YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 05 Şubat 2009

Türkiye Kyoto Protokolü'ne Katılıyor

  • 04.02.2009 NTVMSNBC

    ANKARA - TBMM Genel Kurulu’nda, Türkiye’nin, 11 Aralık 1997’de Japonya’nın Kyoto kentinde imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Kyoto Protokolü’ne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin tasarının görüşmeleri sürüyor.

    AKP Grubu adına söz alan Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga, uluslararası platformlarda üzerinde en çok tartışılan konuların terörle mücadele ve iklim değişikliğiyle mücadele olduğunu söyledi.

    Kyoto Protokolünün, BM tarafından yürütülen Uluslararası İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin alt sözleşmesi olduğunu belirten Özdalga, sözleşmenin sera gazı salınımlarına sınırlama öngördüğünü bildirdi.

    Özdalga, sera gazı salınımı yüksek olan ülkelerin Kyoto ek listesinde yer aldığını belirterek, Türkiye’nin bu listede bulunmadığını, sözleşmeye taraf olunması halinde Türkiye’nin emisyon indirimine tabi tutulmayacağını kaydetti.

    Kyoto’da imzalanan sözleşmenin 2012 yılının sonunda biteceğini, 2012 Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak toplantıda yeni bir sözleşme yapılacağını bildiren Özdalga, “2013’ten itibaren yürürlüğe girecek yeni sözleşmenin ne getireceğini bilmiyoruz. Sözleşmenin ana yapısı henüz ortaya çıkmadı. Kopenhag’da yapılacak toplantıda, ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede üstleneceği yükümlülükler belli olacak” diye konuştu.

    Özdalga, Kopenhag’daki toplantıdan önce Almanya’nın Başkenti Berlin’de 2 toplantı daha yapılacağını ve Türkiye’nin Kyoto sözleşmesine taraf olması halinde bu toplantılarda söz hakkı ve oy kullanma hakkını elde edeceğini bildirdi.

    “Türkiye, Kyoto’yu onaylamakla 2013’te yürürlüğe girecek yeni sözleşmede kendi hakkını koruyacak” diyen Özdalga, Kyoto sözleşmesinin onaylanması halinde yükümlülüğün söz konusu olmayacağını söyledi.

    ABD ve AB’nin 2050 yılına kadar emisyon salınımını yüzde 80’e indirme konusunda karar aldığını anlatan Özdalga, dünyanın bütün sanayileşmiş devletlerinin adım adım emisyon salınımını indireceğini belirtti.

    Emisyon salınımının indirilmesinin yeni teknoloji ve yeni enerji biçimleriyle mümkün olabileceğine dikkati çeken Özdalga, “Türkiye’nin, bu gelişmelerin dışında kalmama şansı olacak. Emisyon salınımının azaltılması filtre takmayla değil, yeni üretim teknolojilerine geçişle mümkün olacak. Bu tür gelişmelerle ilgili henüz bir yükümlülük ortada yok” dedi.

    Özdalga, rüzgar enerjisi konusunda Türkiye’nin 2002’de Avrupa’da sonuncusu olmasına karşın yapılan yatırımlarla bugün Avrupa’da 13. sırada bulunduğunu kaydetti.

    “Çevre, iman etmek gibi bir şey”

    DTP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise dünyanın havasını en fazla kirleten ABD’nin ekonomik çıkarları nedeniyle halen Kyoto sözleşmesini imzalamadığını söyledi.

    Türkiye’nin sözleşmeyi imzalayan 179. ülke olduğunu ve sözleşmenin imzalandıktan 5 yıl sonra TBMM’ye getirildiğini anlatan Kaplan, “ABD ne yapıyorsa onu takip ediyorsunuz. Namaz kılarken Kabe’ye, siyasette ABD’ye, İsrail’e bakıyorsunuz. Amerika halen Kyoto’yu imzalamadı. Amerika, Savaş Suçları Mahkemesi sözleşmesini imzalamıyor diye bizim de mi imzalamamamız gerekiyor. Bu, onların işine geliyor” diye konuştu.

    Türkiye’deki kömür üretimini de eleştiren Kaplan, “Hükümet, harıl harıl kömür dağıtmakla meşgul. Havamızı kirletiyorsunuz; dumanlardan dolayı minareler gözükmez oldu. Şırnak’ta, kömür yerine rüzgardan, hidro elektrik santrallerinden enerji elde edin. Çevre, AB istediği için imzalanan sözleşme değil, iman etmek gibi bir şeydir, vicdanın sesi gibidir...” dedi.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/474431.asp

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu