Kızılırmak Ankaralı İçin Hayati Tehlike Saçıyor

• Kızılırmak ve Kesikköprü Barajı’ndan su numuneleri alınarak ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’ne incelettirildi. İnceleme sonunda, sudaki zararlı değerlerin ciddi sağlık sorunlarına yol açacağı açıklandı.    

  18.10.2007 - NTVMSNBC
  Ankara’ya taşınacak Kızılırmak suyunun gözden kalp hastalığı ve kansere kadar bir dizi sağlık sorununa yol açacağı; kaynatıldıkça kimyasal maddelerin yoğunluğunun artacağı uyarısı yapıldı. 

  TMMOB İnşaat, Kimya, Çevre Mühendisleri odaları ile Ankara Tabip Odası; Kızılırmak ve Kesikköprü Barajı’ndan su numuneleri alarak ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nde analiz ettirdi. Analizin sonuçları bugün basın toplantısıyla açıklandı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ahmet Göksoy, inceleme sonucunda hazırlanan rapora göre, “sülfat, sodyum ve klorür miktarının Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın sınırlarının üzerinde olduğunu” bildirdi. Göksoy, Kızılırmak suyundaki insan sağlığını tehdit edecek kadar yüksek sülfat, sodyum ve klorürün İvedik Arıtma Tesislerinde kullanılan teknolojiyle de aşağı çekilemeyeceğini ve zararlı maddelerin arıtılamayacağını belirtti.

  Kızılırmak suyunun Ankaralılara ekonomik külfet getireceğini ve sağlık konusunda ciddi sıkıntılar doğuracağını savunan Göksoy, Ankara’ya suyun Kasım ayı sonunda getirilmesinin de mümkün görünmediğini ileri sürdü. Göksoy, projenin maliyetinin başlangıçta 250 milyon YTL olarak açıklanmasına rağmen 1 milyar YTL’yi bulacağını öne sürdü.

  Hangi sağlık sorunlarına yol açar?
  Ankara Tabip Odası Başkanı Önder Okay da “sudaki sülfat, klorür ve sodyum değerlerindeki yüksekliğin hamileler ve bebekler başta olmak üzere tüm yaş ve cinsiyet gruplarında ileri derecede sindirim sistemi sorunlarına, gözler ve solunun yollarında tahrişe, sindirim sisteminde atipik yakınmalara, kansızlığa, bebek ve çocuklarda sinir sistemi bozukluklarına, yüksek hipertansiyon ve koroner kalp hastalıklarına neden olabileceğini” ifade etti.

  Çay tiryakilerini bile etkileyecek
  Kızılırmak suyunun çay için kaynatılması halinde buharlaşmanın etkisiyle içerdiği kimyasal madde yoğunluğunun daha da artacağına işaret eden Okay, bunun da çayın tadını farklılaştıracağını, tiryakilerin sağlığını olumsuz etkileyeceğini söyledi.

  Son sözü Sağlık Bakanlığı söylemeli
  Oda yetkilileri daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. 
  İshal vakalarıyla ilgili soru üzerine Okay, bu konuda kamuoyuna açıklanan verilerin bilimsel olmadığını, 1 haftalık verilere dayanarak yapılan açıklamalar yerine Sağlık Bakanlığının daha geniş kapsamlı gözlem sonuçlarına dayanarak kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini kaydetti.

  Bir soru üzerine Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçük, “Kızılırmak suyundaki sülfat oranının diğer barajlardaki sularla bir yere kadar seyreltilebileceğini, ancak bu yöntemle kötü suyu iyileştirmek için eldeki iyi suyun da kalitesinin bozulacağını” savundu.

  Kırıkkaleliler Kızılırmak'ı içimiyor
  Kızılırmak suyunun Mogan Gölü’ne verilmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Çevre Mühendisleri Odası yetkilisi de bu suyun sülfat ve tuzluluk oranı yüksek olduğu için eko-sistemin devamlığı açısından Mogan’a aktarılmaması gerektiğini kaydetti.

  Bir başka soru üzerine Ahmet Göksoy, Kırıkkalelerin Kızılırmak suyunu içmediklerini, halk sudan memnun olmadığı için Kırıkkale Belediyesi’nin ileri bir arıtma tesisi yaptırılmasına ilişkin karar aldığını belirtti.

  http://www.ntvmsnbc.com/news/423414.asp