YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 13 Temmuz 2009

"Alaca Çapkını" için S.O.S

  • 11.07.2009 Cumhuriyet

    Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik (UICN) tarafından korunması gereken türler listesinde ''en üst düzey'' kapsamında değerlendirilen ve dünyada 25 çift kaldığı tahmin edilen ''Alaca Yalıçapkını'' kuşunun ender olarak görüldüğü Türkiye'deki sulak alanların ''acilen koruma altına alınması gerektiği'' bildirildi.

    Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi kuş gözlemcisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Atmaca, yaptığı açıklamada, üniversitenin desteğiyle hazırladıkları projeyle ''Amik Ovası Kuş Alanları ve Türlerinin Belirlenmesi'' çalışmasının sürdürüldüğünü kaydetti.

    Hatay'ın Erzin ilçesinde MKÜ ile TÜBİTAK destekli ''Doğada Eğitim Kursu'' kapsamında ''Gazi Çiftliği Sulak Alanı''nda bir zamanlar yörede sıklıkla görülen, ancak bilinçsiz avlanma sonucu ''S.O.S'' sinyalleri veren, literatürde ''ceryle rudis'' olarak yer alan ''Alaca Yalıçapkını'' araştırmasında bir çifte rastlanıldığını belirtti.

    Kursiyerlerin katılıdığı gözlemler sırasında çok sayıda avcıyla karşılaşıldığını ve bu durumun kendilerini ürküttüğünü ifade eden Atmaca, şöyle devam etti: ''Özellikle kuşların yaşadıkları sulak alanların çeşitli gerekçelerle kurutulması ya da buralar üzerinde oluşturulan baskılar birçok tür için geri dönüşü olmayan aşamaya ulaşılmasına yol açtı. Bunun en çarpıcı örneği, bölgemizde Amik Gölü'nün kurutulmasıdır.

    Bu durum, alaca yalıçapkını gibi türlerin neslini tehlikeye soktu. Bu kuş, Türkiye'de sadece Akdeniz Bölgesi'nde birkaç yerdeki sulak alanda çok az sayıda ve Güney Asya'nın çok sınırlı alanlarında yaşamaktadır. UICN tarafında oluşturulan listede, alaca yalıçapkını 'en üst düzey'de yaşam alanları ile koruma altına alınmış bir kuş türü olarak yer almaktadır. Göç etmeyen, ağırlıklı balıkla beslenen, siyah-beyaz rengi ile dikkati çeken kuşun, ender olarak görüldüğü Türkiye'deki sulak alanlar acilen koruma altına alınmalıdır.''

    Kuşların, avcı tehdidinin yanı sıra yaşam alanlarının insan kaynaklı kirletildiğini ifade eden Atmaca, şunları kaydetti: ''Yerleşik bir tür olan ve gürültücü özelliği ile kolaylıkla fark edilen, yetişkinleri 25 santimetre kadar büyüyen, tüylerinin rengi siyah-beyaz olan bu kuş, yılda bir kez ve 3-6 arasında yumurta bırakarak çoğalmaktadır. Dünyada 25 çift kaldığı tahmin edilmektedir.

    TUBİTAK destekli, Yrd Doç. Dr. Yaşar Ergün ile gerçekleştirdiğimiz kurs kapsamında yürütülen arazi uygulaması sırasında Erzin ilçesi Burnaz mevkisi yakınlarında Gazi Çiftliği sulak alanlarında bir çifte rastladık ve fotoğraflayarak bu durumu belgeledik. Ancak, çeşitli canlılara ev sahipliği yapan söz konusu yaşam alanı maalesef yazlık yerleşimlerin baskısı altında bulunuyor. Ayrıca, burası özellikle av sezonunda avcıların tercih ettiği bir yer. Yaklaşık 250 dekar büyüklüğündeki sulak alanın ivedilikle koruma altına alınması ve başka amaçlarla kullanımına karşı sınırlandırılma getirilmesi buradaki doğal yaşam için bir zorunluluk haline gelmiştir.''

    Atmaca, kuşların yaşam alanlarına zaman zaman hafriyat malzemesi döküm yeri ve çöp depolama alanı olarak kullanıldığına da dikkati çekerek, ''Yakınlardaki yerleşimlerin atık suları da buraya deşarj ediliyor. Yapılan su kimyasal analizlerinde otröfikasyon tehlikesi ile de karşı karşıya olunduğu tespit edildi'' dedi.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu