İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yeni Dönem: ClimateGPT

• Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk olan yapay zekâ dil modeli ClimateGPT'yi tanıttı.

  Yapay zekâ dil modelleri, yaşamın birçok alanında kolaylık sağlasa da, bazen iklim krizi gibi spesifik konularda yetersiz kalabiliyor. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla geliştirilen ClimateGPT, bilim insanlarına ve iklim krizi konusunda çalışan araştırmacılara doğru bilgi sağlamayı hedefliyor.
  Erasmus AI tarafından geliştirilen ClimateGPT’nin odağı, yalnızca iklim değişikliği ve bunun bilimsel ve sosyal etkileri. Model, 200 milyondan fazla akademik çalışmayı içeren veri tabanıyla, sorulan soruları makaleleri kaynak göstererek yanıtlıyor. Güneş enerjisi ve hidroelektrik enerji kullanılarak eğitilen ve veri merkezi oluşturulan yapay zekâ modeline erişmek için, kullanım amacını belirten talep formunu doldurmak yeterli oluyor.
  
  Modelin gelişimi ve ileriye dönük planlar
  Yapay zekâ modellerinin gelecekte belirli temalar ve hedefler doğrultusunda şekilleneceğini belirten Erasmus AI’nın CEO’su Daniel Erasmus, iklim değişikliği gibi önemli bir konuyu ele almak istediklerini söyledi. Erasmus, son 10 yıldaki aşırı hava olaylarını ve El Nino ile La Nina etkilerini de göz önünde bulundurarak, modele iklime özgü veriler eklediklerini ifade etti.
  Erasmus, ClimateGPT’nin bilimsel makalelerden bilgi aldığını ve kaynakları kullanıcılarla paylaştığını vurguladı. Modelin amacı, toplumun düşük karbonlu yaşam tarzına daha hızlı adapte olmasını sağlamak ve iklim değişikliğinin topluma etkilerini ele almak. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni modele öğrettiklerini ifade eden Erasmus, Küresel Güney ülkelerinin iklim değişikliği yükünü taşıdığını ve bu nedenle eşitlik gibi konulara da odaklandıklarını belirtti. İklim değişikliği karşısında erken harekete geçmenin önemine dikkat çeken Erasmus, geç harekete geçmenin maliyetinin 100 trilyon dolar olduğunu belirtti.
  
  Dezenformasyonla mücadeleye destek
  Erasmus, ABD'deki Georgetown Üniversitesi ile iş birliği yaparak modelin doğruluğunu test ettiklerini ve yanıtların ortalama yüzde 82 oranında doğru çıktığını söyledi. Modelin veri tabanını her geçen gün geliştirerek daha verimli cevaplar sunmayı amaçladıklarını belirten Erasmus, ClimateGPT’nin iklim değişikliği konusunda dezenformasyonla mücadeleye katkı sağlamak istediğini de ekledi. ClimateGPT’ye sorulan sorular arasında, kurumların karbon ayak izlerini azaltma yolları ve yaşadıkları bölgelerin iklim krizine karşı kırılganlıkları hakkında bilgiler yer alıyor.