YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 24 Şubat 2023

Depremle oluşan yeryüzü olayları neler?

  • Bilim insanları depremin ardından bölgede gerçekleşen yeryüzü olaylarını ve değişimleri yorumladı.

    Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından bölgede gözlenen yüzey kırıkları, deprem sarsıntısı ve yer çekimiyle ilişkili yeryüzünde gelişen diğer olaylar bilim insanlarınca inceleniyor. AFAD koordinatörlüğünde Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ile Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak'tan oluşan ekip yaptıkları inceleme ve tespitler sonrasında kapsamlı rapor hazırlayacak.

    Kırıklar haritalandı
    Yaptıkları incelemelerle ilgili olarak AA muhabirine bilgi veren Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, bölgedeki depremlerin plaka sınırlarında meydana geldiğini belirtti. Özkaymak; "Bu depremlerle, kabul ölçeğinde yırtılmalar meydana geliyor. İlk deprem Hatay, Adıyaman, Malatya arasında yüzlerce kilometre uzunluğunda kırıklar meydana getirdi. Bunları haritaladık. Yaptığımız gözlemlerde sol yanal şekilde Anadolu bloğunun hareketini görüyoruz. Bu, depremin ilk şokunun neden olduğu deformasyon yani yüzey kırığı" diye konuştu. Bölge boyunca görülen yüzeydeki kırılma ve yer değiştirmelerin depremin kırdığı fayı gösterdiğini söyleyen Özkaymak, "Bununla beraber yer çekiminin de etkisiyle deformasyonlar oluyor. Bunlar da ikincil deformasyonlar. Bölgede ana şokla beraber sarsıntı meydana geldi ve deprem dalgaları oluştu. Bu dalgalar aynı, suya taş attığımızda dairesel dalgaların oluşmasına benzer şekilde karanın içerisinde dalgalar oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

    Volkanik lav akışı yok
    Kahramanmaraş Göksun Kuşkayası Dağı'ndaki yer hareketlerine değinen Çağlar Özkaymak şunları dile getirdi: "Orada gördük ki deprem ve ardından meydana getirdiği artçılarla beraber yüksek alanlarda kayalar, vadi boyunca aşağıya doğru dökülüyor. Orada bir alan var, uzaktan çok siyah görünüyor ama gittiğimizde çamur olduğunu gördük. Bir volkanik lav akışı söz konusu değil, çok bilgi kirliliği var burada. Orası zaten bir volkanik alan da değil, tortul kayaçların olduğu bir bölge. Kayalar tozu dumana katarak düşüyor, tozu havaya kaldırıyor. Toz, volkanik bir durum gibi algılanıyor ama bu, söz konusu değil."

    Zemin sıvılaşması nedir?
    Büyük depremlerde zemin sıvılaşmasının sıklıkla gözlendiğini anlatan Çağlar Özkaymak, bunun deprem açısından sıradan bir olay olduğu yorumunu yaptı. Özkaymak şunları söyledi: "Deprem sonrasında yeraltı su seviyesi yüksekse Amik Ovası gibi düz alanlarda, akarsu çökerleriyle buluşan kumlu malzeme, sürtünmenin azalmasıyla yukarı çıkıyor ve zemin, bataklık gibi davranıyor. Yerin altında kum, suyla beraber yüzeye çıkıyor, topraktan itibaren 14 metreye kadar olan kısımda yeraltı suyu varsa buna etki ediyor. Bu, Amik Ovası gibi alanlarda sıklıkla gözlenen normal bir olay. Bizim hatamız şu: Alüvyon bölgelere kentlerimizi inşa ettiğimiz için zeminlerden dolayı binaların ilk 2 katları toprağa gömülüyor ya da binanın yana devrildiğini görüyoruz."

    İskenderun deniz seviyesi kalıcı değil
    Çağlar Özkaymak, deprem sonrası İskenderun'da deniz seviyesindeki artışı değerlendirdi. Depremle yer kabuğunun sallandığını, doğal olarak bölgedeki sularda bir dalgalanma meydana geldiğini ve bunun depremlerden sonra sıkça rastlanan bir durum olduğunu kaydeden Özkaymak, suların zaman içinde dengeye geleceğini, insanları tedirgin edecek bir durum bulunmadığını aktardı.

    Yüzey kırıkları fayın yansıması
    Yaptıkları çalışmayla iki depremde kırılan fayı haritaladıkları bilgisini veren Çağlar Özkaymak, yüzeydeki kırıkların fayın yansıması olduğunu bildirdi. Özkaymak şu değerlendirmelerde bulundu: "Antakya ile Malatya arasında yaklaşık 300 kilometre mesafede çizgisel olarak, zaman zaman sıçrayarak devam eden deformasyon var. Yer yer 50 metreye ulaşan genişlikleri bulunuyor ve yüzeyi kırarak ilerliyor. Zaman zaman sıçrama olsa da çizgisel devamlılığı olan bir kırık, Türkiye diri fay haritasında da tanımlanmış faylar. Güneyde Hatay Kırıkhan'dan başlıyor, Hassa, İslahiye, Nurdağı, Türkoğlu'na, oradan Kahramanmaraş'ın güneyinden Gölbaşı'na, oradan da Adıyaman Çelikhan'a dönüyor. Yüzey kırıkları bir süre sonra yağışların etkisiyle kaybolacak ancak morfolojik olarak varlığını sürdürecek. Yüzey kırıklarında fay oldukça saçaklanarak ilerliyor. Nurdağı kısmında, Fevzipaşa'da çok net gözlemleniyor. Pazarcık bölgesinde çizgisel gidiyor ama bazı yerlerde saçaklanıyor. Bu, fayın geometrisi ile alakalı. Saçaklarda yüzey kırıkları kollara ayrılarak dağılıyor ama yerin derinliklerinde birleşerek ana kırığa gidiyor. Yüzeydeki bu görüntünün sebebi de oradaki kaya yapısı, kabuk yapısı ve fayın geometrisiyle ilişkili."

    Tatlı su kaynakları etkilendi mi?
    Yeraltında kayaçların içerisinde ya da kırıklarda yer alan su kaynaklarına da dikkat çeken Çağlar Özkaymak sözlerini şöyle tamamladı: "Bazı su kaynakları kesilebilir, bazılarının debileri artabilir, bazı sular yeraltında daha derinlerden gelen sıcak sular ile karışıp ısınabilir ya da mevcut sıcak sular, soğuk sular ile karışıp soğuyabilir. Suların kimyasal özellikleri değişebilir. Barajlar ve göller gibi yüzeydeki su tabanlarında sarsıntı ile oluşan su altı heyelanları, su altındaki sıvılaşmalar gibi olaylar gözlenebilir. Bu durumlarda suyun tabanındaki ya da kenarındaki kumlu, killi çamurlu malzeme ile karışması olağandır. Birkaç hafta içerisinde dengelenerek sabitlenir, paniğe sebep olacak bir şey değildir, depremlerden sonra sıklıkla gözlenen normal durumlardır."

    Kaynak: AA

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu