluluk projelerinizden bahsedebilir misiniz? Bu vesile ile Çevreciyiz.com hakkındaki görüşlerinizi de almak isteriz.
    TSKB olarak 2007 yılından bu yana sosyal sorumluluk projelerinde sürdürülebilirlik ve çevreye odaklanıyoruz. Bankamızın misyonuyla bu kadar örtüşen alanlara destek verdiğimiz için de mutluyuz. İklim değişikliği, enerji ve karbon yönetimi, sürdürülebilirlik başta olmak üzere dünyanın geleceği açısından risk oluşturan çevresel konularda iş dünyası ve üniversitelerde farkındalığı artırmak için çalışıyoruz. 

    Çevreciyiz.com tüm bu projelerimizin odağında yer alıyor. Sosyal medyada da aktif olarak içerik paylaşan bu platformumuz çevre ve sürdürülebilirlik alanında önemli bir mecra haline geldi. Bugün sürdürülebilirlik konusunda iş yapan pek çok kurum ve inisiyatif, projelerini editoryal ekibimizle paylaşarak cevreciyiz.com’da yer almak istiyor. İş dünyasına ilham veren, içeriği ve duruşu ile takipçilerinde güven uyandıran böyle bir projenin destekçisi olmak bizleri çok mutlu ediyor.

    Diğer yandan son 3 yıldır üniversitelere yönelik bir sürdürülebilirlik okur-yazarlığı programı olan “Sürdürülebilirlik Atölyeleri”ni düzenliyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek kurmak için gençlerimizi bilgilendirdiğimiz ve birlikte vaka çalışmaları yaptığımız bu atölyelere çok önem veriyoruz.

    Karbon ayak izi konusu da önemsediğimiz ve farkındalık oluşturmak istediğimiz bir kavram. Karbon nötr bankacılık kapsamında sadece ofislerimizin değil tüm etkinliklerimizin karbon ayak izini silmek için adımlar atıyoruz. Bunun ilk uygulamasını İstanbul Müzik Festivali’nde TSKB sponsorluğunda düzenlenen konserin karbon ayak izini silerek yaptık. Konsere gelen tüm konukların ve müzisyenlerin konser ulaşımlarından kaynaklanan karbon ayak izini hesapladık ve Gold Karbon Kredisi satın alarak bu ayak izini sildik. Her bir konuğa da bir karbon sertifikası verdik. Bu proje ile sanırım karbon konusunu sanatsal perspektiften ele alarak yeni bir ilke daha imza atmış olduk.

    Çevreciyiz ekibi olarak, sürdürülebilir bir gelecek için hem bireylere hem de iş dünyasına yönelik farklı bilgiler ve öneriler vermeye çalışıyoruz. Bu bağlamda sizin bizimle paylaşmak istediğiniz bir mesaj var mı?
    Geçtiğimiz ay arka arkaya Dünya Ormancılık Günü ve Dünya Su Günü’nü kutladık. Bu önemli tarihlerde bir kere daha kaynaklarımızın ne kadar sınırlı olduğunu hatırladık. Belki daha az kağıt tüketmek veya suyu daha dikkatli kullanmak için adımlar atmaya karar verdik. Bu tabii ki çok önemli, çünkü küçük değişikliklerle önemli farklar yaratmak mümkün. Bununla beraber gerçek dönüşüm, sürdürülebilirliği hayatımızın merkezine oturttuğumuz zaman başlıyor. Buna bir yaşam tarzı oluşturmak da diyebiliriz. Kağıtların arkasını da kullanıp daha sonra geri dönüştürmek veya asansör yerine merdiveni kullanmak… Bazılarımız için bunlar birer seçim değil, olması gerekenin kendisi. Hepimiz sürdürülebilirliği hayatımızın her alanına bu şekilde dahil ettiğimizde değişim kaçınılmaz olacak. İşte o zaman, dünyayı bizden sonraki kuşaklara bulduğumuzdan daha iyi şekilde bırakabileceğiz.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu