29.08.2008 Atlas
Her yıl Sevinç-Erdal İnönü Vakfı bünyesinde yapılan 'Marmara Denizi'nde Değişen Oşinografik Şartların İzlenmesi Projesi' 2008 yaz ayağı 1 Temmuz - 29 Temmuz ve 1 Ağustos-13 Ağustos tarihleri arasında iki ayrı çalışma ile gerçekleşti.
Proje Lideri Hidrobiyolog M. Levent Artüz yapılan çalışmaların ilk bölümünde balıkçılar tarafından; 'Salya' olarak bilinen olgunun incelendiğini, diğer çalışmada da Marmara Denizi'nde oşinografik etüt yapıldığını, yapılan çalışmada Marmara Denizi'nde ilk kez görünen canlılara rastlandığını belirtti.
Marmara Denizi'nde yapılan çalışmalara; Hidrobiyolog M. Levent Artüz, Elektr. Müh. O. Bülent Artüz, İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü eski dekanı Prof.Dr. Dinçer Gülen, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Botanik Anabilimdalı öğretim üyesi Doç. Dr.Erdal Üzen, Çevre Müh. Atilla Aydemir, Biyolog Barış Sönmez ile birlikte 5 bilim adamı üç personel eşlik etti. Araştırma Hoşköy'den kiralanan Oktay 4 teknesi ile gerçekleştirildi.
Araştırmaya katılan Doç.Dr.Erdal Üzen 'Bu oşinografik çalışma içinde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Marmara Denizi'nde bundan sonra yapılacak çalışmalar makro alglerin (yosunların) dağılım pozisyonları hakkında bilgi verecek, ciddi bir envanter çalışması olacaktır' dedi.
Proje lideri M. Levent Artüz, 1- 29 Temmuz tarihleri arasında yapılan çalışma ile ilgili şöyle konuştu; 'Geçtiğimiz dönem 10 kez denize açılarak Marmara Denizi'nde salya oluşumunun gelişimini izledik. Salyanın bu denize olan etkilerini etüt ettik, sonuçlarına baktık.
Yaptığımız çalışmada geçen sene oluşan salyanın dibe çökerek, dip hayatına çok büyük zararlar verdiğiniz tespit ettik. Salya, denizin dibinde olup da yer değiştiremeyen, mercan, midye, istiridye gibi canlıların ölmesine neden olmuş.Şu anda ise, yeni oluşan salyanın 20 metre derinde, 10 metre kalınlığında tabaka halinde bütün Marmara Denizi'nde yayıldığını tespit ettik. Salya belki yok olacak ama, çok büyük hasarlar vererek yok olacak. Denizi kirleten unsurlar ortadan kaldırılmadığı sürece su ürünlerinin yok oluşuna hep birlikte tanık olacağız' Artüz, kirlenmenin sonucu olarak, Marmara Denizinin birçok bölgesinde deniz yüzeyinde çok büyük alanlara yayılan kırmızılık şeklinde mikroskobik planktonun da yoğun bir şekilde normal artışlarını tespit ettiklerini belirtti.
Hidrobiyolog M. Levent Artüz, çalışmalarının Marmara Denizi'nin Karadeniz ağzından başlayarak, Çanakkale Boğazı'na kadar var olan 60 istasyondan alınan numuneler ve gözlemlerle yapıldığını belirtti. Artüz; 'Marmara Denizi'nde yaptığımız oşinografik etütte, ayrıca 12 ek istasyonda bin metreden fazla derinliklerden çamur numuneleri aldık. Bunlar İ.T.Ü. Maden Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi'nde incelenecek. Tek hücreli canlılardan en büyük canlılara kadar envanter çalışması yürüttük. Çalışmamız sık aralıklarla yapılan ölçümler, yüzeyden, derinliğin elverdiği yere kadar devam etti. Balık stoklarını tespit etmek için, balık yumurtaları, larvalar incelendi, kayıtlar yapıldı.
Akıntı yön ve hızları ile ilgili tüm su kütlesinde ölçümler yapıldı.
İstasyonlar bazında batimetrik çalışma gerçekleştirildi. Ayrıca sabit istasyonlardan ve çalışma bölgelerinden meteorolojik veriler toplandı.
Bu son çalışmada, özellikle de salya oluşumundan sonra Marmara Denizi'nin çok büyük bir kirlenmenin etkisinde, vahim bir durumda olduğunu gördük. Marmara Denizi'ndeki tür çeşitliliğinin çok büyük değişime uğradığını gördük. En önemlisi, 1000 metrenin altındaki çukurların diplerinde el değmemiş noktalara giderek, çok sayıda daha evvel Marmara Denizi'nde tanımlanmamış canlılar tespit ettik.'
Hidrobiyolog M. Levent Artüz, yakın bir zamana kadar Türkiye genelinde elde edilen su ürünleri istihsalinin, yüzde 25'ini sağlayan Marmara Denizi'nin 2008 verilerine göre oranının yüzde 5'e düştüğünü belirterek bunu şu ilginç tespiti ile açıklamaya çalıştı; ' Ağustos çalışmamızda 13 gün denizde kalmamıza ve tüm balık avlanma malzemelerimiz olmasına rağmen, kumanyamıza su ürünleri sokamadık. Bu da Marmara Denizi'ndeki ciddi kirlenmenin bir başka delili'dedi.
http://www.kesfetmekicinbak.com/gundem/07888/
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013