Sanatla iklim göçü anlatılıyor

• Gerçek boyutlu kuklalarla yola çıkan “The Herds” projesi, iklim krizinin zorunlu göçlere etkisini 20 bin kilometrelik bir yolculukla görünür kılıyor.

  Suriyeli mülteci çocukların yaşadıkları zorlukları gündeme getirmek amacıyla tasarlanan, Gaziantep'ten Londra'ya yürütülen 3.5 metrelik kukla küçük Amal'ı tasarlayan The Walk (yürüyüş) ekibi, bu sefer de iklim krizine dikkati çekmek istiyor. "Kongo havzasından Kuzey Kutbu'na" sloganıyla başlayan kamusal sanat girişimi olan ‘The Herds - Sürüler'e katılanlar, gerçek boyutlu 40 kukla hayvanla, iklim değişikliğinin neden olduğu göçe dikkati çekmek için 20 bin kilometre yol alacak. Yolculuk boyunca geçilecek 20 kentte kamuya açık mekânlarda sürpriz birçok aktivite düzenlenecek.
  
  Üçüncü durak Dakar’da coşkulu karşılama
  Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin başkenti Kinşasa'da 10 Nisan'da yola çıkan ve ardından Lagos'a ilerleyen Sürüler, üçüncü durak olan Dakar'da büyük bir coşkuyla karşılandı. Dakar'ın ikonik ve en kalabalık yerleşimlerinde Medina'da bir akşamüstü ansızın ortaya çıkan Sürüler, yerel sanatçılarla sokak gösterisi yaptı. Ertesi gün kentin kıyı semti Ngor'da bir kavşakta toplanan proje katılımcıları, dar sokaklardan geçerek bölge halkıyla yerel şarkılar eşliğinde sahile ulaştı.
  
  Kuzey kutbuna Ağustos’ta ulaşacak
  Etkinlik kapsamında kukla hayvanlar, Dakar etabının son ayağında ise uçsuz bucaksız Golf Sud plajında Senegal, Gambiya ve Gine Bissau'da yaşayan Jola etnik grubuna ait mitolojik karakter ‘kumpo’ ile dans etti. Binlerce kişinin katıldığı Dakar'daki gösterilerin ardından Sürüler; Marakeş, Kazablanka, Rabat, San Fernando, Cadiz, Madrid, Barselona, Marsilya, Arles, Venedik, Paris, Londra, Manchester, Aarhus, Kopenhag, Stockholm ve Trondheim'i geçecek. Sürülerin, yolculuğunu sonlandıracağı Kuzey Kutup Dairesi'ne Ağustos ayı başında ulaşması bekleniyor.
  
  2 binden fazla kişiye kuklacılık eğitimi verilecek
  Zürafa, goril, zebranın da aralarında bulunduğu ilk kuklalar, Cape Town'daki Ukwanda Kukla ve Tasarım Sanat Kolektifi tarafından geri dönüştürülmüş ahşap malzemelerle yapıldı. Güzergâhtaki kentlerde proje kapsamında 2 binden fazla kişiye gönüllü kuklacılık eğitimi verilecek. Projeye, yol boyunca yeni kuklalar eklenecek ve hayvan sayısı Norveç'e ulaşıldığında 150'yi geçecek. Projenin internet sitesinde de evde kukla hayvan yapımına ilişkin düzenli içerik paylaşılacak.
  
  "Kinşasa ile Trondheim'ı birbirine iklim krizi bağlıyor"
  Sürüler'in Filistinli sanat yönetmeni Amir Nizar Zuabi, Sürüler girişiminin, Amal projesinin devamı olduğunu belirtti. 2021'de yola çıkan Amal ile Gaziantep'ten Londra'ya yürürken Avrupa'da birçok Afrikalı iklim mültecisine rastladığını dile getiren Zuabi, iklim sorununun, bugün milyarlarca kişiyi etkileyen ‘en büyük siyasi kriz’ olduğunu vurguladı. Göç ve mültecilikle ilgili başka bir proje yapmaya Amal ile yoldayken karar verdiğini anlatan Zuabi, doğayla insan ilişkisini yeniden kurguladıkları projede, kukla hayvanları kamusal mekânlarda beklenmedik şekilde insanlarla buluşturmak istediklerini kaydetti.
  
  “Birlikte hareket edersek çözebiliriz”
  Projenin Kinşasa'dan başlamasının da önemli olduğuna dile getiren Amir Nizar Zuabi, şöyle devam etti: "İklim krizi artık küresel bir sorun ve bu sorunun ana kaynağı gelişmiş Batılı devletler ancak bedelini en çok ödeyenler ise Afrikalılar. Amazon ormanlarından sonra dünyanın ikinci büyük akciğeri kabul edilen Kongo Havzası'ndan başlamak çok önemliydi. Kinşasa'dan Trondheim'a (Norveç) ilerleyecek bu projenin içinde yer almaktan gurur duyuyorum. İki kent de birbirinden öyle farklı hatta birbirlerinin tam manasıyla zıttı ama aynı zamanda birbiriyle de bağlantılı. Kinşasa ile Trondheim'ı iklim krizi birbirine bağlıyor. Kinşasa'da olan Trondheim'ı etkiliyor, Kuzey Kutbu'nda yaşananlar Kinşasa'da hissediliyor. Hepimiz aynı sorunlarla mücadele ediyoruz. Ancak birlikte hareket edersek bunları çözebileceğiz. İklim felaketleri artık her yerde karşımızı çıkıyor. Valensiya sular altında kalıyor, Los Angeles yangınlarla mücadele ediyor. Hepimiz artık aynı gemideyiz."
  
  2050'ye kadar 200 milyondan fazla kişi iklim mültecisi olabilir
  Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) göre de 2050'ye kadar 200 milyondan fazla kişi kuraklık, sel, fırtına, deprem, orman yangını, yükselen deniz seviyesi ve aşırı sıcaklıklar gibi çevre felaketleri yüzünden yerlerinden olabilir. BMMYK, 2008'den bu yana her yıl 21,5 milyon kişinin iklim değişikliğinin nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını ortaya koyuyor. Dünya Bankası’nın 2021 Groundswell Raporu'na göre de küresel ısınma hız kesmeden devam ederse Sahra Altı Afrika, 2050'de 86 milyon ile en yüksek sayıda ülke içi göç eden iklim mültecisine ev sahipliği yapacak bölge olacak.