YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 02 Kasım 2009

Yasadan Önce Yönetmelik Çıktı, Tarımda Genetiğin Önü Açıldı"

  • 29.10.2009 bianet

    Bakanlık GDO yönetmeliği sayesinde ürünlerdeki denetimin artacağına vurgu yapıyor. GDO karşıtlarına göreyse risklere karşı nasıl korunacağımız belirsiz: "Mısır ve soya 1500'ün üzerinde üründe katkı olarak kullanılıyor, GDO'lu ürün yemiyorum demek mümkün olmayacak."

    Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, 26 Ekim'de yürürlüğe giren Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) dair yönetmelikle ilgili bir basın açıklaması yayınlayarak tepkilere yanıt verdi. Açıklamaya göre GDO'lu tohum zaten yasak ve biyoçeşitlilik korunuyor, yönetmelik ürünlere yönelik denetim ve kontrol mekanizması getiriyor.

    GDO'ya Hayır Platformunu oluşturan örgütlerin temsilcileri ise, bakanlığın denetim mekanizmalarının yetersiz olduğunu ve yem olarak gelen ürünlerin tarımda kullanılabileceğini öne çıkarıyor; yönetmeliğin iptali için hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.

    bianet'e yönetmeliği değerlendiren uzmanlar GDO'lu tohum üretimi ve kullanımının yasak olmasına karşın, yönetmeliğin bunu tehlikeye atacağı görüşünde.

    Ahmet Atalık, (Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı): Mısır ve soya 1500'ün üzerinde gıda maddesinde katkı olarak kullanılıyor. Denetim artacak deniyor ama çikolatadan meşrubata birçok üründe katkı maddeleri yoluyla bu ürünleri tüketeceğiz. GDO'lu ürün yemiyorum demek mümkün olmayacak.

    Yönetmelikte binde 9'un altında GDO içeren ürünler kapsama alınmıyor. Bakanlığın laboratuar ve denetim mekanizmalarının yetersiz olduğunu görüyoruz. Denetim mekanizması olsa da ithalatçı firmanın beyanı dikkate alınıyor.

    Ilgın Özkaya Özlüer, (Ekoloji Kolektifi): 2007'de Bandırma Limanı'na gelen mısır yüklü gemiden alınan numuneleri analiz ettirmiştik ve bu mısırların GDO'lu çıktığı kamuoyu ile paylaşmıştık. O günden bugüne bu mısırların akıbetini takip edebilecek bir alt yapı ve izleme sağlanamadı. Yönetmeliğin oluşturduğu sistem genel olarak GDO'lar ile ilgili faaliyette bulunacakların beyanları ile sınırlı kılınmış. GDO'nun risklerine karşı halk korumasız bırakılıyor.

    "Tohum kullanımının önü açılıyor"

    Hakan Ozan Erzincanlı, (Yeşiller Partisi, Ziraat Yüksek Mühendisi): "Yasadan önce yönetmeliğin çıkması, bakanlığın her an karar ve mevzuat değiştirilebileceği anlamına geliyor. İyi niyet gözükmüyor. Mısır, pamuk gibi ürünlerin Türkiye'deki üretimine bakarsak zaten yüksek verimlilik kapasitesi görürüz. Zaten GDO'lu tohumla verimlilik artışı sağlanacağı, tarım ilacı kullanımı düşeceği kanıtlanmamış. Bu süreçte 'nasıl olsa ürünleri ithal ediyoruz, niye kendimiz yetiştirmiyoruz?' diyenler çıkacak. Yönetmelik şu an yasak olan GDO tohum kullanımının önü açılacak. Kanun da o safhada çıkabilir.

    Levent Gürsel Alev, (Ekolojik Üreticiler Derneği Başkanı): GDO'lu yemlerin tohum olarak kullanılma riski var. GDO'lu tarım totaliter bir teknik ve bulaşma yoluyla ekolojik tarımın imkansız hale gelmesine yol açabilir. GDO'suz ibaresinin yasaklanması da biz ekolojik tarım yapanlar ve satanlar açısından bir engellemedir. Organik Tarım Yasası'na göre GDO'lu tohum kullanmanız yasaktır ve tüketici güveni için bu ibareyi bir çok üretici kullanmaktadır. GDO'lu ürünlere ve tohuma her zaman karşıydık. Bu konuda yasa düzenlemesi yapılmadan yönetmelik çıkarılmasında tuhaflık var. Yönetmelik şirketlerin lobisi sonucu ticari avantajlar için hazırlanmış. Ayrıca neden binde 9 oranı belirleniyor. Ekolojik tarıma devam edebilmemiz için bizim sıfır riskle ürün üretmemiz gerekiyor

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu