YUKARI

Sürdürülebilir Kalkınma

Yazar: Editör | Eklenme Tarihi: 26 Nisan 2015

Hayatın her alanında: Verimlilik

  • Bu yıl 27 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında ülkemizde Verimlilik Haftası düzenleniyor. Biz de verimlilik hakkında biraz araştırma yapıp verimli üretim ve tüketim için farklı öneriler derledik.

    Dünya nüfusu ve yaşam standartlarının artmasıyla tüketim de yükseliyor. 20. yüzyılda dünyada ekonomik büyüklük 23 kat, nüfus ise 4 kat arttı. Bu gelişmeler, fosil yakıt tüketiminde 12, su tüketiminde 9 ve maden tüketiminde 8 kat artışa neden oldu. Küresel su tüketiminin önümüzdeki 10 yılda, gelişmekte olan ekonomilerde %50, gelişmiş ekonomilerdeyse %18 oranında artması bekleniyor.

    İhtiyaçlar bu şekilde artarken kaynaklar sınırlı kalmaya devam ediyor. Biz daha çok fosil yakıt veya su tüketmeye ihtiyaç duyarken yeryüzünün derinliklerindeki cevherler veya su kaynakları bizim ihtiyacımıza cevap verecek şekilde kendi kendine artmıyor. Dahası, doğal kaynaklara ulaşmak giderek daha zor ve maliyetli hale geliyor. İşte tüm bu nedenlerden dolayı enerji ve kaynak verimliliğinin önemi her geçen gün artıyor.

    Söz konusu büyük bir üretim tesisi de küçük bir ev de olsa, enerji ve kaynak verimliliği için yapılabilecek pek çok şey var. Üretim açısından bakıldığında, kaynakların daha verimli kullanılmasıyla şirketlerin maliyetleri düşerken, israfın önlenmesi ve çevreye zarar veren sera gazı emisyonlarının azaltılması gibi katkılar da sağlanıyor. Evlerimizde yapacağımız verimlilik uygulamalarıysa, bize sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını açarken, masraflarımızdan da önemli oranda tasarruf yapmamızı sağlayabiliyor.

    Kaynak verimliliği uygulamalarında üretim, kalite ve performans düşüklüğü yaşanmadığı gibi atık olarak düşünülen kimi yan ürünler, verimlilik projeleriyle kullanılabilir yeni kaynaklar haline gelebiliyor. Bu yatırımlar önemli maliyet kalemleri gibi görünse de, işletmelere geri dönüşleri çok daha karlı oluyor. (Kaynak verimliliği hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.)

    Enerji özelinde bakıldığında, Türkiye’de sanayi sektörü, ülkemizin toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını ve elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz düşünülürse, enerji verimliliğine hizmet edecek yatırımlar stratejik bir kimlik de kazanıyor. (Enerji verimliliği hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.)

    Üretimde kullanılan sudan yapılacak tasarrufsa, zincirleme bir etki ortaya çıkarıyor. Su, üretimde en önemli girdilerden birini oluşturuyor. Bir sayfa kağıt üretmek için 10 litre su tüketiliyor. 500 gram plastiğin sudaki ayak iziyse tam 91 litre. 2000-2050 yılları arasında üretimde kullanılan suya olan talebin yaklaşık %400 artması bekleniyor. Bu nedenle üretimde suyun sürdürülebilir kullanımını hedefleyen çalışmalar büyük önem taşıyor. (Su verimliliği hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.)

    Kaynak verimliliği ilk etapta doğal kaynaklarla ilgili gibi görünüyor fakat bu kavramı daha geniş kapsamlı düşünmek gerekiyor. Örneğin ulaşım sektörü söz konusu olduğunda benzinden tasarruf eden modellerin geliştirilmesi yerine, yeni bir paradigmaya geçerek elektrikle çalışan otomobillere ağırlık verilmesi çok daha verimli bir gelecek vaat ediyor. Benzer şekilde,  araç paylaşım platformları, daha çok kişinin daha az kaynak tüketmesi konusunda önemli bir alışkanlık değişimini getiriyor. Benzer şekilde enerji verimliliği denince, yenilenebilir enerji konusunu mutlaka gündemde tutmak gerekiyor. Enerji üretiminde fosil kaynaklar yerine rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynakları kullanmak özellikle orta ve uzun vadede üretim girdi maliyetlerine olumlu şekilde yansıyor. 

    Verimlilik için pek çok sektör farklı uygulamalar deniyor:

    ● Hızlı tüketim sektörü yeşil ürünler geliştiriyor ve hem tasarruf hem de çevre koruma anlamında ambalajlama konusuna özel önem gösteriyor. Tedarik zinciri de enerji ve kaynak verimliliği açısından kilit konumda yer alıyor.
    ● Perakendeciler mağazalarını daha enerji dostu şekilde yeniden tasarlıyor. Bir AVM’nin doğru yalıtım, aydınlatma ve tesisat çözümleriyle yapacağı enerji ve su tasarrufu neredeyse bir üretim tesisinin yapacağı tasarrufla yarışıyor.
    ● Bankalar sürdürülebilir işletmelere ve yeşil teknolojilere yatırım yapıyor. İster dev projelerin finansmanı, ister mikro kredi seçenekleri olsun; kaynak verimliliğini ön planda tutan işletmelerin desteklenmesi ekonomiyi de dönüştürüyor.
    ● Belediyeler, altyapı, ulaşım, çöp, enerji ve su gibi hizmet başlıklarında kaynak verimliliğini ön planda tutacak şekilde uzun vadeli yatırımlar yapıyor. Böylece geleceğin sürdürülebilir kentlerinin temeli atılmış oluyor.

    Tüm bu uygulamalar biraz karışık veya uzun vadede sonuç verecek gibi görünebilir fakat endişeye gerek yok. Çünkü Sürdürülebilirliğin 3 Altın Kuralı’yla verimliliği hayatın her alanına hemen şimdi yaymak mümkün: 

    Azaltmak
    Kullanılan değerli kaynakların azaltılması ve yerine alternatif kaynaklar bulunması.

    Yeniden kullanmak
    Hammadde ve enerjinin yeniden kullanılması, üretim esnasında ortaya çıkan ısı enerjisinin elektriğe dönüştürülmesi.

    Geri dönüştürmek
    Üretim esnasında ortaya çıkan atıkların dönüştürülmesi.

    Bu hafta kazandığınız yeni alışkanlıkları tüm yıla yayabilmeniz dileğiyle...

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu