Türkiye'nin Sıra Dışı Çevre Kahramanı

• Almanya’da yaşayan 43 yaşındaki Türk iş adamı Ahmet Lokurlu, yaptığı icatla, güneş ışınlarından elde ettiği enerjiyi dönüştürerek havayı soğutmayı başardı. Bir başka ifadeyle, güneş enerjisiyle çalışan klimanın mucidi oldu.    

  28.10.2007 Vatan

  Prens Charles, Al Gore, Mikhail Gorbaçov, Robert Redford ve Ahmet Lokurlu... Bu kişilerin ortak özelliği, dünyanın en ünlü haber dergisi Time’ın seçtiği “çevre kahramanları” arasında olmaları. Almanya Başbakanı Angela Merker tarafından özel olarak kutlanan Türk iş adamı Ahmet Lokurlu’nun icadına bugün bilimde çığır açan bir buluş olarak bakılıyor: Güneş enerjisi ile çalışan klima. Bu icat, yazın enerji tüketiminin büyük bölümünün klimalara harcayan Türkiye için bir nimet değerinde...

  Güneş enerjisi ile çalışan klima fikri nasıl aklınıza geldi?
  Almanya’da güneşe hasret kalınca, Türkiye’de tatilde biraz fazla güneşte kaldım. Kötü bir şekilde güneş çarptı. O sırada aklıma “Güneşin gücünü neden soğutmada kullanmıyoruz” sorusu geldi.

  Yaptığınız cihazın faydası ne?
  Türkiye gibi Akdeniz ve bazı Arap ülkelerinde yazın elektiriğin yüzde 70-80’i sadece soğutmada kullanılır. Eğer bunu güneş enerjisinden elde ederseniz, önemli bir enerji tasarrufu olur. Einstein’in bir sözü var: “Sorunları, o sorunlara neden olan yöntemleri kullanarak çözemezsiniz.” Yaptığımız sistemde bu kültürden yola çıktık. Güneşin kendisini direkt kaynak olarak kullanıp soğutmaya neden olan şeyi sağladık. Ne kadar güneş varsa, o kadar soğutmaya ihtiyacımız var.

  Arabalar da gelecekte güneş enerjisiyle çalışacak mı?
  Güneş enerjisinden hidrojen elde etme benim çalıştığım bir konu. Hidrojen de yakıt hücreli arabalarda kullanılacak. Ben bu konuda Draimler Crysler’den BMW’ye kadar birçok otomobil firmasıyla konuştum. 5-10 yıl önce bunu söylediğimizde insanlar gülüp geçiyorlardı. Şimdi etrafımıza toplanıp tebrik ediyorlar, hatta “kahraman unvanı” bile veriyorlar. Bir yere gittiğimde hep “Türkiye’den hiç ödül almadınız mı?” diyorlar. İlla ki olmalı mı bilmiyorum... Gönül isterdi ki olsun. Ama yaptığınız ürün, Avustralya’dan Afrika’ya kadar her yerde kullanılıyorsa, sizin için aslında tatmin olgusudur. Fakat Türkiye elindeki değeri hâlâ doğru kullanıp artı değer elde edemiyorsa, benim yapabileceğim pek bir şey yok.

  Time’dan “çevre kahramanı” ödülü alınca ne hissettiniz?
  Şimdiye kadar 10-12 ödül aldım. Londra’daki akşamı düşünün; Al Gore, Robert Redford, Prens Charles gibi isimlerle tanışıyorsunuz. Bir değer ortaya çıkarmanın verdiği haz, güzel bir duygu. Ayrıca, Almanya’da yaşayan bir Türk olarak sorumluluğum var. Çünkü Alman gazeteleri artık “Türk” yazmıyorlar. “Ulrich Araştırma Merkezi’nde çalışan bir bilim adamı” diyorlar. Yine de, bu ödülün buradaki Türkler’in imajına pozitif katkısı oluyor. Birilerinin ilginç fikirleri olunca, dünyanın her yerinde büyükler gelir alır. Ama insanın bütün bu zorlukları üzerine alıp bizzat kendisinin bir icat ortaya çıkarmaya kalkışması oldukça zor. Bir sistem geliştirip başkalarının ayağına çalım oluyorsunuz. Sizi satın almak istiyorlar. Alamazlarsa mutlaka bir zayıf noktanızı yakalayıp “Bak, dünyayı kurtarmaya çalışırken burnunun üstüne düştü” demek istiyorlar. Öylesine zor parametreleri olan bir oyun ki...
   
  http://www.gazetevatan.com/root.vatan?exec=pazarvatan_detay&hkat=1&hid=11755