Yine Sabataj, Yine Doğal Alanlarımız!

• Koruma altındaki sulak alanlarımızdan biri olan Göksu Deltası’na yapılan sabotaj binlerce dönüm alanın ve birçok canlının yok olmasına neden oldu.
      

  12.02.2008 TÜRÇEK Basın duyurusu

  Biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip sulak alanlarda yaşanan insan baskısına bir yenisi daha eklendi. Ramsar Sözleşmesi ile korunması taahhüt edilen ve aynı zamanda “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiş Göksu Deltası’nda sabotaj sonucu çıkan yangında 4 bin dönümlük sazlık, barındırdığı binlerce canlı türüyle beraber yakıldı.

  Deniz kaplumbağalarının önemli bir konaklama alanı olan Göksu Deltası, aynı zamanda 332 kuş türünün yanında 6’sı endemik 38’i de “kırmızı listede” olmak üzere onlarca önemli bitki türünü barındırmaktaydı. Çetin geçen kış şartlarından dolayı İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde bulunan pek çok kuş türü için adeta barınma alanı olan deltada pek çok sürüngen ve memeli hayvan yaşamaktaydı. 

  “Bilinçli cehalet”in son örneği olan bu yangın sonucunda binlerce hayvan telef oldu ve doğal ekosistem bir kez daha onarılamaz şekilde bozuldu. Balıkçılığın sürdürülebilirliliği açısından da önemli sahalar olan deltalara yapılan bu tür saldırıların ekosistemde geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olduğu unutulmamalıdır.

  Yangının önemli sonuçlarından birisi de bu tür alanlarda olabilecek yangınlara karşı yeterli donanımımızın olmadığının anlaşılmasıdır. Akşam saatlerinde çıktığı ifade edilen yangın 6 saat sonra ancak yanacak saz kalmayınca kendiliğinden sönebildi. TÜRÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Doç Dr. Barbaros Gönençgil “Kaderine terk edildiği anlaşılan sulak alanlarımıza karşı 1994 tarihinde yürürlüğe giren “Ramsar Sözleşmesi” çerçevesinde yükümlülüklerimizin olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu, hem uluslararası sözleşmelerden gelen sorumluluğumuz hem de vicdani görevimiz olmalıdır” dedi.

  Ayrıntılı bilgi için: Kerem Ateş – Genel Sekreter 
                                 Tel: 0 216 3380017 
                                  E-posta: kerem@turcek.org.tr