YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 02 Nisan 2008

'Kıyıları Dolduranlar Hapse Girmeli'

  • Son 10 yılda turistik sahillerde 239 koydan 50'sinin 'tamamen tahrip edildiğini' vurgulayan Deniz Ticaret Odası yetkilileri, Güllük'teki son dolgunun sorumlularına hapis cezası verilmesini istedi.
        

    01.04.2008 Radikal

    MUĞLA - Bodrum'un Güllük Körfezi'nde turistik tesis inşa eden şirketin çıkan molozları denize dökmesine tepkiler giderek büyüyor. Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi yönetim kurulu üyesi Arif Yılmaz, para cezasıyla yetinilmemesini, sorumlulara yasalarda öngürüldüğü gibi hapis cezası verilmesini istedi. Yılmaz "Devlet olarak suçluya ödül gibi cezalar verirsek beş yıla kadar bu ülkede denizine girilebilecek koy kalmaz. Yasalar tam uygulanmalı ve denize dolgu yapanlara 6 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezası verilmeli" dedi.

    Yılmaz'ın DTO verilerine dayanarak verdiği bilgiye göre son 10 yıl içinde Çanakkale'den Antalya'ya uzanan sahil şeridinde 239 koydan 50'si tamamen tahrip edildi. 85 koy risk altında. 104 koy özel çevre koruma kapsamına alındı. Türkiye'deki yasaların aslında çevre cinayeti işleyenlere ağır cezalar verdiğini, ancak Güllük'teki dolguya başından beri göz yumulduğunu savunan Yılmaz, tepkili: "Cezalar 'Tamam yakaladım, ama biraz dur bekle bakalım' anlayışıyla ertelenmiştir. Kıyıları bu zihniyetle korumak mümkün değil, denizi dolduran, ormanı yakana yasanın öngördüğü en ağır ceza verilmeli ve anında uygulanmalı."

    'Dolgu yaptık, cezayı bekliyoruz'

    MNG Holding'in Güllük Körfezi Pina Yarımadası'nda turistik tesis yapmak için 49 yıllığına kiraladığı arazide, kıyıyı izinsiz olarak doldurması, önce Bodrum'u ayağa kaldırmıştı. Şantiye müdürünün "Dolgu iznimiz yok ama başvurduk, alırız. Denizi doldurduk, cezamızı bekliyoruz" demesi ardından şantiyeye kaymakamlık ve İl Çevre Müdürlüğü tarafından 21 bin 500 YTL para cezası kesildiğinin anlaşılması, konuyu Türkiye çapında skandal haline getirdi.

    Bu arada Milas Kaymakamı Bahaattin Atçı da eleştiri oklarına hedef oldu. Çevreciler, Atçı hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanırken, Atçı yasaların öngördüğü her şeyi yerine getirdiğini söyledi:

    "Şirkete başından beri her türlü kolaylığı gösterdik. Çünkü hem yatırım yapıp hem istihdam sağlayacaktı. Ancak dolgu yapmaya başladıkları günden itibaren yasal işlemlerin hepsini başlattık. Dinlemeyip uzun bir süre dolguya devam ettiler. Para cezalarını verdik, 30 günde izin almalarını istedik. Verilen cezaları ne valilik ne de kaymakamlık belirliyor. Yasaların öngördüğü en yüksek cezayı uyguladık. İzin alamazlarsa kıyıyı eski hallerine getirmeye mecburlar."

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=251779
        

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu