YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 24 Kasım 2008

TEMA, 2/B Ormanlarının Satılmaması İçin Topladığı 1.236.842 İmzayı, TBMM Başkanı’na Sundu

  • 20.11.2008
    TEMA Vakfı Basın Duyurusu

    TEMA Gönüllüleri, 2/B olarak adlandırılan orman arazilerinin satılmaması ve aynı sorunun tekrar yaşanmaması için bir yıl önce başlattıkları  “Bir İmzaya Karşı 1 Milyon İmza” Kampanyası kapsamında toplanan 1.236.842(*) imzayı, 18 Kasım 2008 tarihinde TBMM Başkanı Köksal Toptan’a sundu. Erozyonla Mücadele Haftası nedeniyle TBMM Başkanı’nı makamında ziyaret eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Y. Gürses ve Gönüllüler, hükümete kamuoyunun sesine kulak verme ve sivil toplum ile birlikte ormanların satışını içermeyen ortak çözüm bulma çağrısında bulundular. Ülke genelinde sayıları 345.000’e ulaşan TEMA Gönüllüleri, ormanlarımıza sahip çıkarak kampanyaya destek veren herkese teşekkür etti.

    TEMA Vakfı’nın 2/B Arazilerinin Değerlendirilmesi İle İlgili Görüş ve Önerileri

    1) Anayasamızın 169 ve 170. Maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca;

    • “31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman vasfını kaybettiği”,
    • “tarım ve hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunduğu”,
    • “köy, kasaba ve şehir yapılarının toplu halde bulunduğu” saptanan yerler, ormancılık rejimi dışına çıkarılabilmektedir.

    1974 yılından bu yana yapıla gelen bu uygulamalarla artık orman sayılmayan 473 bin hektar alanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Gündemdeki konu budur.  2/B için milat olarak kabul edilen 31.12.1981 tarihinin 2007 yılına taşınması istenmekte ve böylece, 2/B olarak adlandırılan alanların genişletilmesine ve daha fazla rant oluşturulmasına gayret edilmektedir.

    2) 31.12.1981 tarihi sınırlaması geçerli olmak üzere bugüne değin "2/B arazisi" olarak artık orman sayılmayan 473 bin hektar arazinin yalnızca % 9'unun kullanım kadastrosu yapılabilmiştir.

    3) Tüm ülkemizde "orman" sayılan alanların % 80’inin üzerinde bir bölümünün kadastrosu yapılabilmiştir. Bunların da büyük bir çoğunluğu sorunludur ve yargıdadır. Halen de orman arazilerinde 2/B sonucunu doğuracak faaliyetler devam etmektedir.

    4) Neler Yapılmalıdır?
    4.1) Öncelikle 2/B oluşmasına dayanak olan Anayasası’nın 169 son ve Orman Kanunu’nun 2/B maddeleri  ortadan kaldırılmalı ve işgalcilerdeki tapu beklentisi yok edilmelidir.

    4.2) Hali hazır 2/B uygulamalarında yasada gerekli değişiklik yapılarak, “bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme” durumuna açıklık getiren ölçütler arasında;

    • “orman bütünlüğünü bozmama”,
    • “su ve toprak rejimine zarar vermeme”,
    • “çevresindeki orman ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme”,
    • “ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme” vb koşulların da birlikte aranması sağlanmalıdır.

    4.3) Mevcut anayasal sistemimiz, Anayasa Mahkememizin bu konudaki müteaddit kararları ve önceki Cumhurbaşkanımızın 2 kez iadesindeki gerekçeler ve özellikle ormanların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar olduğu göz önüne alındığında 2/B Arazilerinin Satışı Mümkün Değildir. %93’ü Doğal Olan Ormanlarımızda Bu Yol Kesinlikle Tercih Edilmemelidir, zaten hukuken de mümkün değildir.

    4.4) 2/B nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde kullanım kadastrosu, henüz orman kadastrosu yapılmamış olan alanlarda da orman kadastrosu çalışmaları tamamlanmalıdır.

    4.5) Elde edileceği iddia edilen gelir hem miktar olarak ve hem de hukuksal süreç açısından gerçekçi değildir.

    2/B Arazilerinin işgalcilerinden hemen ECRİMİSİL alınmaya başlanmalı (-ki bu 6831 sayılı Orman Kanununun 2. Maddesinin son fıkrasının amir hükmüdür) ve böylece işgalcilerin bedelsiz kullanımı önlenmelidir. Orman köylüsüne tahsis edilecek alanlardan da yine orman köylüsünün gelişimi için harcanmak üzere sembolik olarak bedel alınmalıdır.

    4.6) Sonuç olarak:

    • 2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir.
    • Yukarıda açıklanan ecrimisil uygulamasına derhal başlanmalıdır.
    • Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanların sokağa atılması da düşünülmemelidir.
    • Fakat orman içinde münferit veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir.
    • Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek ve buralarda doğru ve gerekli kentsel dönüşümler uygulanarak satış dışı  önceden olmayan devremülk ve kat mülkiyeti hukuku gibi yeni bir hukuki çözüm oluşturulmalıdır.

    http://www.tema.org.tr/2B/

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu