Bali Konferansı Başladı

• Yaklaşık 200 ülkeden temsilciler, iklim değişikliği ile mücadele yollarını görüşmek üzere Endonezya'nın Bali kentinde biraraya geldi.    

  03.12.2007 BBc Turkish

  Birleşmiş Milletler'in öncülüğünde bugün başlayan iki haftalık toplantıda, geçerlik süresi 2012 yılında dolacak olan Kyoto Protokolü'nün yerini alacak yeni bir anlaşma için müzakere çerçevesi ve takvimi belirlenmesi öngörülüyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri yeni anlaşmanın iki yıl içinde hazırlanmış olmasını umuyorlar.

  BM himayesinde çalışan binlerce bilimadamının bu yıl açıkladığı dört ayrı bilimsel raporda, iklim değişikliğinin insan eliyle oluştuğu ve sonuçlarının felakete yol açabileceği belirtilmişti.

  Birleşmiş Milletler'in iklim değişimi ile mücadeleden sorumlu yetkilisi Yvo de Boer, konferansta Amerika Birleşik Devletleri'nin de kilit bir rol oynayacağını belirtti; ABD'nin desteği olmaksızın iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik uzun vadeli bir strateji geliştirilebilmesinin makul olmayacağını belirtti.

  ABD, iklim değişikliğine yol açtığı düşünülen sera gazlarının en büyük üreticisi. ABD ve Avustralya sera gazlarının 1990'daki düzeylerinin yüzde 5 altına çekilmesini hedefleyen Kyoto Protokolü'nü uygulamaya koymamıştı. Ancak Avustralya'da bugün iktidarı devralan yeni hükümet, anlaşmayı onaylayıp uygulayacağını belirtiyor.

  Kimden, ne beklenmeli?

  Toplantıda Washington yönetiminin desteğini alabilecek bir formül geliştirilmeye çalışılırken, ekonomileri hızla gelişen Çin, Hindistan gibi ülkelerden de ne gibi adımlar bekleneceği tartışılacak. Kyoto Protokolü, sorumluluğu gelişmiş ülkelere veriyor; gelişmekte olan ülkelerden herhangi bir somut eylem beklemiyordu. Özellikle ABD, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin de fedakarlık yapmasını istiyor. Bu ülkeler ise mücadele sorumluluğun önce yıllar yılı atmosfere zehirli gazlar bırakagelmiş olan sanayileşmiş ülkelere düştüğünü savunuyorlar.

  ABD konferansta masaya otururken, tavrında herhangi bir değişiklik görünmüyor. Ancak Amerikan heyeti esnek ve yapıcı davranacaklarını söylüyor. ABD Başkanı George Bush, bağlayıcı sınırlamalar yerine daha temiz teknolojilerin geliştirilmesini savunuyor. Avrupa Birliği ise bağlayıcı hedeflerden yana. Birlik kendi sınırları içinde 2020'ye dek sera gazlarını yüzde 20 azaltmayı hedefliyor.

  Toplantıda; ayrıca karbon salımı ve sıcaklık artışlarını sınırlayacak uzun vadeli bir hedef belirlenmesi, gelişmiş ülkelerin daha ciddi sınırlamalara ikna edilmesi, karbon pazarlarının genişletilmesi, temiz teknoloji imkanlarının araştırılması ve paylaşımları konusunda işbirliği, iklim değişikliğinin yarattığı risklerden en olumsuz şekilde etkilenecek ülkelerin küresel ısınmaya ayak uydurmasına yardım için kaynak sağlanması ve tropikal ormanların korunması gibi başlıklar ele alınacak.

  Ancak Bali toplantısının sonunda, dönüşüm sağlayacak bir protokolün tüm hatlarıyla ortaya çıkmış olması beklenmiyor. Bu konudaki müzakereler, muhtemelen daha uzun süre devam edecek.

  Toplantıda Türkiye'yi de Çevre Bakanlığı'ndan bir heyet temsil ediyor.

  Hükümetlerarası İklim Değişikliği Kurulu'nun (IPCC) bu yıl açıkladığı değerlendirme raporunda önümüzdeki yüz yılda dünyanın 1,8 ila 4 derece arasında ısınacağı tahmininde bulunulmuştu. BM İklim Değişikliği ile Mücadele Çerçeve Konvansiyonu ise dünyanın en zengin 40 ülkesinin 2005 yılı itibariyle yarattığı sera gazlarının tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktığını duyurmuştu.

  http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2007/12/071203_un_climate.shtml