Altın Madeni, Bölge Sularını Kirletmeye Devam Edecek

• 04.07.2009 Birgün
     
  Efemçukuru köyündeki çevreyi tehdit eden altın madeni Vali'nin vetosu nedeniyle mühürlenemedi. Maden, İzmir’i susuzluğa ve  arsenik de dahil olmak üzere ağır metallerle kirletilmiş suya mahkûm edecek

  Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Ertuğrul Barka, İzmir Büyükşehir Belediye Encümeninin, Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru köyündeki altın madeni işletmesinin mühürlenmesine ilişkin kararının uygulanamadığını savundu. Barka, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge şubesi’nde düzenlediği toplantıda, Büyükşehir Belediyesi’nin Efemçukuru'nda Tüprag Metal Madencilik şirketi’nce işletilen altın madeninin mühürlenmesine ilişkin karar aldığını anımsatarak, “Büyükşehir Belediye Encümeninin, altın madeni işletmesinin mühürlenmesine ilişkin kapatma kararı uygulanamıyor. Bölgede çalışmalar sürüyor” dedi.

  Kapatma kararında oybirliği var

  İzmir İl Genel Meclisi’nin, Büyükşehir Belediye Encümeni’nin kapatma kararını oybirliğiyle alınan temenni kararıyla desteklediğini vurgulayan Barka, şöyle konuştu: “Encümenin kapatma kararını tam olarak uygulatamıyor, Vali “Encümen kararı tam uygulansın” diyen İl Genel Meclisi kararını veto ediyor. Peki, İzmirliler ne yapıyor? Yerel gazetelerde ve televizyonlarda altıncı şirketin reklâmlarını hiç tepki vermeden okuyor ve izliyor.

  Önüne geçilemezse, İzmir’i susuzluğa ve arsenik de dahil olmak üzere ağır metallerle kirletilmiş suya mahkûm edecek Efemçukuru Altın Madeni projesi İzmir’de kaç kişinin umurunda? Bir yanda bir avuç Efemçukuru Köylüsü ve onlarla birlik olan bir grup yaşam savunucusu, diğer yanda da siyasi iktidardan her istediği izni koparan ve paranın gücüyle medyada reklam haber/yorumlar yaptırabilen, toplumu kirli bilgi bombardımanına tutan küresel bir şirket. Bu iki tarafın dışında da her türlü etkilenmeye açık, çoğunluk kitle; tüm İzmirliler. İşte asıl sorun da bu çoğunluğun kimden etkileneceği, kabul ettiği doğrunun kimin çıkarına olacağı? Efemçukuru Altın Madeni konusunda yaşamın savunulması için mücadele edenlerin medyada yer alması iyice zorlaştırılmış hatta imkânsızlaştırılmıştır.

  Oysa işin hiç şakası yok, bir kez kirlenmeye görsün, İzmir’in yaşam çatısı, yaşamını tehlikeye atan bir yer halini alacak. Daha ne kadar sessiz kalacağız?. şimdi paranın egemenliğine karşı, yaşamın çığlığını yükseltme zamanı.

  Çocuklarımıza sağlıklı yaşabilecekleri bir İzmir bırakmak istiyorsak, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda, kendisini sorumlu hisseden, yaşamın sürmesine öncelik veren, insandan yana, canlıdan yana olan herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Unutulmasın ki, Efemçukurlular’a sahip çıkmak, İzmir’in sağlıklı yaşamına sahip çıkmak demektir.

  Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın