09 Aralık 2010 Milliyet
Artvin’de, yaban hayvanlarının, besin ihtiyacını karşılayıp yerleşim birimlerine inmelerini önlemek amacıyla özel olarak yetiştirilen yabani meyve fidanları yüksek kesimlerdeki ormanlara dikiliyor.
Son 3 yılda üretilerek ormanlık alanlara dikilen 110 bin adet yabani kiraz, armut, elma, hurma, kızılcık, kestane ve ceviz fidanının meyve vermeye başlamasıyla özellikle ayılarla başı dertte olan yöre halkının biraz olsun rahatlayacağı tahmin ediliyor.
Artvin Orman Bölge Müdürü Ahmet Köksal Coşkun, Artvin’in yaban hayatı açısından zengin bir il olduğunu, doğal hayatı korumak, doğal hayatın ayrılmaz parçası olan yaban hayvanlarının beslenme ihtiyacını karşılamak, dolayısıyla insanlarla yaban hayvanları arasında yaşanan çatışmayı en aza indirmek için çalıştıklarını belirtti.
Geçmişte orman içinde yaban hayvanlarının beslendiği yabani kiraz, armut, elma, hurma ve benzeri ağaçların oldukça fazla bulunduğunu, dolayısıyla özelikle boz ayıların bu ağaçların meyveleriyle beslendiği için yerleşim birimlerine fazla inmediğini dile getiren Coşkun, "Ancak orman ağaçlarını koruyan kanunlar, meyve ağaçları için geçerli olmadığından ormanlardaki yabani meyve ağaçları zamanla kesildi ve dolayısıyla yaban hayvanlarının besin kaynakları azaldı. Yörede yiyecek bulmakta güçlük çeken başta boz ayılar olmak üzere yaban hayvanları da köylere inmeye başladı" dedi.
Yaban hayvanlarının yörede arı kovanlarına, tarım alanlarına hatta insanlara zarar vermeye başladığını ifade eden Coşkun, "Son zamanlarda yöre halkından bu konuda sıkça şikayetler almaya başladık. Yaban hayvanlarını öldüren ya da yaralayanlar hakkında açılan davalar ise bu kişilerin aleyhinde sonuçlandı. Sonuçta yöre halkı ile yaban hayvanları arasında çatışma doğdu" diye konuştu.
"YABAN HAYVANLARINA HAKSIZLIK YAPTIK"
Bu çatışmanın önüne geçmek için yaban hayvanlarının beslenebileceği yabani meyve fidanlarını üretip yeniden ormanlara dikmek gerektiğini vurgulayan Coşkun, bu düşünceyle 2008 yılından itibaren söz konusu meyvelerin fidanlarını üretimine başladıklarını belirtti.
Coşkun, şunları söyledi.
"2008’de 24 bin adet, 2009’da 34 bin adet, 2010 yılında ise 52 bin adet olmak üzere üç yılda 110 bin adet yabani kiraz, armut, elma, hurma, kızılcık, kestane ve ceviz fidanı üreterek ormanlarda yaban hayvanlarının daha rahat beslenebileceği yerlere diktik. Vatandaşlarımızdan bu fidanları korumalarını istiyoruz. Çünkü biz aslında yaban hayvanlarına bir haksızlık yaptık. Önceden var olan, onların beslendiği bu yabani meyve ağaçlarını kestik, beslenemez oldular ve gelip bağımızdan, bahçemizden hakkını almaya kalktılar. Bu noktada dengeyi yeniden kurmak için için bu fidanları üretip, ormanlara dikiyoruz.".
Yabani meyvelerin tohumunu, doğal ve yaban hayvanlarının beslenmesine uygun olması amacıyla ormanlardaki ağaçlardan aldıklarına dikkati çeken Coşkun, "Yaban hayvanlarımızın besin kaynaklarını yeniden artırmak, ormanda kalmalarını sağlamak ve vatandaşa olan zararını azaltmak istiyoruz. Şehirler nasıl ki insanlarla şenleniyorsa ormanlar da yaban hayvanlarıyla şenleniyor" dedi.
Ahmet Köksal Coşkun, yaban hayvanlarının ormana çok faydası olduğunu belirterek, şunları kaydetti.
"Örneğin domuz, adeta karasaban gibi toprağı eşeler. Böylece toprağa düşen tohumlar kolaylıkla çimlenir. Yine sincaplar bir şekilde cevizleri bir yerlere saklayarak, ağaçların çoğalmasını sağlar. Ayılar yediği besinlerin tohumları dışkılarıyla farklı yerlere taşır. Yaban hayvanlarının ormanlarda doğal dengenin korunması için çok faydaları var. Bu nedenle bizim de onları korumamız gerekiyor. Yaptığımız bu çalışmayla yaban hayvanları ile vatandaş arasındaki dengeyi yeniden kurmak istiyoruz. Fidanların meyve vermeye başlamasıyla yörede insanlar ile yabani hayvanlar arasındaki çatışmanın biraz olsun hafifleyeceğini tahmin ediyoruz."
"KARINLARINI DOYURMALARI ÇOK ÖNEMLİ"
Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Ölmez ise Artvin Orman Bölge Müdürlüğünün yaban hayvanlarına besin temin etmek amacıyla sürdürdüğü, yabani meyve fidanı üretimi çalışmalarına fakülte olarak bilimsel destek verdiklerini söyledi.
Yaban hayvanlarının besin ihtiyacının karşılanmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Ölmez, aksi halde ormanda besin ihtiyacını karşılayamayan yaban hayvanlarının yerleşim birimlerine inmesi, tarım arazilerine, hatta insanlara zarar vermesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Ölmez, kısa süre önce Bodrum’da bir domuzun yerleşim yerine inmesi üzerine insanların panik yaşadığını anımsatarak, "Artvin’de de bu tür olaylarla karşılaşıyoruz. Yaban hayvanlarının yaşadığı her yerde bu tip projelerin geliştirilmesi ve uygulanması lazım. Doğadaki dengenin korunması gerekiyor. Besin zincirinin bir halkasını koparttığınız zaman, yaban hayvanları da insanların yaşadığı yerlere inmek zorunda kalıyor" dedi.
Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013