YUKARI

İklim Değişikliği

Eklenme Tarihi: 05 Haziran 2008

Alışkanlıklarınızı Terk Etmeniz İçin 12 Adım

  • Birey, kurum, özel sektor ya da devlet kuruluşu; ne olursanız olun karbon ayak izi olarak da tanımlanan, karbon salımlarınızı azaltmak için atabileceğiniz birçok adım var. Belki bugüne kadar nereden başlayacağınızı bilemediniz. İşte bu yazıyı okuyarak başlamış oldunuz.



    1. Taahhütte bulun

    Karbon ayakizini azaltmanın herhangi başka bir iş yapmaktan farkı yok. İnsanlara karbon salımınızı azaltacağınızı söylemek çok basit birşeymiş gibi görünse de fakir almak bile yaratıcı ve yeni çözümler sağlayableceğinden etkili bir başlangıç olabilir. Kosta Rica, Yeni Zelanda ve Norveç’in önderliğinde birçok ülke geçen aylarda karbon nötr olacaklarını açıkladı. Birleşmiş Milletler kendisi de karbon nötr olmaya başladı.

    2. Bulunduğun noktayı değerlendir
    Sera gazlarını azaltmanın ilk adımı kişinin nerede ve ne şekilde bu gazların ortaya çıkmasına neden olduğunu bilmesir. Kişiler ve küçük işletmeler için online hesap makineleri ve iç değerlendirmeler başlangıç için yeterlidir. Daha büyük kuruluşlar yeni ISO 14064 standartları ya da World Resources Institute ve World Business Council for Sustainable Development’ın oluşturduğu Sera Gazı Protokolü gibi daha uzman işi öneri ve araçlara ihtiyaç duyabilirler.

    3. Hangi noktaya varmak istediğine karar ver ve plan yap
    İklimle ilişkili olarak yapılacak risk ve fırsat değerlendirmesine bağlı olarak bir strateji ve eylem planı geliştirilebilir. Hedef koymak, çabaları bir noktaya odaklamayı sağlar ve başarıyı ölçmek için bir gösterge olur. Kabon salımını azaltmaya yönelik bir planda öncelikle kullanılan enerji tipi ve onu kullanış şekline bakılır. Bu enerjinin kullanımını azaltmak hemen tasarruf sağlar.

    4. Yaşantını karbonsuzlaştır
    Kullandığımız ya da yaptığımız her şey bir şekilde karbon barındırır. Bu ürünün kendinden ya da yapılışında kullanılan enerji ve malzemeden kaynaklanıyor olabilir. Alınan kararlarda iklim dostu kriterleri dikkate almak giderek yayılan bir etkiyi tetikleyebilir.

    Tüketiciler, üreticiler ve kanun koyucular “düşük karbon”lu ve “iklim dostu” yöntemlerin çoğalacağına inanmalı. Ambalaj konusunda örnek verirsek; Amerika’nın perakende devi Wal-Mart oyuncak satın aldığı bir firma ile 16 ürün üzerinde ambalaj miktarını azaltmak için bir çalışma yaptı. Bu şekilde oyuncak firması ambalaj harcamasını azaltırken, Wal-Mart da ürünü dağıtmak için 230 tane az konteynır kullandı. Bu da 356 varil petrol ve 1,300 ağaç az harcanması demek. Şimdi 16 ürünü 255’e çıkararak 1.000 varil petrol, 3.800 ağaç az harcamayı ve taşıma ücretini milyonlarca dolar azaltmayı planlıyor.

  • Karbon ayak izini azaltmanın bir diğer yolu da yolculukta daha az zaman ve enerji harcamaktır. Şehirlerde toplu taşıma alternatifi var; şirketler şirket araçlarında hibrit araçlara yatırım yapabilirler, çalışanlarını tek tek arabalarını kullanmaktan vazgeçirici önlemler alabilirler. Bireyler işe giderken bir arabayı birkaç kişi paylaşabilir ya da toplu taşımayı kullanabilir. Bazen basit eylemler çare olabilir. Bir şehirde insanlar, yapılacak basit düzenlemelerle bisiklet kullanmaya teşvik edilebilir.

    5. Enerji verimli ol
    Yaşadığınız binaların, bilgisayarların araba ve diğer ürünlerin verimliliğini artırmak para ve enerjiden tasarruf etmenin, karbon salımını azaltmanın en hızlı ve karlı yolu. Burada enerji verimliliğinden kasıt, üretkenliği artırmak “daha az”la “çok” şey yapmak. Daha verimli binalar, arabalar, ürünler karbon salımını azaltmada doğrudan etkili oluyorlar. Yüksek performanslı, çevre dostu, enerji verimli araçlara, hizmetlere ulaşmak ekonomik açıdan artık daha mümkün.

    Bazı basit tedbirler anında tasarruf sağlayabilir. Kullanılmayan ışığı, motoru, bilgisayarı, ısıtıcıyı kapamak önemli ölçüde enerji ve paradan tasarruf sağlar. Örneğin dizüstü bilgisayarlar masa üstü bilgisayarlardan, LCD ekranlar CRT ekranlardan daha az enerji harcar. Ayrıca bir ürünün kullanım ömrü bittiğinde ne yapacağınızı da düşünmek gerek. Örneğin bazı firmalar ömrü biten ürünleri geri alıyorlar ya da malzemeyi geri dönüştürüyorlar. Bir ürünü satın alırken enerji verimliliği sınıfına da dikkat edin. Mümkün olduğunca üst sınıf ürün almaya çalışın. Bu her zaman o ürünün daha pahalı olduğu anlamına gelmeyebilir.

    Gereksiz seyahatten mümkün olduğunca kaçının. Internet ya da video konferans gibi iletişim yöntemlerini kullanmak kimi zaman seyahat ihtiyacınızı azaltabilir. Bir toplantıya bu şekilde de katılabilirsiniz.

    Aydınlatma elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 15-20’sini tutuyor. Enerji tasarruflu flüoresanlar artık her yerde bulunabiliyor ve 6-15 yıl kadar dayanıyorlar. Elektrik kullanımını ise normal aydınlatmalara göre %75 azaltıyorlar.

  • 6. Daha az karbon üreten enerjileri seç
    Eğer mümkünse daha az karbon yayan enerji kaynaklarını kullanmaya yönelin. Genelde kömür gazın iki katı, güneş enerjisinin 6 katı, rüzgarın 40 katı ve hidro enerinin 200 katı salım üretir. Dünyanın birçok yerinde insanlar enerjilerinin bir kısmını yenilenebilir enerji kaynağından alabilme seçeneğine sahipler artık. Bu tür “yeşil seçimler”in yaygınlaşması yenilenebilir enerji arzının büyümesi için itici güç oluyor. Daha kalabalık topluluklar kendileri güneş enerjisi gibi düşük salımlı enerjili sistemlerini kurabiliyorlar. Örneğin Küresel Çevre Fonu (GRF) doğu ve güney Afrika’da yürüttüğü proje ile çay endüstrisinde küçük ölçekli hidro santrallerin kullanılmasını ve endüstriyel kullanım için şeker endüstrisinin tarımsal atıklarından kojenerasyon yöntemiyle elektrik üretilmesini sağladı.

    Taşıma sektörü toplam enerjinin %25’inin harcanmasından ve özellikle petrol ve dizelden kaynaklanan sera gazı salımından sorumlu. Bundan vazgeçmenin birçok yolu var. Elektrik ve petrolü bir arada kullanan hibrid motorlar petrolün az kullanılmasını sağlarken salımı da azaltıyorlar. Ayrıca araçlar da yakıt açısından çeşitlilik gösterebiyorlar. Bugün doğalgazdan, LPG’ye, LNGye, biyoyakıta çeşitli alternatif yakıtlarla çalışan arabalar mevcut. Bunun için önce ek bir yatırım yapmak gerekse de sonuçta hem maliyet açısından hem de çevrenin korunması açısından daha karlılar.

    Biyodizel ve biyoetanol; buğday, soya, mısır ve şeker kamışı gibi bitkilerden elde edilen biyoyakıtlardır. Genelde petrol ya da dizel ile karıştırılarak kullanılırlar ve hemen her araç tadilat ihtiyacı duymadan en fazla %10 oranında biyoyakıt barındıran kadar bu karışımı kullanabilir. Biyoyakıtları kullanabilmek üzere ayarlanmış araçlar ise biyoyakıt oranı çok daha yüksek karışımları kullanabilirler (örneğin %85 biyoetanol %15 petrol). Bugün Dünyanın birçok yerinde bu sistem giderek daha yaygınlaşıyor, bulması daha kolaylaşıyor.

  • 7. Karbon karşılıklarına ve daha temiz seçeneklere yatırım yap
    Gerek özel gerekse iş hayatınızda yapacağımız çevre dostu seçimlerin bir sınırı var. Bu nedenle karbon salımını azaltıcı başka aktiviteleri de desteklemek suretiyle enerji verimliliğine daha fazla katkı sağlamak mümkün. ‘Karbon karşılığı’ ya da ‘karbon kredisi’ olarak adlandırılan bu yöntemle tüm alanlarda karbon salımının azaltılmasına katkı sağlamak mümkün olmaktadır.

    Şahıslar ya da şirketler karbon karşılığı konusunda çalışan firmalara yatırım yapmak suretiyle sera etkisine neden olan aktivitelere karşı üretilen projelere destek vermektedirler. İklim değişikliği küresel bir sorun olduğuna göre karbonun azaltılması neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin Dünya için aynı etkiyi sağlayacaktır.

    Bir rapora göre en yüksek kaliteli “karbon karşılığı” çöp depolama alanlarındaki metan gazından çıkıyor. Metan CO2’den daha etkili bir sera gazı. Ancak bugün dünyada çöplerden çıkan bu gazı temiz enerjiye çevirerek karbon kredisi elde eden şirketler var. Böyle bir üretimle milyonlarca ton CO2’nin atmosfere salımı engellenmiş oluyor.

    8. Verimli ol
    Karbonsuz bir hayat düşüncesi bizleri daha etkili kaynak kullanımına, atık miktarını azaltmaya ve sonuç olarak da her yaptığımız eylemin çevreye olan etkilerini dikkate almaya yöneltecektir. İklim değişikliği konusunda daha pek çok yapılacak şey olduğunu göz önüne alarak -azalt, yeniden kullan ve dönüştür- prensibini tüm hayatımıza yaymak hem bireysel hem de toplumsal açıdan olarak yapılacak en iyi çevre koruma etkinliklerinin başında gelecektir.

  • 9. Karbon salımı düşük olan ürün ve hizmetler üret / tüket
    Enerji verimli ürünlerden yenilenebilir enerji sistemlerine kadar pek çok çevre dostu ürün ve hizmete yönelik pazar gün geçtikçe büyümektedir. Ürünlerin tasarımı aşamasında enerji verimliliğini artırıcı birtakım eklemelerin yapılması tüketicileri daha sonra bu konuda önlemler almaktan kurtaracaktır (su ısıtıcıların yalıtım malzemeleriyle kaplandıktan sonra piyasaya sunulması gibi).

    Bu konudaki sistematik yaklaşım ise ‘sürdürülebilir tasarım’ ilkesini benimseyerek yaşam döngüsü ve çevresel sorumluluk anlayışına uygun üretim yapmaktır. Bu yolla yapılan üretimin çevresel etkisi en aza indirgenebilecek, özellikle gelişmekte olan ülkelerde KOBİ’lerin çevresel performansları da aynı oranda yükseltilmiş olacak ve bu yöntemle piyasada rekabetçi konuma gelmeleri sağlanabilecektir.

    10. Yeşil al, yeşil sat
    Yeşil ürün pazarı da gün geçtikçe büyümekte, tüketiciler seçme şansları olduğunda yeşil ürün satın almayı tercih etmektedirler. İş dünyası ise yenilikçi ürün tasarımları ve sorumlu pazarlama anlayışıyla tüketici tercihlerini olumlu yönde etkileme yollarına yönelmektedir. Bütün bunlara rağmen tüketicileri ürünün çevresel boyutu konusunda ikna etmek ya da bu tür ürünleri satacak alan bulmak halen oldukça zor. İş dünyasının tüketicileri marketteki basit bir üründen bilet rezervasyonuna kadar pek çok konuda daha yeşil seçimler yapmak konusunda yönlendirmeleri büyük önem taşıyor.

  • 11. Birlikte çalış
    Özel sektörde her geçen gün daha fazla şirket karbon salımlarını azaltmak için sivil toplum örgütleri ve hükümetlerle çalışmalar yapıyor. Örneğin Karbon Bilgilendirme Projesi (www.cdproject.net) bu konuda çalışmalar yapan kar amacı gütmeyen bağımsız bir kuruluş olup 2000’in üzerinde kuruluşa iklim değişikliği ve sera etkisine yol açan gaz salımları hakkında bilgi sağlıyor.

    Bunun yanında Kanada ve A.B.D. gibi bazı ülkelerde yerel ve ulusal hükümet temsilcileri iş dünyasıyla karbon konusunda çözümler üretmeye yönelik işbirliklerine yöneliyorlar. Kanada’daki Enerji Hizmet Şirketleri (ESCo’s) ve A.B.D.’de 1992 yılında kurulan Energy Star programı bunların en başarılı örneklerindendir. Amerikan iş dünyası ve tüketicileri Energy Star programı sayesinde sadece 2006 yılında 14 milyar dolarlık bir enerji tasarrufu sağlamayı başarmışlardır.

    12. Müzakere et
    Yaşanan iklim değişiklikleri şirket ve kurumların iletişim içinde ve şeffaf olmaları gerekliliğini de beraberinde getirdi. Gelişen internet teknolojisi ve yeni medya anlayışı artık şirketlerin, kurumların ve hükümetlerin “greenwash” (yeşil aklama) politikalarının arkasına saklanma eğilimlerini engelleyici faktörler olmuşlardır. Bunun yanında Küresel Raporlama Girişimi (GRI-Global Reporting Initiative) gibi kuruluşlar tarafından belirlenen göstergeler yoluyla yapılan raporlamaların da önemi artmaya başlamıştır. Şirketlerin iç iletişim, intranet, şirket yayınları vb. kanallar yoluyla çalışanlarını, müşterilerini, iştirakçilerini ve hisse sahiplerini karbon salımının azaltılması ile ilgili konularda bilgilendirilmesi şirket itibarı açısından büyük önem taşımaktadır.

    * Bu yazı UNEP tarafından hazırlanmış “Twelve Steps to Help You Kick the CO2 Habit” metninin özet çevirisidir.
    (http://www.unep.org/wed/2008/english/Information_Material/factsheet.asp)

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu