YUKARI

Sürdürülebilir Kalkınma

Yazar: Yeşim Çinioğlu | Eklenme Tarihi: 21 Ocak 2009

Çevreci BT ile Her şey Yeniden Tanımlanıyor

  • Artan enerji maliyetleri ve küresel ısınma nedeniyle gelişen çevre bilinci, enerji kaynaklarının en optimal şekilde kullanılmasını zorunlu kılarken, enerjiden en fazla yararlanan teknoloji ürünlerini de değiştiriyor. Uzmanlar çevreci BT eğilimi ile yaşanan en büyük etkinin de enerji kullanımı noktasında yaşandığını belirtiyor.

    EMC Teknoloji Danışmanı Tolga Gürsu’ya göre de çevreci BT’nin en önemli etkisi enerjinin etkin kullanımı oldu. Tüketicilerin artık almayı düşündükleri ürünlerin enerji tüketim değerleri ve toplam sahip olma bedellerini de sorgulayacak bilince eriştiğini belirten Gürsu, diğer taraftan BT teknolojilerinde kullanılan bileşenler ve üretim teknolojilerinin zararlı içeriklerin kullanıldığı bir üretim alanı olduğuna da dikkat çekiyor. Gürsu, bu doğrultuda da çevre bilincinin kazanılması konusunda geç kalındığını belirtiyor. Xerox Türkiye Ofis Grubu Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk’e göre de çevreci BT eğiliminin giderek artması, şirketlerin ürettiği ürün ve teknolojileri de doğrudan etkiledi. Çevreci BT’nin en önemli bileşenlerinden olan enerji tasarrufunun özünde, işi daha az enerji kullanarak yapmanın yattığını ifade eden Aslantürk, “Yani enerji tasarrufu, iş kalitemizde her hangi bir azalma yaşanmadan enerjiyi verimli kullanmak, israf etmemek. Bu doğrultuda sağladığı avantajların başında, daha düşük bir maliyet elde edilmesini sağlamak geliyor. Böylece aynı ürünü daha düşük bir maliyetle elde ederek, rekabet gücüne de olumlu yönde etki ediyor. Ayrıca, tüketim sonucunda oluşan her türlü katı atıkları en aza indirgeyerek, çevre kirliliğinin önlenmesinde yardımcı oluyor” şeklinde konuşuyor. Samsung Electronics Pazarlama Müdür Yardımcısı Işıl Gülşen’e göre enerji kaynakları ve bu kaynakların doğru kullanımı çevreci hareketin en önemli konuları arasında yer alıyor. Özellikle teknoloji şirketlerinin bu doğrultuda bilinçlerini geliştirmeleri ve bu alanda yatırım yapmaya başlamaları ve Ar-Ge çalışmalarında bu kriterleri göz önünde bulundurmalarının gelecek adına önemli adımlar olduğunu dile getiren Gülşen, “Aslında günümüzde teknoloji ve tasarım kavramlarının artık birbirinden pek de ayrılmadığını, tasarımın da en az teknoloji kadar büyük önem taşıdığını söyleyebiliriz. Çevreci ürün teknolojilerine biraz daha fazla örnek vermek gerekirse; geri dönüşümlü hammadde ile tasarlanan yeni Kristal Tasarımlı TV’ler, tamamen biyoplastik malzemeler kullanılarak hazırlanan piller, yine buğdaydan üretilen biyoplastik kaplamalı, geri dönüştürülebilen cep telefonu kutuları, enerji tasarrufu sağlayan Energy-Star ürünler verilebilecek diğer örnekler arasında. RoH ve Energy-Star sertifikalı ürünlerde değişen yüzdelerde tasarruf sağlanıyor. “S-Inverter özelliğine sahip klimalar ise yüzde 50 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Temelde daha az enerji tüketmeyi hedefleyen ürünler, çevresel anlamda sağladığı gibi, tüketiciler için mali avantajlar da sağlıyor” diye konuşuyor.

  • Çevreci BT tasarım anlayışını da değiştiriyor
    Sektör temsilcilerine göre çevreci BT eğiliminin getirdiği değişimlerden biri de tasarım anlayışının da değişmesi. GG Soft Genel Müdürü Tolga Eşiz’de çevreci BT ile tasarlanan cihazlarda enerji tüketimini en düşük düzeye indiren fonksiyonel tasarımların ön plana çıkmaya başladığını belirtiyor. Tasarımın artık sadece dış görünüş olarak algılanmamaya başladığını belirten Eşiz, kullanılan materyallerde de geri dönüşümlü malzemelerin seçilmesinin yavaş yavaş bir standart olmaya başladığını dile getiriyor. Ar-Ge faaliyetlerinin de bu doğrultuda tamamiyle az enerji tüketimi üzerine yoğunlaştığını ifade eden Eşiz, “Teknolojik ürünler için en önemli enerji sağlayan kaynak pildir. Bundan dolayı önümüzdeki yıllarda güneş pilleri gözde olacaktır. Hatta IBM geçen ay açıkladığı yeni bir teknoloji ile, mevcut güneş pillerinden birim alana 1000 kat daha fazla enerji depolayabilen bir güneş pili yaptığını duyurdu. Güneş panellerindeki teknolojik gelişmeler sayesinde, evlerde kullandığımız elektronik cihazlar bile güneş enerjisi ile çalışabilir hale gelecek” diye konuşuyor. Özel Bilgi İşlem Ürün Müdürü Bülent Kuğu da, çevreci BT’nin fiziksel olarak, daha az yer kaplayan, daha hafif, daha az ısı yayan, daha sessiz, daha az enerji tüketen, geri dönüşebilir malzemeden üretilmiş/ ya da geri dönüşümü mümkün ve çevreye atık olarak en az zararı veren ürünlerin üretilmesindeki en önemli ortak payda olduğunu belirtiyor. Daha ileriki aşamalar da düşünüldüğünde çevreci BT’nin üretim aşamasında az enerji kullanmak, üretirken çevreye zarar vermemek, zararlı kimyasalların kullanımını sınırlamak, atığa dönüşebilir/kolay ayrıştırılabilir tasarımları içine aldığını dile getiren Kuğu, “Bunların sonucunda ürünler küçülüyor, hafifliyor, sessizleşiyor ve daha az enerji kullanmaya başlıyor. Yakında ülkemizde de uygulanacak Avrupa Birliği yönergeleri olan RoHS (Zararlı madde kullanımının sınırlandırılması) ve WEEE (elektrikli ve elektronik ekipmanların atıkları) standartlarına uyumlu ürünler üretilmeye başladı. Bunun yanı sıra enerji tüketimini azaltan ikame teknolojiler uzun süren Ar-Ge faaliyetleri sonucu devreye girdi” diyor.

    Bilinç artıyor
    Tekofaks Panasonic Kurumsal Pazarlama İletişim Müdürü Tüge Tanaydın’a göre çevreci BT konusunda Türkiye’de de farkındalık düzeyi artıyor. Türkiye’de yaptırdıkları bir araştırmada çevreye duyarlı markaları satın alma eğilimlerini sorguladıklarını belirten Tanaydın, “Araştırmada yüzde 48.5’i fiyat önceliklidir yanıtını verirken yüzde 46, 3’ünün yanıtı ise “diğerlerinden pahalı bile olsa çevreye duyarlı ürünleri tercih ederim oldu Bu oran çevre bilincinin geldiği noktayı ve farkındalık düzeyini gösteriyor” diye konuşuyor.

  • Üreticiler atıkların sorumluluğunu üstlenmeye çalışıyor, geri dönüşüme yöneliyor
    Canon Eurasia Ürün Müdürü Oğuzhan Özden, üreticilerin elektrik-elektronik atıkları sorumluluğunu üstlenmeye çalıştıklarını ve geri dönüşüme ağırlık verdiklerini belirtiyor. Ülkemizde de 2009 yılı içinde çıkması beklenen yasalarla, bu çalışmalarda henüz etkin olmayan üreticilerin de aynı bilinci taşımasının sağlanacağını ifade eden Özden, ”Özellikle kurşun, arsenik, selenyum gibi maddelerin çevre ve insan sağlığına verdiği zarar ile ilgili üreticiler de bu konudaki çalışmalarına hız kazandırıyorlar. 2009 yılı içerisinde ülkemizde de çıkması beklenen bazı yasa değişiklikleri ile her üreticinin bu konuda belirli adımları atmasını bekliyoruz. Aynı zamanda Türkiye ve dünyada artan tüketici bilinci sayesinde, geri dönüşüm projelerinin artmasını ve zararlı atıkların doğaya karışımının engellenmesini umud ediyoruz” şeklinde konuşuyor.

