YUKARI

Çevre Koruma

Yazar: Şule Güneş | Eklenme Tarihi: 31 Ekim 2007

Karadeniz’de çevresel iş birliği-1992 Bükreş Sözleşmesi

  • Uluslar arası politikada iki karşıt blok arasında esen soğuk savaş rüzgarları bir bakıma Karadeniz’in kaderini de tayin etmiş ve Karadeniz kıyı alanları ve deniz çevresi uzunca bir süre, bölge devletlerinin iş birliği yapabilecekleri bir oluşumdan yoksun bırakılmıştır.

    Kıyıdaş devletlerin çevre sorunlarını göz ardı etme yanılgısını sürdürmeleri, Karadeniz'deki çevre sorunlarını, zaman içinde daha da dramatik hale getirmiş ve Karadeniz yalnızca son otuz yıl içinde, havza içinde yerleşik 160 milyon insanın fosfor, inorganik azot, petrol, cıva, nükleer madde gibi zehirli atıkları için dev bir çöplük, Avrupa’nın yarısı için kanalizasyon çukuru haline gelmiştir. Uzun süre kendi kaderine bırakılmanın etkisiyle Karadeniz, ekolojik çöküntü içine girmiş, “ölmekte olan denizler” kategorisinde, Aral Denizi ve Hazar Denizi ile birlikte anılır hâle gelmiştir.

    Karadeniz’e kıyısı olan Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan’ın bir araya gelerek kabul ettikleri ve hukuksal alt yapısını sırasıyla 1992 Bükreş SözleşmesiT, 1993 Odessa Bildirgesi ile 1996 Karadeniz Stratejik Eylem Planı’nın oluşturduğu Karadeniz Çevre Programı ile bölge devletleri, Karadeniz çevre sorunlarına ilişkin ortak önlemler alma çabası içine girmişlerdir. Bu çalışmada Karadeniz çevre sorunları ve bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla oluşturulan bölgesel deniz programı, 1992 Bükreş Sözleşmesi çerçevesi içinde kalınarak, uluslar arası hukuk açısından incelenmektedir.

    Yazının tamamına PDF olarak ulaşmak için tıklayınız

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu