Azap Gölü'nde balık ölümleri erken başladı

• 04 Haziran 2011 Radikal

  Aydın'ın en önemli üç sulak alanından biri olan Azap Gölü'nde, her yıl kirlilik nedeniyle yaşanan toplu balık ölümleri bu yıl erken başladı

  Dünya Çevre Günü’ne balık ölümleriyle girilen gölde, uyarılarına rağmen hiçbir önlem alınmaması nedeniyle canlı hayat göz göre göre yok oluyor.

  Sıcakların başlamasıyla birlikte, Söke’deki Azap Gölü’nü Büyük Menderes’ten besleyen kanalda, toplu balık ölümleri başladı. 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesi gölde inceleme yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) uzmanları, şimdiden başlayan balık ölümlerinin önlem alınmaması halinde sıcaklıkların arttığı temmuz-ağustos aylarında çevre felaketine yol açacağını duyurdu.

  EKODOSD Bilim Danışmanı ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici ile dernek yöneticilerinin gölde yaptıkları çalışmaların ardından valilik ve Devlet Su İşleri’ne (DSİ) yazı gönderilerek acil olarak göle temiz su girişinin sağlanması istendi.

  EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Azap Gölü’nde yaşanabilecek bir çevre felaketinin sadece göldeki canlıları değil, çevrede yaşayan insanlarında sağlığını tehdit edeceğini söyledi. Sürücü, "Gölde geçen yıl yaşanan çevre felaketinde sırasıyla küçük balıklar, büyük balıklar, yılanlar ve sonunda bunları yiyen kuşlarda ölümler görülmüştü. Bu yıl erken başlayan ölümler, sıcakların artışıyla birlikte Azap Gölü’ndeki canlı hayat için endişe vermekte" dedi.

  Gölde acilen Savak sistemi kurularak göle temiz su girişinin yapılması, gölde dip sedimentinin uzaklaştırılması gerektiğini savunan Bahattin Sürücü, "Bunlar yapılmadığı sürece, gölde her yıl meydana gelen bu sorunların giderilmesi mümkün olmayacak. Göl kıyısında yaşayan yaşlılar, ’Bu gölün suyuyla çay yapar içerdik’ diyor. Şimdi bırakın su içmeyi, içindeki canlıların bile oksijensizlikten kendilerini dışarı attıkları günlere geldik.

  ACİL ÖNLEM ALINMALI
  Acil önlem alınmazsa yaşlıların anlattıkları bu güzel hikayeler anılarda kalacak. Onların torunlarına da çevre kirliliğiyle boğuşan ve canlıların toplu olarak öldüğü adı gibi ’azap’ çeken bir göl kalacak. Büyük Menderes Nehri üzerine yapılan Çine ve İkizdere barajlarından can sularının mutlaka verilmesi ve nehirlerin kurutulmaması gerekir" diye konuştu.

  ’DOĞANIN KAR-ZARAR ANALİZİNİ YAPAMAZSINIZ’
  EKODOSD Bilim Danışmanı, SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici de konuyla ilgili şunları söyledi:
  "Doğanın kar-zarar analizini yapamazsınız. Kar-zarar analizi ekonomide yararlıdır. Fakat dünyamızı korumaz. Çünkü temiz içme suyu, temiz hava ve toprak, doğanın koruyuculuğu ve güzelliği, yaban hayatı ve canlıları, yaşama süreçleri gibi temel koşullar ve olmazsa olmazlar, doğanın yaşamasının temel ilkeleridir. Bunlar para ile ölçülmez. Azap Gölü’ndeki su analiz sonuçları, gölün aşırı oranda ötröfik (sığ ve besin maddeleri açısından zengin olan) düzeyde olduğunu kanıtlamakta. Gölde alınabilecek en önemli önlemlerden biri suyun sirkülasyonun artırılması olmalı."(dha)

  Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız