4 Eylül 2007 Hürriyet Kuş gribi, griplerin en garibiydi aslında. Ne var ki, birdenbire en tehlikeli hastalıklardan biri haline geliverdi.
Aynı şeyi ülkemizde de ölümcül "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi" hastalığına neden olan kene için de söylemek mümkün. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1970’lerden itibaren insanlığın 39 yeni salgın türüyle karşı karşıya bulunduğunu açıkladı. Sebep, elbette küresel ısınma. Öte yandan, "Yarından Sonra" (The Day After Tomorrow) filminin gerçek olması için çok fazla beklemek gerekmeyecek ne yazık ki.
AslInda kuş gribiyle başladı bazı şeyler. Binlerce yıldır insanlar için bir tehlike teşkil etmeyen kuş gribi, birdenbire dünyanın en tehlikeli hastalıklarından birisi haline geliverdi. Milyonlarca tavuk itlaf edildi salgının önüne geçebilmek için.
Derken, dünyanın en masum yaratığı olmasa bile, insana zararının dokunduğu pek de görülmeyen kene ölümleri gelmeye başladı gündeme. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), salgın hastalıkların insanlık tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir hızla yayılmaya başladığını açıkladı son raporunda. WHO, 70’lerden itibaren tam 39 yeni bulaşıcı hastalık türünün çıktığını, bunların nedeninin de küresel ısınma olduğunu belirtti.
ÖLDÜREN SICAKLAR
2003’de sadece Fransa’da yaz sıcaklarından 15 bin kişi ölmüştü zaten. 1995’te Chicago’da yine sıcak dalgası sonucu bin kişinin ölmesinden sonra yaşanan yeni bir kitlesel ölümdü bu.
"McCarthy, o zaman Chicago’da olan bu sıcak dalgası haziran’da yaşandı, acaba ağustos sıcağında olsaydı neler olurdu, diye sormuş. İşte, 2003’te Fransa’da olan ağustos ayındaydı üstelik herkesin tatile çıktığı, sadece yaşlıların huzurevinde falan olduğu bir dönem. Buna rağmen, sadece Fransa’da 15 bin kişi öldü. Üstelik, 2003, en sıcak yıl da değildi. Everest’in buzulları da 2035’te bitecek deniyor, halen üç santimetrelik bir gerileme var, bu böyle devam ederse otuz yıldan az kaldı. Bu önemli bir şey, çünkü Tibet platosu, bir milyar insanın su ve yiyecek kaynağı."(Ömer Madra, Küresel Isınma ve İklim Krizi, Konuşan: Ümit Şahin, Agora Yayınları, İstanbul 2007)
RİSKLERİ YÖNETMEK
Bir uyarı da Prof. Miktat Kadıoğlu’dan geliyor, üstelik son derece kuvvetli bir uyarı bu:
"İstanbul’da, yazın içmemiz gereken suyla belki şu anda araba yıkıyoruz, çim suluyoruz. Riski görmüyoruz. Türkiye’de risk yönetimi yok, daha çok kriz yönetimine şartlanmışız. Suyun tamamen bitmesini bekliyoruz gibi bir durumumuz var. Risk yönetimini uygulamadan kriz yönetimini uygularsanız, bu kriz yönetimi değil, keriz yönetimidir." http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7214421.asp?gid=48&a=580692
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013