YUKARI

İklim Değişikliği

Yazar: Editör | Eklenme Tarihi: 01 Şubat 2015

Kuraklık ve Sürdürülebilirlik

  • Küresel ısınmanın etkileri her geçen gün daha çok hissedilirken, tarım üretimini olumsuz yönde etkileyen kuraklık, kısa vadede ekonomik, uzun vadede yaşamsal riskleri gündeme getiriyor.

    Baraj sularının azalması ve su kesintilerinin yaşanmasına neden olan yağış azlığı, kalabalık kent yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Ancak tarımsal üretimde söz sahibi olan kırsal kesimin karşı karşıya kaldığı şartlar ayrı bir önem taşıyor. Yağış dengesizlikleri, mevsimlik kar örtüsünün kapladığı alanların azalması, toprağın kalitesindeki düşüş ve kuraklık, tarım üretiminde dramatik gerilemelere ve ürün fiyatlarında artışa yol açıyor. Tüm bu gelişmelerin sonucunda, dünyayı önümüzdeki 5 yılda ciddi bir gıda krizi bekliyor. 

    Dünyanın büyük kısmını etkileyen iklim değişikliği, ülkemizde de önemli sorunlara yol açıyor:

    Ani yağışlar ve seller toprağın kalitesini, kuraklıksa rekolteyi olumsuz yönde etkiliyor. 
    Ani don vakaları tarım ürünlerindeki verimi azaltıyor.  
    Kuraklık ve aşırı yağışlar nedeniyle hububat üretiminin düşmesine bağlı olarak saman üretimi de azalıyor. Hayvancılık için gerekli saman ithal ediliyor. 

    TÜİK istatistikleri referans alınarak 2014 yılında, buğday üretiminde yüzde 14, arpada yüzde 20, pirinçte yüzde 8, kırmızı mercimekte yüzde 17 düşüş tahmin ediliyor. Bunun sonucunda, buğdayda yüzde 13, arpada yüzde 11, pirinçte yüzde 12, kırmızı mercimekte yüzde 24 fiyat artışı gözleniyor. 

    Yine aynı verilere göre, özellikle bahar aylarında yaşanan ani don sebebiyle, kayısıda yüzde 65, fındıkta yüzde 25 ve cevizde yüzde 14 azalma bekleniyor. Bu kategorideki fiyat artışı ise oldukça dramatik; Fındıkta yüzde 70, kayısıda yüzde 24 ve cevizde yüzde 30.

    Tabii ki bu gelişmelerin sosyal ve ekonomik sonuçları da oluyor. Fiyat artışları doğrudan tüketicinin cebine, enflasyon rakamlarına yansıyor. Bölgesel olarak görülen ekonomik sonuçlar da oldukça dikkat çekiyor. Örneğin, Malatya ekonomisinde dinamo işlevi gören kayısıda rekoltenin beklentinin çok altında olması, bu ildeki tüm sektörleri olumsuz etkiliyor.

    2000’li yıllardan itibaren parite rakamlarına bakıldığında, tarımsal fiyatların diğer emtiaya göre sürekli arttığı görülürken, bu yükselişin devam etmesi bekleniyor. Fiyat artışları, tek sebep olarak iklim değişikliğine bağlanmasa da, rekolte düşüşlerinin rakamlara etkisi de uzmanlarca vurgulanıyor.

    İster ülkemize ister dünyanın uzak bir köşesine bakalım, iklim değişikliğinin yarattığı susuzluk kentlerdeki yaşam kalitesiyle, kırsal kesimlerde tarımsal üretime darbe vuruyor. Tarımsal üretimdeki verim düşüşü ekonomik durumumuzu da olumsuz yönde etkiliyor. Tarım ürünlerinde kuraklık nedeniyle yaşanan gerileme geleceğimiz için olumsuz senaryoların ipucunu veriyor. 

    Bu yazı Dünya gazetesinin TSKB katkısıyla hazırlanan Sürdürülebilir Vizyon köşesinde yayımlanmıştır. 

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu