YUKARI

Ekosistemler

Yazar: Hatice Dinç Sarısoy | Eklenme Tarihi: 02 Ekim 2007

Susuzluğa Çözüm Modern Teknoloji!

  • Bugün evde sular akmıyor. Musluktan birkaç damla aksa da ellerimi yıkasak diye düşünüyoruz. Şansa bakın, açık bırakınca banyodaki musluktan ip gibi ince bir su sürekli geliyor, en alt katta olduğumuz için olsa gerek. Hemen altına bir kova yetiştiriyoruz.

    Bir gün boyunca o doldukça boşalttığımız kovada biriken su içiliyor, bulaşıklar yıkanıyor, ev temizleniyor. İpince akan suyun doldurduğu beş kova suyun, bunca işimizi görmesine şaşıyoruz.



    Yazı susuz geçiren ama alt katta olduğu için şanslı bir evde durum bu. Üst kat komşularımız ise Ankara dışına kaçmış duyduğuma göre.

    Bu yaz suyun değerini anladık mı? Zaten biliyorduk diyor konuştuğum arkadaşlarım. Su çok önemli, küresel ısınma da geldi kapımıza dayandı. Bu yüzden önlemler alınmalı. Peki ne gibi önlemler diyorum? Daha çok baraj yapılsın diyorlar… Ama ya asıl sorunumuz barajlardaki suyu doğru kullanamamak ise? Yeni baraj yapmak sorunu çözer mi?

    Dünyada en çok baraja sahip ülkelerden biriyiz ama hala susuzuz. On binlerce, yüz binlerce kuyumuz var yine de susuzuz. Belki bu sene musluklarımız susuz kaldı ama son 50 yılda Türkiye’deki sulak alanların yarısı yani Marmara Denizi’nden daha büyük bir yüzölçümüne karşılık gelen doğal sulak alan kayboldu. Nasrettin Hocanın maya çaldığı Akşehir gölü bile kurudu, maya artık çamura çalınıyor. Türkiye’deki tüm göllerin yarısını kurutarak yaptığımız yüzlerce baraja rağmen bu susuzluk, bu kuraklık neden?

    Sofraya suyu huni ile taşıyoruz.
    Çünkü suyu musluktan sofraya kocaman bir deliği olan bir huniyle taşıyoruz, suyumuz çok ama susayana ulaştıramıyoruz. Sofradaki susuz kalınca deliği kapamak yerine ikinci bir huni daha doldur diyoruz.

    Barajlarda topladığımız suyun yarısı barajlardan evimize ya da tarlamıza gelene kadar yolda kaybediliyor. Eski teknoloji borulardaki patlaklar, kayıplar, kaçaklar, buharlaşmalar… Resmi rakamlar gerek içme suyu gerekse sulama suyu getirmede bu kaybın % 50 oranında olduğunu doğruluyor.

    Kaldı mı suyun yarısı? Onun da en az yarısını israf ediyoruz. Evde açık kalan, damlayan musluklar, patlak ya da sızdıran borular, suyu aşırı kullanan eski teknoloji makineler ve tabii ki suyu hiç bitmeyecekmiş gibi kullanan bizler. Şehirlere ayrılanın beş katı kadar su götürdüğümüz tarlalarda ise kimi yerlerde suyun %95’ini boşa harcayan dededen kalma sulama yöntemleri.

  • Bazı rakamlar:
    “Ülkemizde sulanan alanların %94’ü, suyu israf eden yüzey sulama metotları (karık, tava ve salma) ile yapılmakta. Oysa yüzey sulama yöntemi yerine basınçlı sulama sistemlerinin kullanılması ile tarımsal sulama için kullanılan sudan tüm ürünlerde en az %50 oranında tasarruf sağlanabilmekte.”

    %50 tasarruf sağlanması 340 adet Ömerli Barajı ya da 12000 adet Çubuk I ya da 5 adet Keban Barajı hacminde suyun ülkemize geri kazandırılması anlamına geliyor!

    Evlerde ise daha az su ile ihtiyaçlarımızı karşılayan çamaşır ve bulaşık makineleri, yeni tasarım duş başlıkları, sifonlar, musluklar harikalar yaratıyor. Kalabalık alanlarda, kamu tuvaletlerinde fotoselli musluk ve sifonların hem kullanımı kolay, hem hijyen sağlıyor hem de tek damla suyu boşa akıtmıyor.

    Modern teknoloji ilk bakışta pahalı gibi görünse de gerçekte çok kısa zamanda maliyetini çıkarıp daha ucuza geliyor. Alternatifi olarak önerilen yeni barajlar ise bu önlemler alınmadan çözüm olmadığı gibi ateş pahası. Üstelik bir barajın planlandığı maliyetinin en az 5-10 katına tamamlanabildiği de dünya çapında bilinen bir gerçek.

    Siz olsanız bu kayıpları durdurarak eleği değiştirmek yerine musluğu daha çok mu açarsınız? Hele modern sulama sistemleri daha ucuz, daha uzun vadeli ve daha çevre dostu ise?

    Hatice Dinç Sarısoy
    Doğa Derneği
    Sulakalanlar Koordinatörü

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu