YUKARI

Sürdürülebilir Kalkınma

Yazar: Özgecan Canarslan | Eklenme Tarihi: 19 Nisan 2007

Mimarlık ve Çevre

  • 1950'lerden sonra hava ve su kirliliği, doğal kaynakların zarar görmeye başlaması, karbon emisyonlarındaki artış ve bunların insan hayatını tehdit etmeye başlaması sonucunda sürdürülebilirlik kavramı ortaya çıktı.

    1980'li yıllarda hızlı gelişme sürecinin sonucunda sağlık, doğal kaynaklar ve çevre konularında sürdürülebilirlik kavramı önem kazanmaya başladı. Farklı çevrelerden sürdürülebilir kalkınma konusunda tanımlar yapıldı. Çevre ve kalkınma konusunda çalışmalarını sürdüren uluslararası bir kuruluş olan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (WCED) 1987 yılında Brundtland Raporu (Ortak Geleceğimiz olarak da bilinen) sonucunda sürdürülebilir kalkınma konusunu "gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamaya engel olmadan bugün de yaşamımızı sürdürebilmemiz [1]" olarak tanımladı. Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği (IUCN), Uluslararası Çevre Koruma Birliği (UNEP) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ise 1991 yılındaki "dünyamız ile ilgili endişeler" konulu yayınlarında sürdürülebilir kalkınmayı "insan yaşamının kalitesinin gelişimi [2]" olarak tanımlamışlardır.

    Sürdürülebilirlik, ekonomi, turizm, sağlık, mimarlık gibi pek çok alanda karşımıza çıkmakta ve yaşam kalitemizi etkileyen bir unsur olarak hayatımızda yerini almaktadır. Kaynakların kullanımı, bunların insan ve çevre üzerindeki etkileri, sebep olacakları sorunlar ve felaketler göz önüne alınarak küresel ölçekte düşünülmesi ve uygulanması gereken bir konudur. Binaların insan hayatındaki yerini ve önemini düşünecek olursak, ayrıca yerküreye etkilerini de göz önüne alırsak mimarlık alanında sürdürülebilirliğin önemini daha iyi anlayabiliriz.

    Sürdürülebilir mimarlık gelecek kuşakların daha iyi bir çevrede yaşaması için gereklidir. Bizim yararlandığımız imkanlardan gelecek kuşakların da yararlanmasına imkan sağlayacak şekilde tasarım yapmayı gerekli kılmaktadır. İnsanların ihtiyaçlarının doğal çevreye uyumlu olarak, ona zarar vermeden karşılanması, yani çevreyle uyum içinde yaşanmasını gerektirmektedir. Sürdürülebilir mimarlık üretim, yapım ve kullanım sürecinde bir yapının enerji tüketimini azaltmayı, çevreye yaydığı kirliliği minimuma indirmeyi, doğal kaynakların da tükenebileceğinin farkına vararak kullanımında özen gösterilmesini hedeflemektedir.

    Doğal kaynakları tüketmeden insanların konforunu sağlayacak, ekolojik dengeyi bozmayacak tasarımlar yapılmasında mimarların büyük sorumlulukları vardır. Mimarlar ve mühendisler, binanın tasarım sürecinde yapım aşamasından kullanımına hatta yapının ömrü tükendikten sonra yıkımı ve tekrar kullanımı aşamalarını ve bütün bu aşamalarda çevreye verilecek zararı göz önünde bulundurarak tasarım yapmalıdır.

  • Sürdürülebilir tasarım çevreye duyarlı, ekonomik ve sosyal açıdan sorumlu olmayı gerektirir. Mimarlık alanında sürdürülebilirliği gerçekleştirebilmemiz için yapabileceğimiz pek çok şey vardır, ekolojik dengeye zarar vermeyen yapı malzemeleri seçmek, geri dönüşümü olmayan fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin kullanımını en az indirmek, ihtiyacımız olan enerjiden fazlasını kullanmamak gibi.

    Dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık % 50'si binalar tarafından harcanmaktadır. Binalar sadece ısıtma, aydınlatma gibi kullanım sürecinde enerji harcamakla kalmaz, yapım aşamasında kullanılan malzemelerin üretimi, taşınması için de enerji kullanımını gerektirir. Sürdürülebilirlik, enerji tüketimini değil kullanımını gerektirir. Bir yapının sürdürülebilir olması için kullanılan malzemenin üretim, taşıma ve uygulama aşamalarında en az enerjiyi tüketmesi, emisyon salımının en aza indirgenmiş olması istenir. Bu da geri dönüşümlü malzeme kullanımı, yerel malzeme kullanımına dikkat edilerek taşıma sırasında çevreye verilen zararın en aza indirgenmesi, yenilenebilir malzeme kullanımına önem verilmesi ile sağlanabilir. Aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarından (güneş ve rüzgar gibi) faydalanılarak da sürdürülebilirliğe katkı sağlanabilir.

    Sürdürülebilir mimarlık çevreye uyumlu tasarımı ve yapımı, doğal ısıtma, soğutma ve havalandırma konularını içerir. Günümüzde özellikle teknolojik alandaki gelişmeler insanlara daha konforlu yaşam koşulları sağlarken, çevreye de duyarlı olunması konusunda daha özenli davranmayı gerektirir. Sürdürülebilir mimarlığın gerekliliklerini yerine getiren yapılar doğal çevreye verilen zararı minimuma indirir, konforlu ve sağlıklı bir yaşam imkanı sunar. Kurallara uyulmadığında veya etkiler kontrol altına alınmadığında asit yağmurları, ozon tabakasında incelme, hava kirliliği ve küresel ısınmada artış gözlemlenecektir. Gelecek kuşaklara da bizim yaşamakta olduğumuzdan daha iyi bir yaşam sağlanması için hem tasarımcıların hem kullanıcıların sürdürülebilirlik konusunda desteklenmesi ve bu konuda bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
    *Araş. Gör., Orta Doğu Teknik Üniversitesi

    KAYNAKÇA:
    [1] "Sustainable development as development that meets the needs of the present without compromising the ability of future generations to meet their own needs" - WCED (World Commission on Environment and Development), New York, ABD, 1987
    [2] "Improving the quality of human life while living within the carrying capacity of supporting ecosystems"
    - IUCN (International Union for the Conservation of Nature and Natural Resources), UNEP (United Nation Environment Programme), WWF (World Wide Fund for Nature), Gland, İsviçre, 1991
    - Edwards, B., Green Architecture, Architectural Design, Vol71, No4, Wiley Academy, Italya, 2001
    - Pearce, R. A., "Sustainable Building Materials: A Primer", ABD, 1998
    - Zeytun, A. B., "Sustainable buildings and building materials: Environment, human health and energy",
    - Yüksek Lisans Tezi, Referans Numarası:93416, ODTÜ, Ankara, 2000 http://www.arch.hku.hk/research/BEER/sustain.htm
    http://www.interenvironment.org/cipa/munro.htm
    http://www.sustainablemeasures.com/Sustainability
    http://www.usgbc.org/Resources/resources_main.asp

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu