Dünyanın doğal ve kültürel mirası risk altında

•  Avrupa'daki UNESCO Mirası alanları, iklim değişikliği nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya.

  İklim değişikliği sadece günlük yaşamımızı değil, insanlığın kültürel ve doğal mirasını da tehdit ediyor. İsviçre buzullarından, İspanya’nın Doñana Ulusal Parkı’na kadar uzanan bir coğrafyada yer alan 17 Avrupa Dünya Mirası alanı, sel ve kuraklık gibi iklimsel riskler nedeniyle ciddi tehlike altında bulunuyor. Bu alanlar, yüzlerce yıldır insanlık tarihine tanıklık eden yapılar ve doğal oluşumlar olmalarına rağmen, iklim değişikliğinin getirdiği bu yeni tehditlerle karşı karşıya.
  
  En riskli miras alanları İsveç ve Fransa’da
  İsveç’in Engelsberg Demir Fabrikası, iklim değişikliğinin Avrupa’daki en büyük kurbanlarından biri olabilir. 17’nci yüzyıla kadar uzanan tarihiyle bu demir fabrikası, Avrupa sanayi kompleksinin seçkin bir örneği olarak kabul ediliyor. Ancak yüzey ve nehir taşkınları tehdidi altında olan bu alan, küresel sera gazı emisyonları azaltılmazsa geri dönüşü olmayan hasarlara uğrayabilir. Benzer şekilde, Fransa’daki Grotte Chauvet-Pont d'Arc mağarası da büyük risk altında. 32.000 yıl öncesine kadar uzanan bu mağara, dünyanın bilinen en eski figüratif çizimlerini içeriyor ve toprak kaymaları ile yüzey taşkınları tehdidiyle karşı karşıya.
  
  Doğal güzellikler tehdit altında
  İsviçre Alpleri'ndeki Jungfrau-Aletsch bölgesi, Avrupa'nın en büyük buzulu olarak biliniyor. Ancak nehir taşkınları bu bölgeyi de tehdit ediyor ve bu muhteşem doğal güzellik yakın gelecekte büyük zararlar görebilir. Almanya’daki Zollverein Kömür Madeni Sanayi Kompleksi ve Norveç’teki Rjukan-Notodden endüstriyel miras alanı da benzer şekilde yüzey taşkınları ve iklim değişikliği kaynaklı diğer tehlikelerle yüzleşiyor. Fransa’daki Fontenay Sistersiyen Manastırı, 1119 yılında kurulmuş bir başka kültürel miras alanı. Ancak sera gazı emisyonları azaltılmazsa, bu tarihi yapı su taşkınları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bulgaristan'ın Srebarna Doğa Koruma Alanı ve Romanya'daki biyolojik çeşitliliğiyle ünlü Tuna Deltası gibi doğal alanlar da, nehir taşkınlarının tehdidi altında.
  
  Mirasımızı korumak için harekete geçmeliyiz
  Climate X'in CEO'su Lukky Ahmed’in belirttiği gibi, iklim değişikliği sadece doğal ve kültürel miras alanlarını değil aynı zamanda dünya genelindeki toplulukları ve ekonomileri de derinden etkiliyor. UNESCO Dünya Mirası alanlarının kaybedilmesi, insanlık için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hükümetler, korumacılar ve küresel toplum, gezegenimizin korunmasına öncelik vermeli ve geleceğimizi güvence altına almak için acil adımlar atmalı. Avrupa'daki bu Dünya Mirası alanları, insanlık tarihinin ve doğal güzelliklerin eşsiz örneklerini barındırıyor. Ancak iklim değişikliği bu eşsiz hazineleri tehdit ediyor ve eğer harekete geçmezsek, onları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
  
  Kaynak: Euronews