    Baz istasyonları da değişim sürecinde
    Gelinen noktada yaşanan değişimle üretim süreçlerinde daha az enerji harcamaya, daha az karbon emisyonuna ve daha az alan kaplamaya dikkat edildiğini belirten Ericsson Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Kulabaş, artık doğada daha az ayak izi bırakmaya çalışıldığını ifade ediyor. Çevreci tasarımın öne çıktığı çözümlerden birinin de “Yeşil baz istasyonu” yaklaşımının bir ürünü olan Tower Tube olduğunu dile getiren Kulabaş, “Tower Tube’ü sadece bir kuleden öte, baz istasyonunun tüm ekipmanını kapsayan bir tasarım olarak nitelendirebiliriz. Tower Tube sert görünümlü geleneksel çelik kulelerin yerine, bulunduğu ortamın doğal yapısına ve operatör ihtiyaçlarına uyum sağlayabilecek ileri beton tekniğiyle üretilmiş bir ürün. Tower Tube’ün üretimi esnasında açığa çıkan karbondioksit emisyonu; eşdeğer yükseklikte bir çelik kulenin üretimine kıyasla yüzde 30 daha az” diye konuşuyor.

    Ürünlerin çevreci özellikleri satın alma kararlarını etkiliyor
    British Telecom Türkiye, İsrail ve Yunanistan Genel Müdürü Tayfun Uğur’a göre sürdürülebilirlik konusu önem kazandığından ürünlerin “yeşil” özellikleri tüketicilerin satın alma kararlarını büyük ölçüde etkiliyor. Önemli kurumsal ve hükümet kanadındaki müşterilerin, yaptıkları ihaleler sırasında sürdürülebilirlik alanında ne tür faaliyetler gerçekleştirdiklerinin bilinmek istendiğini belirten Uğur, “BT, kurumsal ve hükümet müşterilerimizin, karbon izlerini değerlendirmelerine ve ölçmelerine, karbon emisyonlarını azaltma yollarını belirlemelerine yardımcı olmak için BT Küresel Hizmetler’in uzman sürdürülebilirlik uygulaması, karbon etki değerlendirme hizmetini başlattı. Değerlendirmeler sonucunda, her yıl tonlarca karbon emisyonunu yok edebilecek ve milyonlarca pound tasarruf elde edilmesini sağlayabilecek değişiklikler belirlendi. İngiltere ve ABD’de 2007 yılında başlatılan bu hizmet şu anda tüm dünyada sunuluyor” açıklamasında bulunuyor.

  • Çevreci teknolojiler, yarattıkları katma değerle ön plana çıkıyor
    Çevreci BT’nin etkilerinin, ürünlerin tasarımlarından fonksiyonlarına kadar her alanda görüldüğünü belirten Microsoft Türkiye Windows Ürün Müdürü Suavi Alper Mestçi, çevreci teknolojilerin enerjiden, haberleşme maliyetlerinden ve mekandan çok ciddi oranlarda tasarruf sağladığını ifade ediyor. Çevre yanlısı bilişim teknolojilerinin sadece sağladıkları tasarrufla değil, kaynakların etkin kullanımına yaptıkları katkılarla da değerlendirildiklerine dikkat çeken Mestçi, “Çevreci teknolojilerin şirketlere yarattıkları katma değer ile ön plana çıkıyor. Info Tech Araştırma Grubu tarafından yayımlanan bir araştırmanın sonuçları Windows Vista’ya geçenlerin, enerji tüketim maliyetlerinin ve karbondioksit salınımlarının yarı yarıya azaldığını gösteriyor. Aynı araştırma 5 bin bilgisayarlı bir şirketin XP yerine Vista kullanması durumunda yıllık bilgisayar başına ortalama 11 dolar tasarruf edeceğini, 5 bin bilgisayarın yıllık tasarrufunun yaklaşık 47 bin dolar düzeyinde olacağını öngörüyor” diye konuşuyor.

    Değişimde bilinçli yeşil tüketiciler de etkili
    Zyxel Türkiye Genel Müdürü Vefa Tarhan’a göre geçmişte tüketiciler sadece satın alma ve tüketimle ilgilenirken, günümüzde sınırlı kaynakları tüketen üretim sürecinin ayrıntılarıyla ve atıkların bertaraf edilmesiyle de ilgilenen bilinçli yeşil tüketiciler oluşmuş durumda. Yeşil tüketicilerin sayıları arttıkça işletmeler için yeşil pazar üretiminin zorunlu hale geldiğine dikkat çeken Tarhan, “Tüketiciler kendileri için gerekli, var olan teknolojiden eksiksiz faydalanırken, çevreci ürünler talep ederek, çevreye zarar veren şirketlerin ürünlerini almayarak dünyayı korumak adına önemli adımlar atıyorlar. Yeşil tüketiciler, pazarlama yöneticileri için ikna edilmesi zor bir hedef kitle oluşturmaktadır. Tüketici, yeşil pazarı ortaya çıkardı. Biz de “Yeşil yönetim” stratejisi doğrultusunda hammadde tedariği, üretim, montaj, nakliyat, kullanım ve ürün ömrünün sonlanması adımlarını içeren bütün süreçlerde “Beşikten Mezara” adını verdiğimiz özel bir basamak sistemi çerçevesinde üretim yapıyoruz” diye konuşuyor.

    Çevreci BT, sürdürülebilirliğin bir parçası
    Dünyadaki tüm şirketler, bilişim teknolojileri ihtiyaçlarını karşılarken tasarruf etmenin yollarını aradığını belirten Seagate Türkiye ve İsrail Sorumlusu İpek Binyıldız, en büyük amacın sürdürülebilirlik olduğu görüşünü taşıyor. Sürdürülebilirliğin karlılıktan ödün vermeden kaynakları en etkin şekilde kullanarak, çevresel, sosyal ve enerjiye olan etkileri en aza indirilmesi gerektirdiğini dile getiren Binyıldız, “Sürdürülebilirlik hedefi çerçevesinde, şirketlerin büyük bir kısmı bu yönde çeşitli adımlar atıyorlar. Sürdürülebilir bir şirket olmanın ve çevreye en az zararı vermenin yollarından bir tanesi enerji tasarrufu. Şirketler, sürdürülebilir olmanın getirdiği öneme paralel olarak satın alma kararlarında gün geçtikçe çevreci ürünler tercih etmeyi sürdürüyorlar. Ekonomik kriz ve belirsizlik sonucunda, sürdürülebilirlik hem müşterilerimiz hem de müşterilerimizin müşterileri için en büyük öncelik haline geldi ve çevreci ürünlere olan ihtiyacı artırdı” diyor.

  • Pil ömrü de dikkat çekiyor
    Toshiba Türkiye Genel Müdürü Aytaç Biter, çevreci BT eğilimi kapsamında öne çıkan noktalardan birinin de mobil kullanıcılar için pil ömrü olduğuna dikkat çekiyor. Pil ömrünün mobil kullanıcılar için hayati önem taşıdığı gibi enerji tasarrufunu desteklemesi bakımından kullanıcıların alım kararını destekleyen bir rol oynadığını dile getiren Biter, “Tüketicilerin taleplerinin yükselmesi ile birlikte şirketler bu tarz ürünlere ağırlık vermeye devam edecek. Toshiba’nın da 2010 mali yılına kadar ürünün ekolojik verimliliğini 2,2 katına çıkarma hedefi var. Çevreyle Uyumlu Ürün Tasarımı bizim için kilit öneme sahip bir konu. Toshiba Group, Toshiba’nın “T” harfinden yola çıkarak adlandırılan, bir ekolojik verimlilik göstergesi olan T Faktörü’nü geliştirmiştir. T Faktörü sayesinde, Toshiba, bir ürünün yalnızca çevre üzerindeki etkisini değil, değerini de göz önüne alan bir ekolojik verimlilik kavramı oluşturdu. Bir ürünün değeri, ürünün işlevleri ve performansının müşterilerin düşüncelerine dayanarak değerlendirilmesiyle hesaplanıyor” açıklamasında bulunuyor.

    Amaç etkin güç verimliliği
    Western Digital EMEA Marka Direktörü Didier Trassaert, etkin güç verimliliğinin çevreci yaklaşımda ön önemli nokta olduğunu ve çevre bilinçli tüketicilerde satın alma kararında etkin bir rol oynadığını belirtiyor. Son yıllarda Western Digital olarak kendi bilgisayarlarımızda ve çalışma alanlarımızda enerji tasarrufu sağlamak ve carbon foodprint’i (karbondioksit salınımı) azaltmak için yeşile yönelme ihtiyacı hissettiklerini ifade eden Trassaert, “Çevre dostu sürücülerin tüketici üzerindeki ana etkileri incelendiği zaman üç ana yarar sağladığı görülüyor. Bunlar da enerji tüketiminden sağlanan maliyetin düşüşü, daha rekabetçi olan ürünleriyle artan pazar payı ve yeni platform, enerji tasarrufuna duyarlı tüketicilerin yüksek kapasiteli ve doğru balansta güvenilirliği ve enerji tasarrufu sağlayan sistemler oluşturmalarında sağladığı esneklik. Etrafımızda ne kadar çok bilgisayar sistemleri, ağ sunucuları ve harici sabit disk olduğunu ve bunların ne kadar çok elektrik harcadığını düşünecek olursak bunların sadece birinden bile az miktarda da olsa bir enerji tasarrufu sağlayabilirsek inanıyoruz ki çevre üzerinde daha olumlu bir etki bırakmış olacağız” diyor.

    Bu yazı, BT Haber dergisinde 19-26 Ocak 2009 tarihinde (Sayı 703) yayınlanmıştır.
    Tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu