YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 08 Mayıs 2009

1250 Pembe Domatesçi

  • 07.05.2009 NTVMSNBC

    Pembe Domates Ağı, unutulan ve bazıları tarafından hiç bilinmeyen doğal pembe domateslere sahip çıktı ve ilk çalışmalar meyvelerini verdi.

    "Pembe Domates Ağı" 2006 yılında bir İstanbul apartmanının balkonundaki "Evde Pembe Domates Serüveni " ile başlayan; daha sonra Türkiye'deki evladiyelik (heirloom) doğal pembe domateslere sahip çıkarak, onları yine doğal yöntemlerle evlerinin balkon veya bahçelerinde yaşatmaya karar verenlerin katılımıyla oluşan ve genişleyen toplumsal ağ...

    Pembe Domates Ağı'nın web günlükleri bugünlerde çok hareketli...

    Kimi İstanbul'un göbeğinde balkonunda yetiştirdiği ve çiçeğe duran fidelerinin resimlerini yolluyor kimi de Datça'daki çiftçi Ramazan'ın pembe domates öğütlerini yazıyor...

    Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kilis... Liste uzayıp gidiyor... Evladiyelik doğal pembe domatesi yetiştirmek isteyenler bugünlerde heyecan içinde... Çünkü pembe domates fideleri binbir emeğin sonunda boy göstermeye başladı...

    Bu heyecanlı serüvenin ilk yolcuları Avniye ve Mehmet Tansuğ... Başlangıç hikayesini Pembe Domates Ağı için kurdukları sitede şöyle anlatıyorlar:

    Eskiden "turfanda" diye bir kavram vardı, "domates çıktı", "çilek çıktı" diye sevinilir, ilk kez yenirken "eski ağzım yeniye" denir, yeni çıkan birşey mevsiminde ilk kez tadılırken, eğer eli açık, cömert birinin elinden yeniliyorsa; "eh bu mevsim bundan artık bol bol yiyeceğiz" denirdi... Şimdiki çocuklar herhalde bu deyimleri hiç öğrenmeden büyüyecekler... Artık her mevsimde her şey var. Çünkü birileri onları mevsiminden önce ekiyor, büyütüyor... Hemen hemen bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde doğal tarım terkedileli beri domatesler de bozuldu. Vaktiyle doğal ve lezzetli domateslerden tatmış herkes, günümüzde çocukluğunun domateslerini özlüyor, arıyor...

    Biz de aynı arayışın içindeydik. 2005 yazında bir gün hem doğal hem de pembe domateslerle tanıştık. Bu domatesleri bize armağan eden Hakkı ve Sevinç Baliç, onları annelerinin yetiştirdiğini ve her yıl kuruttuğu çekirdeklerle doğal üretimi sürdürdüğünü söylemişlerdi. Biz de o olağanüstü lezzetli üç pembe domatesin çekirdeklerini kurutup sakladık. 2006 baharında arkadaşımız ekoturizmci Münevver Eminoğlu, bu çekirdeklerden evdeki balkonda pembe domates yetiştirebileceğimizi söyledi ve bazı ipuçları verdi.

    İşte her şey böyle başladı. Çekirdekler çimlendirildi. Filizler fideye dönüştü. Üç domatesten yüze yakın fide çıkınca eşe dosta dağıtmaya başladık. Fideleri verirken Münevver'in öğrettiği bakım ipuçlarını da anlatıyorduk. Lafla anlatma pratik olmayınca bir web günlüğü açıp deneyimleri oradan paylaşmaya karar verdik. Bu girişim tam bir "Evde Pembe Domates Serüveni" idi. Web günlüğüne de aynı adı verdik. Gün be gün gelişmeleri görüntüleyip yayınlıyor, bize katılan 10-15 arkadaşımızla ortak deneyimleri de belgeliyorduk. Zeynep Uygun, Emine ve Halim Yalçın, Rasim ve Hümeyra Konyar, Metin Varol, Sedat Tavşanoğlu, Kamçez Ailesi, Nalan Cantav, Sevil Albayrak, Nilgün Şener, Dilek Türelli, Baliç'ler, Pembe Candaner, Ayşe Şensılay, Betül Sözen ve ÇEKÜL Birgi ekibi bu dönemin ve bu uğraşın motor güçlerindendir.

    Uğraşı internete taşınınca bundan haberdar olanların sayısı da birden arttı ve bize katılmak, kendi balkonlarında aynı serüveni yaşamak isteyenler çoğaldı. Böylece 100-150 kişilik bir ağ oluştu..... 2009'un ilk aylarında üye sayımız 1250'ye ulaşmış durumda. Hiçbir çıkar gütmeksizin bu ülkenin çok lezzetli bir ürünü olan doğal pembe domatesi yetiştirme ve koruma sevdasına kapılanların sayısı giderek artacağa benziyor. Amacımız ve beklentimiz, bu oluşumun çocukluk dönemini tamamladıktan sonra daha işlevsel, daha bilimsel ve daha örgütlü bir biçim ve içeriğe kavuşması... PDA'nı bugüne getiren tüm dost ve üyelerimize içten teşekkürlerimizle."

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayınız

     

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu