10.11.2007 Zaman
Balıkçılar, 'salya' olarak adlandırdıkları kirlilik sebebiyle ağ atmalarının imkansız hale gelmesinden yakınıyor. Eylül-mayıs ayları arasında avlanan balıkçılar, yaşanan çevre kirliliği sebebiyle ava çıkamıyor.
Küresel ısınma, Marmara Denizi'ni de vuruyor. Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle denizde biyolojik bir patlama yaşandı. Sıcaklığın normal olduğu yıllara göre çok daha fazla plankton üreyince kirlilik arttı. İç denizin hemen her tarafı denizanası cesetleri ve planktonlarla kaplandı. Denize yapılan deşarjlar ve Tuna Nehri'nden gelen kirlilikle ağırlığı artan bu madde, balıkçılara zor günler yaşatıyor. İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği Başkanı Ahmet Menekşe, denizanası ölülerinin, denizdeki yağı ve pisliği emdiğini söylüyor. Menekşe, "Balıkçılarımız ağlarını toplayamaz hale geldi. Şu an Marmara'da avlanmak neredeyse imkansız hale geldi. Bu kirlilik, akıntılarla Ege'ye inerek tuzlu suda kayboluyor. O günün gelmesini bekliyoruz" dedi.
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk de havaların sıcak gitmesi sebebiyle Marmara Denizi'nde plankton patlaması yaşandığını belirtiyor.
Kirlilik sebebiyle iflasın eşiğine geldiklerini belirten Balıkçı Ali Güney, "Balıkçıların birçoğu 1 Mayıs-1 Eylül tarihleri arasındaki yasak mevsimde ihtiyaçları için, sezonda 1 Eylül-1 Mayıs tarihleri arası ödemek koşulu ile kredi çekti. Denizdeki bu kirlilikten dolayı balık tutamadıkları için çok sayıda meslektaşımız iflasın eşiğine geldi. Bu durum balıkçı açısından bir afettir. Tüm Marmara Denizi'nde bu kirlilik görülmektedir. Bunu göz ile de görmeniz mümkündür. Zira denizin yüzeyini yağ gibi kaplamıştır. Bu bir çevre felaketidir." diye konuştu.
Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş da, İstanbul başta olmak üzere Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm illerin atıklarını bu iç denize boşalttıklarını belirtiyor. Çetintaş, konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor: "İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Balıkesir illerinin tüm atığı Marmara'ya akmaya devam ediyor. Arıtma sistemleri yetersiz. Örneğin, Bursa'da dereler siyanür akıyor. Buna ilave olarak Avrupa ve Balkanlar'ın atığını taşıyan Tuna Nehri, Karadeniz'e akıyor. Tuna'nın kirliliği akıntılarla Marmara'ya taşınıyor. Bazı çevreciler Kaz Dağı'ndaki siyanürle uğraşıyor. Fakat en yakınlarındaki büyük kirliliği görmezden geliyor."
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=611625
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013