YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 13 Nisan 2010

Yeşil Bitki Örtüsü Sayısını Arttıralım

  • 12.04.2010 Haberanaliz
     
    Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş havaların yağışlı olduğuna bakmayın, yaz aylarında büyük kuraklık çekeceğiz diyerek yeşil alan ve bitki örtüsünün arttırılması gerektiğini söyledi.

    Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, toplumsal kalkınma, bilinçlenme ve mutabakat adına yaptığı çalışmalara devam ediyor. Bugün beraberinde çalışma arkadaşları ile geldiği Adana Yumurtalık ilçesinde “Küreselleşme, küresel kriz ve ülkemize sosyo ekonomik etkileri” konulu konferansı verdikten sonra Ağaçlandırma, yeşillendirme ve çevresel değerler ile ilgili bir dizi açıklamada bulundu.

    Kuş cennetleri teker teker yok oluyor

    Göktaş,  “küresel ısınma ile beraber artan kuraklığa, akarsuların bilinçsizce kirletilmesinden ve bilinçsiz su tüketiminden dolayı ülkemizde bulunan kuş cennetlerinin birer ikişer yok olmaktadır. Ağaçlar ve sazlıklar kuşların evidir. Suyun olmadığı, ağacın ve sazlıgın olmadığı yere kuş gelmez. Giderek kuruyan ve kurutulan bu tabiat harikası yerler birer ikişer yok oluyorlar. Birçoğu özel koruma kapsamı içinde olmasına rağmen, etrafında inşaat, site, tesis, bina yapılmakta ve bu güzelim yerler kirletilmektedir” dedi.

    Ağacı, yeşili, bitki örtüsünü artırmalıyız

    Göktaş “Küresel ısınma ile birlikte Dünyanın su sorununun giderek artmaktadır. Daha öncede birkaç kez söyledim. Ülkemizde kirletilen ve yok edilen su kaynakları nedeniyle kısa vade sonra büyük bir su sorunu yaşamak zorunda kalacağız. Siz bakmayın bu yıl havanın yağışlı geçtiğine. Bu sular ileriki günlerde yetersiz hale gelecektir. Ülkemizde ve dünyamızda yaşadığımız gerçekler ortada. Yeşili ve bitki örtüsünü hızla bilinçsizce ve şuursuzca talan ediyoruz. Yok ediyoruz. Betonlaşma her alanda var. Kıyıda, dağda, ovada her yerde... Yeryüzünün saçları bitki örtüsüdür. Ağaçlardır. Yeşil alanlardır. Bunları yok edince kuraklık baş gösteriyor. Sıcaklık artıyor. Isınma artıyor ve Doğal denge bozuluyor” dedi.

    Arıtım tesislerine önem verilmeli

    Göktaş, “ halen ülkemizin çeşitli sahil bantlarında ve yerleşim yerlerinde etkili bir arıtım tesisi düzeni oluşturulmadığından sanayi çevreleri yakınlarında bulunan ırmak, dere, akarsu, deniz gibi alanlara atık sularını atmaya devam ediyorlar. Ve su kaynaklarını hoyratça kirletiyorlar. Hiç çekinmeden bunu yapıyorlar ve yetkilisi yetkisizi de avel avel bu durumu izliyor. Sadece izliyor. Ancak şikâyet edeceksiniz, gelip usulen bakacaklar. Oysa amansız takip etmeleri görevleri… Bu husus da kanunlar ve yönetmelikler var. Uygulayan yok. Uygulamada aksaklıklar var. Denetim eksikliği var. Denizin, Havanın, Karanın, Akarsuların, Derelerin, Çayların, Irmakların, Göllerin, arsızca ve umarsızca kirletilmesi söz konusu... Yurdun her yerinde tonlarca örneği var. Çıksan kontrolü arttırsınlar. Masa başında oturup ahkâm kesmesinler. Doğal dengeyi, çevre dengesini bozuyorlar. İleride telafisi mümkün olmayacak tahribatlar yapıyorlar” dedi.

    Kuş cennetlerine önem verilmeli

    Göktaş, “Önümüz yaz. Aşırı sıcak geçeceği biliniyor. Eğe bölgesinde Meles, Bakırçay, Büyük ve Küçük Menderes deltalarında geçmişte büyük ölçüde kuraklık meydana geldiğini defalarca söylememe rağmen kimse o yerli bile olmadı. O yüzdendir ki oralara gelen 65 bin civarındaki kuş sayısı 40 bin civarına düştü. Sıcaklar arttıkça göreceksiniz bu sayı daha da düşecektir. Manyas gölünde sular çekildi. Geçen yıla göre çekilen su alarm veriyor. Ama kimse bu olup bitenleri görmüyor. Görmezden geliyorlar. Onlar için kuş cennetinin ne önemi var. Onlar ha bire inşaat yapılsın, binalar dikilsin, kıyı talan edilsin, deniz kenarı ve dere kenarı imara açılsın buna bakıyorlar. Kazanç ve lokma orda... Onlar günü birlik yaşamaya devam ederken geleceğimizi elimizden alıyorlar unutmayın” dedi.

