Damlaya Damlaya…

• Su, yaşamsal devamlılığımızın vazgeçilmez unsuru. Tarımdan hayvancılığa, günlük tüketimden sanayiye kadar yaşamın her alanında ihtiyacımız olan bir doğal kaynak.

  Türkiye, su açısından zengin bir ülke değil… Su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımsal faaliyetlerde kullanılıyor. Yanlış tarım ve sulama politikaları nedeniyle bugüne kadar 5 Tuz Gölü büyüklüğünde sulak alan kaybedildi…
  
  
  
  
  
  Su bugün hiç olmadığı kadar kıymetli…
  İç Anadolu, şeker pancarı tarımının en yaygın yapıldığı, aynı zamanda su kaynaklarının da en az olduğu bölgeler arasında. Türkiye’nin şeker ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Kayseri ve çevresi, Sultansazlığı, Hürmetçi Sazlığı, Tuzla ve Seyfe Gölü gibi uluslararası öneme sahip sulak alanlara ev sahipliği yapıyor. İç Anadolu bölgesindeki birçok sulak alan gibi bu alanlarımızı besleyen su kaynakları da gün geçtikçe azalıyor. Yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle Sultansazlığı’nın en önemli gölleri arasında yer alan Çöl ve Yay Gölü günümüzde tamamen kurudu.
  
  
   
  
  
  Salma sulama gibi sık kullanılan bir diğer yöntem ise yağmurlama sulama. Salma sulamadan daha az su tüketilmesine karşın yağmurlama sulamada da; buharlaşma, bitkinin köküne ulaşamama ve rüzgârla savrulma nedeniyle aşırı su kayıpları oluyor.
  
  Yeraltı ve yer üstü su kaynakları oluşumlarını binlerce yılda tamamlarken, tükenişleri; bir insan ömrünün tanıklık edebileceği kadar kısa sürüyor. Aşırı su tüketen salma ve yağmurlama sulama yöntemleri, su kaynaklarını ve toprağı yok oluşun eşiğine getiriyor.
  
  Bu doğal kaynakların korunması, ancak sulama sistemlerinin modernizasyonuyla sağlanabilir.
  
  Türkiye’deki tarım alanlarının yüzde yetmişinde damla sulama yönteminin uygulanması durumunda, her yıl en az 15 milyar metreküp su, tasarruf edilebilir…
  
  Dr. Serkan Yılmaz
  DoğaBel