TMMOB Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Açıklaması
Anımsanacağı gibi, aralarında Odamız'ın Batı Akdeniz Şubesi'nin de bulunduğu konuyla ilgili çok sayıda gönüllü kişi ve kuruluşun uyarılarına rağmen Uluslararası 30. Anadolu Rallisi'nin Eylül 2001 tarihinde Antalya-Düzlerçamı bölgesinde gerçekleştirilmişti. Ralli sonucu, bölgedeki ender ve geleceği tehlike altında olan alageyiklerin yedisi düşük yaparak ölmüş ve 37'si de gürültü nedeniyle kaçarken ağaçlara çarparak yaralanmıştı. Benzeri yarışmalar 2001'den önce olduğu gibi, günümüze kadar ülkemizin birçok doğal ve yabanıl alanında düzenlenmektedir. Bu gibi yarışmaların birçoğunun doğal çevreye verdiği zararlar ne yazık ki belirlenebilmiş değildir. Şimdi de 14 -15 -16 Kasım tarihlerinde Demirköy-İğneada ormanlarında böyle bir yarışma düzenlenmek istenmektedir. Organizasyonu yapanlar ormanlarda ve doğal çevrede oluşturacakları yıkımı biliyor olmalılar ki, Çevre ve Orman Bakanlığının bölgedeki birimlerinden bu organizasyonu gizlemişlerdir. İnternet ortamındaki yarışmanın duyurularında katılım için gerekli donanımlar arasında, testere de sayılmaktadır. Böyle bir organizasyon için mutlaka izin alınması gerekli kurumlar olan Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürlüğü-Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ve Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü gibi kurumlar kendi olanaklarıyla organizasyondan haberdar olmuştur. Bunun sonucunda organizasyonu yapanlar, bir arkadaş topluluğu olarak "masum" bir kır gezintisi yapacaklarmış görüntüsü veren bir dilekçeyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne izin için başvurmuşlardır. Oysa aynı tarihlerde (14 -15 -16 Kasım) İğneada'da bir Off-Road yarışı yapılacağı tüm dünyaya http://www.intercitytrophy.com/index.php web adresinden duyurulmaktadır. Adeta zorlamayla izin başvurusu yaptırılan bu yarışmanın kesin güzergahı başvurularda yeteri açıklıkta belirtilmemektedir. Antalya-Düzlerçamı'nda 7 alageyiğin ölümüne ve 37'sinin de yaralanmasına neden olan yarışmada da aynı yol izlenmiş. Son anda başvuru yapılarak "ralliye hazırlık çalışmaları bitirilmiş ve dünya kamuoyuna duyurulmuş olduğu" gerekçesiyle izin alınmış, ancak bu durum alageyiklerin ölüm ve yaralanmasına engel olamamıştı. Bilindiği gibi, özellikle yaban hayvanları insanlar tarafından oluştulmuş yapay sınırları algılamazlar. Bazı yaban koyunu populasyonları, yılın bazı mevsimlerini ülkemizin Van ili sınırlarında geçirirken, bazı mevsimleri de İran topraklarında geçirmektedir. Demirköy ormanlarındaki yaban hayvanlarından, başta kızıl geyikler olmak üzere türlerin bazı bireyleri, kimi zaman ülkemiz topraklarında, kimi zaman Bulgaristan topraklarında yaşamlarını sürdürmektedir. Ayrıca pek çok kuş türünün yıl içinde binlerce kilometre kat ederek dünyanın farklı yörelerinde konakladığı bilinmektedir. Önerilen arazi için olumsuz etkilenecek olan kumullarda yaşayan kıyı kuşları örnekleri şunlardır:
Halkalı Cılıbıt Ak Kum Kuşu Kuyruksallayan Gümüş Yağmurcun Martı türleri Ayrıca bölgede yer alan geç göç yapan türler dinlenme, beslenme açısından olumsuz etkileneceklerdir ( Kışlama için gelen Gökçe Delice türleri; gece aktif olup gündüz dinlenen Baykuş türleri, Kara Ağaçkakan türleri; tüm Türkiye'de 23 çift kaldığı tahmin edilen Ak Kuyruklu Kartal olumsuz etkilenecek başlıca yöresel kuş türleridir.). Dolayısıyla Milli Park sınırları dışında yapılacak yıkıcı faaliyetler de yaban hayatı açısından aynı olumsuz etkiyi yaratacaktır. İğneada subasar (longoz) ormanları dünyanın sayılı, Avrupa'nın en büyük subasar ormanlarıdır. Subasar ormanlarının yaşam kaynağı denizden gelen tuzlu su ile, derelerden toplanan tatlı suyun dengesinden kaynaklanmaktadır. İğneada longoz ormanlarını besleyen derelerin su toplama havzaları, Milli Park sınırları dışında kalmaktadır. Ancak, Milli Park sınırı dışında kalan bu bölgelerde de yapılan her türlü faaliyet, longozlardaki yabanıl yaşamı, fauna ve florayı doğrudan etkileyecektir. Off-Road planlanan alan pek çok endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Endemik türler içerisinde çok değerli kıyı kumul bitkileri de bulunmaktadır. Sahanın florası ve faunası "Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetim Projesi" kapsamında bilimsel olarak incelenmiş ve kitaplar halinde yayımlanmıştır. Yapılmak istenen etkinliğin toprağın morfolojisini değiştirdiği, özellikle dere yataklarında, kıyı kumullarında ciddi toprak yapısı değişimlerine neden olduğu bilinmektedir. Ayrıca, gürültü kirliliğine neden olmakta ve özellikle yaban hayatını rahatsız etmektedir. İğneada kızıl geyiklerin, yaban kedisinin son barınağı durumundadır. Daha önce İğneada ormanlarının bir kısmı Yaban Hayatı Koruma Sahası, bir kısmı da Tabiatı Koruma Alanı iken; bu alanları birleştirerek ve sınırı geliştirilerek geçtiğimiz yıl Milli Park ilan edilmiştir. Korumayı güçlendiren bir uygulama gibi duyurulan "Milli Park ilanı" gerçekte daha önceki koruma statülerine göre daha alt düzeyde bir koruma statüsüdür. Örneğin, bölgede sınırlı da olsa yapılaşmanın önünü açmaktadır. Ayrıca, bu uygulama Milli Park sınırları dışında hiçbir koruma statüsü bulunmadığı ve her türlü faaliyetin yapılabileceği gibi bir algılanmaya neden olmaktadır. Bu algılama da söz konusu ralli v.b. faaliyetlerin önünü açmaktadır. 1969 yılında IUCN'nin Yeni Delhi'de yapılan genel kurul toplantısında benimsenen "temel olarak hiçbir üst koruma bir alt korumaya indirgenemez" ilkesi günümüz doğa korumacılığında hala temel felsefe ve prensip olarak kabul görmektedir. 14-15-16 Kasım 2008 tarihlerinde İğneada'da yapılmak istenen "intercitytrophy" 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'nun 14. maddesine tümüyle aykırı bir uygulamadır. Bu uygulama, öngörülen bölgede gerçekleştiğinde, kızılgeyik ve yabankedisinin son barınağı olan bölgedeki ender ve geleceği tehlike altında bulunan türler başta olmak üzere yabanıl yaşam zarar görebilecek; yaban hayvanları yine ölebilecek ve/veya yaralanabilecektir. 80 -100 kişilik bir grubun özel keyifleri ve otomobil markalarının reklamından başka hiçbir yararı olmayan, ancak milli park, tabiatı koruma alanı ve yaban hayatı koruma sahası gibi özel olarak korunması gereken alanlarda yaşamsal önemde yıkımlara yol açabilecektir. Yine iş işten geçmeden bu girişimin önlenmesi gerekmektedir. İlgilileri, yetkilileri, sorumluları ve duyarlı kamuoyunu gereğini yapmaya davet ediyoruz.
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013