Göksu Deltası'nda Doğa Tahribatı İddiası

• 12.04.2010 Radikal

  Özel çevre koruma bölgesi statüsündeki deltada yer alan Paradeniz ve Akgöl lagünlerinin dalyan olarak kiraya verilmesinin doğanın tahrip olmasına yol açtığı öne sürüldü

  Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesinde faaliyet gösteren Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı yöneticilerinin, Göksu Deltası’ndaki Paradeniz ve Akgöl lagünlerinin dalyan olarak kiraya verilmesinin doğal tahribata yol açtığı ve aynı zamanda Ramsar Sözleşmesi’ne aykırı olduğu iddiasıyla yasal girişimde bulunacağı bildirildi.

  Vakıf Başkanı Arslan Eyice, Göksu Deltası’nın kuş türleri, zengin bitki örtüsü ve diğer bazı canlıları barındıran önemli doğal alanlardan olduğunu söyledi.

  Akdeniz’e dökülen Göksu Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla oluşan deltanın resmi kayıtlara göre 22 bin 844 hektarı sulak alan toplam 37 bin hektar genişliğinde olduğunu belirten Eyice, 334 kuş türü zenginliği bakımından da Türkiye’nin 184 önemli kuş alanından biri olduğunu bildirdi.

  Eyice, su kuşları açısından uluslararası öneme sahip olduğu tescillenen deltanın Ramsar Alanı olmakla birlikte Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünde olduğunu belirterek, "Sazlık alanların yakılması, tarımsal, kentsel, endüstriyel ve evsel atıklar kaynaklı kirlilik, erozyon, kaçak kum alımı, kaçak avcılık, yazlık konut inşaatları gibi sorunlar deltadaki olumsuzluklar. Bu sorunların çözümü konusunda Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfınca (WWF) 1999 yılında başlanan Göksu Deltası Bölgesi Yönetim Planı çalışması kapsamında inceleme başlatılmıştı" dedi.

  Deltada yer alan Paradeniz ve Akgöl lagünlerinin bir süre önce dalyan olarak kiraya verilmesinin önlenmesi konusunda Silifke Kaymakamlığı, Mersin Valiliği, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na başvurduklarını söyleyen Eyice, şöyle konuştu:

  "Deltada doğal tahribata neden olan dalyan (deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri) işletmeciliğinin sona erdirilmesi konusundaki girişimden sonuç alamadık. Bu nedenle Paradeniz ve Akgöl’ün kiraya verilmesini önlemek amacıyla yasal girişimde bulunmaktan başka çaremiz kalmadı. Doğal zenginliklerimiz çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirasımız. Bu konuda hiçbir taviz vermeden elimizden gelen gayreti göstereceğiz."

  Göksu Deltası

  
  Akdeniz’in en önemli sulak alanlarından Göksu Deltası, tarım arazileri, göller, sazlıklar, tuzlu bataklılar, kumullar, kumsallar ve yerleşim merkezleri, lagünler, irili ufaklı sığ ve çoğunlukla mevsimsel göller, drenaj kanalları ve çeltik tarlalarından oluşuyor.

  Türkiye’deki 450 türden 328’ini deltada görmek mümkün. Türkiye’nin ulusal ve uluslararası öneme sahip 140 kuş türünden 106’sı, dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan 24 kuş türünden 12’si Göksu Deltası’nda yaşıyor. Düzenli olarak kullandıkları için büyük flamingolar açısından da önem taşıyan delta kuşlar tarafından kuluçkalama mevsimi dışında, çiftleşme öncesi ve sonrası göçte, kışlamada da kullanılıyor.

  Bölge florasında 441 bitki türü tespit edilen deltada Türkiye’de korunmaya ihtiyacı olan türlerden 8 endemik ve 32 nadir tür olmak üzere toplam 40 bitki türü yer alıyor.

  Caretta caretta ve chelonia mydas türü deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı, yumuşak kabuklu Nil kaplumbağasına da rastlanan deltada 4 tür kara ve su kurbağası, 6 tür kara ve su kaplumbağası, 14 tür kertenkele ve 10 yılan türü bulunuyor. (aa)

  Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın