Şurası Şile Ne Gerek Var Uzağa Gitmeye

• 'Türkiye kil rezervinin yüzde 60'ı burada', 'O kil çıkarılmazsa 220 bin kişi işsiz kalır' denilen Şile'nin sırrı anlaşıldı: Şile'nin sanayi tesislerine yakınlığı. Şile alternatifsiz, çünkü başka yerde kil arayan yok!
  

  27.04.2008 Radikal

  İSTANBUL - "Çevreci madenciliğe evet, vahşi madenciliğe son" diyen Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'na Şile'yle ilgili önemli bir uyarı geldi. Kil üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, seramik sektörü temsilcilerinin iddia ettiğinin aksine, Türkiye'de kil çıkarmak için illa da Şile ormanlarının altının kazılması gerekmediğini söyledi.
  Prof. Dr. Çelik'e göre Türkiye'nin dört bir yanından seramik sektörü için vazgeçilmez olan nitelikte kil bulunabilir. Tabii yeter ki aransın. Çelik, Şile kiline gösterilen ilginin tek nedeninin Şile'den sanayi bölgelerine ulaşım kolaylığı olduğunu vurguladı.

  İstanbul'un son büyük ormanı Şile'de süren madencilik çalışmaları geçen hafta (20 Nisan 2008) Radikal'in manşetindeydi. 63 bin hektarlık ormanlarda çoğu kil ve silis 219 maden ocağı bulunuyor. 50 yıldan beri üretime devam eden bu ocaklardan arta kalan iki oyuk bu yıl 600 bin kamyon moloz taşınarak kapatılacak. Sonra üstleri ağaçlandırılacak. Dahası bölgenin el değmemiş doğu ormanlarında da madencilik yapılması için girişimler var.

  '220 bin kişi işsiz kalır'

  Radikal'e konuşan Seramik Federasyonu Genel Sekreteri Germiyan seramik sektörü açısından durumu şöyle değerlendirmişti: "Şile'de yüzde 70, Bilecik Söğüt'te yüzde 30 oranında seramiğin hammaddesi kil çıkarılıyor. İki yöreden çıkarılan maden karıştırılıyor. Şile'deki kil çıkarılmazsa Türkiye kil ithal etmek zorunda kalır. Şile'deki kil çıkarılmazsa 220 bin çalışan işsiz kalır. İthal edilen kille sektörün sürdürülebilmesi söz konusu değil. Seramik 2 milyar avroluk bir sektör."Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu da Türkiye'deki kil rezevrlerinin yüzde 60'ının Şile'de olduğunu belirtmişti.

  İTÜ Maden Fakültesi Maden Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik'in çizdiği tabloysa bambaşka: "Şile'deki (kil rezervi) oranın fazla olmasının nedeni başka yerde araştırılma yapılmamış olması! Yoksa Doğu Anadolu'da, başka yerlerde de seramiğin hammaddesi olan kil var. Ancak sektörün o bölgede yoğunlaşması ve nakliye problemlerinden dolayı Şile'de madenciliğe ağırlık verilmiş. Şile kilit bir bölge. Herkes buraya saldırıyor. Kilit olmasının sebebi de yakınlığı. Sektörün bir kısmı Bilecik-Söğüt tarafında, diğer bölüm İstanbul'da. Doğu Anadolu'da çıkarılması sektörün faaliyette bulunduğu bölgeye hammaddeyi taşımak açısından oldukça masraflı olur. Çünkü kilin tonu 15 YTL civarında. İthal edilen kilin fiyatıysa 60-80 dolar. Geçen yıl 400 bin ton kil ithal edildi."

  'Alternatifi yok çünkü...'

  İ.Ü Orman Fakültesi'nce 'İstanbul'un akciğerleri' diye nitelendirilen Şile ormanlarının 'bahtsız'lığı, zaten sanayi tesislerinin yığıştığı Marmara Bölgesi'ne ve Türkiye'nin dört yanına uzanan yollara yakınlığı.

  Peki, Şile kili vazgeçilemeyecek kadar kaliteli mi? Prof. Dr. Çelik'e göre hayır: "Türkiye'nin her yerinde Şile'deki kilin kalitesinde kil olabilir. Çünkü Türkiye'de uygun ortam var. Kil için orman da şart değil, dağlık bir alanda, kıraçta da olabilir. Şu anda Şile'nin alternatifi yok, çünkü araştırma yapılmamış."

  Prof. Dr. Çelik de her şeye rağmen Şile'de kil çıkarılabileceğini düşünüyor. Ancak mevcut durumun çok daha iyi hale getilmesi gerektiğini vurguluyor. "Taahhütler yerine getirilmiyor. Daha kalitelisi yapılabilir. Madencilik sonrası ekosistemin yerine tekrar gelmesi mümkün değil, ancak daha iyi bir rehabilitasyon yapılabilir."

  http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=254144