    Azalan kuş türleri

    Göktaş, “kuş cennetindeki Kaşıkçı kuşlarının sayısı geçen yıla oranla yüzde 98 oranında azaldı. Her bölgemizde bulunan kuş cennetlerinde ki kuş türleri giderek azalıyor. Buna en büyük sebep sulak alanların kaybı, göldeki su seviyelerindeki değişim, su kirliliği ve ağaçlar ile sazlık alanların tahrip edilmesidir. Bugün Manyas gölü etrafında bulunan sığırcı deresi’yle yıllardır göle akan 50 den fazla fabrikanın atıkları göl suyunda büyük oranda kirlenmeye yol açmıştır. Tespit edilen 27 kuş türünden yüzde 63 ü Sığırcı deltasında, yüzde 33 ü ise Kocaçay deltasında ürüyor. 1977- 85 dönemi ile 2000- 2010 yılları arasını karşılaştırdığınızda bu kuş cennetlerinin simgesi olan kaşıkçı kuşu sayısı yüzde 95 azaldığını göreceksiniz” dedi.

    Tepeli pelikanlar

    Göktkaş, ”Burada tepeli pelikanların üremesi için suyun içine yapılan 28 çelik platform bu yıl toprakta kalmış vaziyet de. Göldeki su geçen yıla göre çekilmiş durumda. Bu yıl göçmen kuşlar ilk kez 3-4 hafta önce geldiler. Yerli kuşlar ise 3-4 hafta önce kuluçkaya yattılar” dedi.

    Mersin'deki kuş cenneti de aynı durumda

    Göktaş, “Bu durum Mersin’de kuş cenneti olarak bilinen ve Silifke ilçesi yakınındaki doğal koruma alanı olarak belirtilen yerde aynı. Eskisi gibi kuşlar gelmez oldu. Susuzluk orada da büyük ölçüde ortada... Sazlıklar kuruyor. Ve kuş cennetinin etrafı yüksek binalar ile çevrili. Gürültü ve görüntü kirliliği hat safhada” dedi.

    İzmir'de durum farklı değil

    Göktaş, “İzmir Kuş cennetinde de aynı olaylar yaşanıyor. Gölmarmara Gölü ile Demir köprü ve Tahtalı barajlarında su seviyesi oldukça düşük. Bu deltaları besleyen derelerden su gelmez oldu. Göç nedeniyle gelen kuşların artan sıcaklık ve kuraklık yüzünden göç etmemeleri ve kendilerine başka yer aramamaları da ilginçtir. Söylemiştim, Manyas kuş cennetinde de kuşların göç etmeye başladığı mart ayında ilk kez sular çekildi. Bu bölgeye gelen pelikanlar gelmez oldu. 3 milyon kuş bu bölgemize geliyordu. Su seviyesi normalde yükseliyor ve pelikanlar gelip sazlıklarda kuluçkaya yatıyorlardı. Ama şimdi toprak alanlara kuluçkaya yatıyorlar ve azaldılar. Yükselen sular pelikanların yuvalarının bulunduğu alanları kaplıyordu ama şimdi sular çekilmiş vaziyet de. Karabatak, gri balıkçıl ve kaşıkçı kuşlarının yuva yapacakları ağaçlar ise su seviyesinin düşüklüğünden karada kalmış oldu” dedi.

    Ege Akdeniz başta olmak üzere akarsular çok hoyrat kullanılıyor

    Göktaş, “Ege de ve Akdeniz’in her tarafında kuraklık baş göstermektedir. Akarsularımız, su kaynaklarımız, yeşil alanlarımız, bitki örtümüz hor kullanılmakta, kirletilmekte, yok edilmektedir. Ayrıca bilinçsiz sulama ve kaçak kullanım yüzünden su çok hor kullanılmakta. Ve kuş cennetlerinin etrafındaki yapılaşmada görüntü ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır. Ülkemizin doğal kaynakları ve doğal alanları hızla kirletilip tüketilmektedir. Bu bilinçsiz tüketimin önüne geçmeliyiz. Aksi takdirde önümüzdeki 10 yıl içinde daha büyük sıkıntılar yaşarız” dedi. 
     
    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu