Gülümsemenin gizli gücü

• Bu haftanın video önerisi, gülümsemenin hayatımızda yaratacağı farkları anlatıyor. Ron Gutman'ın paylaştığı bilgileri dinleyince içinizden gülümsemek gelebilir.

  Tanımadığınız biriyle dar bir kaldırımda karşılıklı sıkışıp kaldığınız oldu mu? Birbirine yol vermek istemeyen iki inatçı ve muhtemelen asık suratlı keçi gibi. Bir adım atılsa yol açılacak ama kimse taviz vermek istemiyor. Akşama kadar kaldırımda beklemek yerine senaryoyu başa saralım ve suratınıza bir gülümseme yapıştıralım. Acaba yol daha kolay açılır mıydı?
  
  
  Ron Gutman, gülümsemenin tüm kapıları açan bir süper güç olduğuna inanıyor ve TED konuşmasında bu konuda yapılan farklı araştırmalara dair veriler paylaşıyor:
  
  
  1. Gülümsemeye rahimde başlıyor, huysuz bir bebek de olsak uykumuzda gülümsemeye devam ediyoruz. Görme engelli bebekler bile sese tepki verip gülümsüyor.
  2. Gülümsemek, dünyadaki bütün insanların ortak özelliği. Farklı kültür ve uygarlıklarda farklı hayatlar yaşamamız bir şey değiştirmiyor. Paul Ekman’ın Papua Yeni Gine yerlileri arasında yaptığı araştırma bunu kanıtlıyor: Batı uygarlığıyla neredeyse hiç bağlantıya geçmemiş yamyamlar mutluluklarını gülümseyerek gösteriyor.
  3. İnsanların %33’ünden fazlası günde 20 kereden fazla gülümsüyor. %14’ten azıysa günde 5 kereden az gülümsüyor. Gülümseme rekoru çocuklara ait: Günde 400 kere.
  4. Öğrencilerin yıllık fotoğraflarındaki gülümseyen pozlarıyla onları bekleyen gelecek arasında bağlantı var. İş hayatındaki başarı, uzun ömürlü evlilik, mutluluk endeksinde alınan puan ve başka insanlar için ilham kaynağı olma gibi kriterlere göre değerlendirilince görülüyor ki, gülümseyen öğrenciler gelecekte daha çok “kazanıyor”.
  5. Sporcular, beyzbol kartlarındaki fotoğraflarına göre değerlendiriliyor ve gülümseyen oyuncuların daha uzun ömürlü olduğu gözlemleniyor.
  6. Gülümseyen birine asık suratla bakmak neredeyse imkansız çünkü gülümsemek bulaşıcı. Yüz kasları ister istemez tepki veriyor. Adeta refleks gibi, bize gülümseyen birini görünce dayanamayıp gülümsüyoruz.
  7. Darwin’e göre, sadece iyi hissettiğimiz için gülümsemiyoruz, aynı zamanda gülümsediğimiz için iyi hissediyoruz. Gülümseme kaslarına botoks uygulanan hastalar, botoks sonrasında gülümseyemedikleri için beyinlerinin mutluluk merkezine daha az sinyal gönderiyor.
  8. Sahte gülümsemeleri anlamanın yolu da kendi gülümsememize güvenmekten geçiyor. Normal şartlarda, sahte bir gülümsemeyi rahatlıkla ayırt edebiliyoruz fakat bir kalemi ağzımıza enlemesine alıp gülümseme kaslarımızın üzerine bastırdığımızda, doğru tahmin yapmakta zorlanmaya başlıyoruz.
  9. Gülümsemek, stres hormonları kortizol, adrenalin, dopaminin seviyesini azaltıp, endorfini dengeliyor ve tansiyonu düşürüyor.
  10. Çikolata yedikçe mutlu hissedenler, sıkı durun: Bir kere gülümsemenin beyinde yarattığı etki 2.000 bar çikolataya eşit.
  11. Gülümsedikçe kendimizi daha güzel hissediyoruz. Çünkü gülümsediğimizi gören insanlar bize gülümseyerek bakmaya başlıyor. Biz de buradan “beğenildiğimiz” anlamını çıkarıyoruz.
  
  

   

  Ron Gutman, “Daha uzun, mutlu ve sağlıklı bir hayat için gülümseyin.” diyor. Biz izleyip yazarken bolca gülümsedik, umarız sizde de aynı etkiyi yapar.