YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 29 Mart 2011

Yedi kıtada eylem

  • 28 Mart 2011 Ntvmsnbc

    En büyük çevre hareketlerinden biri olan, tüm dünyada aynı gün ve saatlerde 60 dakika boyunca ışıkların söndürüldüğü Dünya Saati Kampanyası’na bu yıl Türkiye’den rekor düzeyde katılım gerçekleşti.

    WWF Türkiye'den bu konuda şu açıklama geldi:

    Avustralya’dan Güney Amerika’ya kadar yüzlerce ülkenin destek verdiği “Dünya Saati”; 2007 yılında Avustralya’da iki milyondan fazla kişinin ve 2.000 işyerinin 31 Mart 2007 tarihinde iklim değişikliğiyle mücadele için ışıklarını bir saatliğine kapatmasıyla başladı. Üç yıl gibi kısa bir süre içinde 2010 yılında, 128 ülkenin insanlarının, şirketlerinin ve yönetimlerinin daha sürdürülebilir bir gelecek için bir araya gelmesiyle, Dünya Saati tarihin en büyük çevre hareketine dönüştü.

    WWF’in bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği, tüm dünyada 128 ülkede, 4.000’den fazla şehirde, milyonlarca insanın gezegene bağlılığını göstermek için harekete geçtiği kampanyaya Türkiye’den onbinlerce kişi ve 250’nin üzerinde kurum destek verdi. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü ve Ankara Opera Binası ışıklarını kapatarak, Dünya Saati 2011’in sembolleri arasında yer aldı. Yüksek katılım oranıyla Kırklareli, İstanbul ve Eskişehir kampanya kapsamında Türkiye’de öne çıkan şehirler oldu.

    Aralarında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un da yer aldığı yüzlerce liderin ve ünlü kişinin katılım çağrısında bulunduğu Dünya Saati 2011 kampanyası gezegenimiz için büyük bir umut ışığı niteliğinde. 26 Mart Cumartesi günü, dünyanın dört bir yanında sönen ışıklar iklim değişikliği, ekolojik ayak izi, biyolojik çeşitlilik kaybı gibi dünyamızın karşı karşıya kaldığı tüm tehditlere karşı dünya çapında çözümler yaratmak için ilham verici bir görsel etki yarattı.

    26 Mart Cumartesi akşamı Boğaziçi Köprüsü’nün ışıkları kapanırken konuşma yapan WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak “Bu yıla kadar iklim değişikliğine dikkat çekmek için kapatılan ışıklar, 2011’de farklı bir noktaya parmak bastı: Gezegenimizdeki yaşamın sürekliliği için bir saatin ötesinde neler yapabilirsiniz? Artık bu soruyu sık sık kendimize sormanın zamanı geldi. Doğal kaynaklar üzerinde yarattığımız baskı, bir başka deyişle Ekolojik Ayak İzi’miz, gezegenimizin biyolojik kapasitesinin yüzde 50 üzerinde. Hepimiz “ekolojik borçlu”yuz. Bu şekilde yaşamaya ve tüketmeye devam edersek, 2030 yılında iki, 2050 yılında ise 2,8 gezegene ihtiyacımız olacak. Gezegenimiz, giderek, hepimizin üzerinde yaşam bulduğu ve nefes aldığı “küresel ev”imiz olmaktan çıkıyor, üzerindeki yaşam güçleşiyor. Bu yüzden gezegenin sunduğu olanaklar çerçevesinde yaşamalı, tek dünyanın sınırlarına saygı göstermeli, bu sınırları fazla zorlamamalıyız,” dedi.

    Dünya Saati kampanyası kapsamında ışıkları 60 dakikalığına kapatmanın yalnızca bir başlangıç olduğuna değinen Tolga Baştak, “Yaşam şeklimizdeki küçük değişimlerle kaynaklarımızı daha verimli kullanarak dünyamız üzerindeki baskıyı azaltmak elimizde. Her birimizin kendi hayatında gerçekleştirdiği bu hareketlerin toplamı çevresel sorunlara çözüm olacaktır. Üzerinde yaşamın sürdüğü, sağlıklı bir gezegen için uluslararası kurumlardan hükümetlere, bireylerden şirketlere kadar bütün kesimler, hep birlikte hareket etmeli,” dedi.

    Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu