YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 19 Ekim 2009

Marmarisli Ayakta: Madene Hayır

  • 18.10.2009 Milliyet

    Denizi ve yeşiliyle dünyanın en önemli turizm merkezlerinden olan Marmaris’te 42 maden için arama ruhsatı verildiToplam yüzölçümü 878 kilometrekare olan Marmaris’in yüzde 48’ine denk gelen 451 kilometrekaresinde maden aranacak Çevreciler ve köylüler, “turizm ve arıcılık kenti olan Marmaris biter” diyerek madenlere karşı çıkıyor

    Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli turizm merkezlerinden biri olan Marmaris’in yüzde 48’i madencilere teslim ediliyor. 42 maden arama ruhsatı verilen Marmaris’in çevresi ocaklarla çevrilecek. Böylece toplam yüzölçümü 878 kilometrekare olan Marmaris’in yüzde 48’ine karşılık gelen 451 kilometrekaresinde maden aranacak. Marmaris Kent Konseyi ve Marmaris Belediyeler Birliği tarafından hazırlanan harita, Gökova Körfezi’nin güneyinden başlamak üzere Marmaris’in ne büyük bir tehdit ve yok olma tehlikesi altında olduğunu açık bir biçimde gözler önüne seriyor.

    Çevrecilere ve köylülere göre, manganez ve krom madenleri için verilen arama ruhsatları bir turizm ve arıcılık kenti olan Marmaris’in sonunu getirecek.

    Hazırlanan raporlara, çevrecilere ve yöre halkına göre, eğer bu maden ocakları faaliyete geçerse, Türkiye’nin yılda yaklaşık 1.5 milyar dolarla en önemli turizm gelirini elde eden ve ülkenin çam balının yüzde 85’ini üreten Marmaris, tüm bu gelirlerini kaybedecek; bir turizm ve arıcılık kenti olma özelliğini tamamen yitirecek.

    Köylüleri iknaya çalışıyorlar

    Son olarak Hisarönü köyünde 2 bin hektarlık bir arazi için krom madeni işletme ruhsatı verildiğini öğrenen köylüler ile Marmaris Çevre Gönüllüleri harekete geçerek kentte “Madene hayır” eylemi başlattılar. Köylüler, maden aramasına Marmaris’te kesinlikle izin vermeyeceklerini söylerken, madenciler ise köylüleri ikna etmek için seferber oldu.

    Hisarönü köyünde krom maden işletme ruhsatı alan Çandıklı Maden İnşaat Şirketi’nin sahibi Remzi Alpaslan, maden aranırken çevreye hiçbir şekilde zarar vermeyeceklerini, dinamit veya herhangi bir patlayıcı kullanmayacaklarını ileri sürdü.

    İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ergin ise, patlatma ve delme yöntemi olmadan krom madeni çıkarmanın mümkün olmadığını söyleyerek, “Eğer maden yerin çok derinindeyse galeri açarak, tünel açarak giriliyor. Bunun nedeni maliyeti azaltmak. Eğer maden çok derinde değil de yüzeye yakınsa, o zaman açık işletme şeklinde yani yüzey kazılarak maden arama yöntemi yapılıyor” diye konuştu.

    “Hukuk mücadelesi başlattık”

    Madenlere izin verildiği takdirde Marmaris’in ekolojik yapısının bozulacağını, turizm ve arıcılık merkezi vasfını tamamen yitireceğini ileri süren çevreciler, herkesten imza topladıklarını ve maden aranmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere herkesi bu kıyıma ‘dur’ demeye çağırıyoruz. Bu konuda hukuk mücadelesini başlattık. Bazı yerlerde faaliyetler için durdurma kararı alındı” dediler.

    Marmaris Gönülleri Çevre Çalışma Grubu Başkanı Filiz Ersan, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu hazırladığını belirterek, “Bize göre Marmaris için böyle bir raporun hazırlanması bile abesle iştigaldir” dedi.

    Gökova’daki faylar etkilenir endişesi

    Neşe Yüzak (Kent Konseyi üyesi ve Elektrik Mühendisleri Odası Marmaris Şube Başkanı): “Maden arama kararları 2005 yılından sonra alınmaya başladı. Her yerde arama izni veren bu 2005 Maden Yasası mutlaka değiştirilmeli.”

    İsmet Kamil Öner (Kent Konseyi üyesi  peyzaj mimar): “Marmaris koyunda yapımı düşünülen iskelenin maden taşımacılığı için kullanılacağını düşünüyoruz. Bu madenler özellikle Çinli müşterilere pazarlanacak. Marmaris Limanı’nda şimdiden şileplerle maden taşımacılığı başladı bile.”

    Atilla Olcayok (Marmaris Turizm ve Çevre Gönüllüsü): “Burası bir doğa, turizm ve arıcılık merkezi. Bu nedenle madene kesinlikle ‘hayır’ diyoruz. Ayrıca jeofizikçiler burada yapılacak patlatmalardan Gökova’daki fayların da etkileneceğini belirtiyorlar.”

    Raporda ne deniyor?

    Yerel örgütler ve sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanan raporda, bölgede maden çıkarılmasının tehlikeleri özetle şöyle belirlendi:
    -  Doğaya bol miktarda oksijen sağlayan kızılçam ağaçları kesilecek, doğanın oksijen kaynakları yok olacak. Ayrıca dinamit patlatmaları sonucu çıkan toz tarımsal (zeytin, incir, armut, elma ağaçları gibi) verimi yüzde 50 oranında azaltacak.
    -  Arıcılıkla geçimini sağlayan bir köy arıcılıktan vazgeçmek zorunda kalacak.

    Madencilerin görüşleri

    Prof. Dr. Güven Önal (İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi-Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı): “Marmaris hinterlandına giren yerde maden aramasının yapılmaması lazım. Dağlık arazide, kimsenin olmadığı yerde olabilir ve bu çevreyi fazla etkilemez. Şehre yakın yerlerde işletme izni verilmemeli. Burası turistik gelir getiren bir yerse buna dikkat etmek gerekir.”

    Remzi Alpaslan (Çandıklı Maden’in sahibi): “Biz çevreye zarar vermeden madeni çıkaracağız. Maden alanı Marmaris’e 15 kilometre uzakta. Patlatmadan çıkaracağız, sessiz sedasız çalışacağız. El makineleriyle çalışacağız. Çinliler Türkiye’nin yüzde 70 maden pazarını oluşturuyor. Ben kim isterse ona veririm. Köylerden ne zaman maden çıkarılacak diye sürekli bizi arayanlar var. İşsizlere iş imkânı tanıyacağız ve bölgeye fayda sağlayacağız. Verimli değilse tapusunu bile verseler istemeyiz. ÇED raporunu beklemeden çalışabiliriz. Evrakların tamamlanmasını bekliyoruz. Önümüzdeki dönem sıcaklar başlamadan çalışmayı düşünüyoruz.”

    Prof. Dr. Cengiz Kuzu (İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi): “ÇED raporuna bakılıyor şimdi, kimse keyfi bir şey yapmıyor. Her iki taraf için de ortak bir nokta bulmak lazım. Meseleyi tam bilmeden karşı çıkmak da doğru değil.”

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu