İklim değişikliğiyle mücadelede yeni dönem başlıyor

• COP28'in kapanışıyla, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir sayfa açılıyor.

  Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP28), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 28. Taraflar Konferansı olarak gerçekleşti. Ve Dubai'deki zorlu müzakereler, küresel fosil yakıt tüketimini azaltma hedefiyle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önleme amacı güden tarihi bir anlaşma ile sona erdi. Ancak 100'den fazla ülkenin talebi doğrultusunda, metinde fosil yakıtlardan çıkış veya azaltım konusunda net ifadeler yer almaması, eleştirilere neden oldu. COP28 Başkanı Sultan Ahmed Al Jaber, anlaşmayı ‘tarihi bir başarı’ olarak nitelendirdi ancak gerçek başarının uygulanmasında olduğunu vurguladı. Fosil yakıtlardan uzaklaşma çağrısı, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması ve karbonsuz endüstrilere geçiş gibi hedefleri içeren metin, yatırımcılara ve politika yapıcılara güçlü bir mesaj göndermeyi amaçlıyor.
  
  Küresel dönüşümü hızlandırmak için önemli adım
  Müzakerelerdeki zorlu anlara rağmen, COP28'in dünyayı fosil yakıtların egemenliğinden uzaklaştırma kararlılığının bir işareti olduğunu söyleyen uzmanlar, bu anlaşmanın küresel dönüşümü hızlandırmak için önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ancak eleştirmenler, metindeki bazı belirsiz ifadeler ile eksikleri eleştiriyor ve eyleme geçilmediği takdirde gerçek bir başarı olamayacağını dile getiriyor. ABD, AB (Avrupa Birliği) ve diğer büyük oyuncuların desteğiyle alınan karar, küresel enerji dengesini şekillendirecek önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak dünya enerjisinin hâlâ büyük bir kısmını oluşturan petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtların etkisi devam ediyor. Anlaşmanın ulusal politikalar ve yatırımlar aracılığıyla hayata geçirilmesi şimdi ülkelerin sorumluluğunda.
  
  Sözler eyleme dönüşecek mi?
  COP28'in sona ermesiyle birlikte, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir dönem başlıyor. Ancak gerçek başarı, sözlerin eyleme dönüştürülmesi ve fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişin fiilen finanse edilmesiyle mümkün olacak gibi görünüyor. Bu süreçte, dünya liderlerinin verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri ve küresel değişimi hızlandırmak için bir araya gelmeleri kritik önem taşıyor. COP28'in getirdiği umutlar ve beraberindeki zorluklar, iklim hareketinin geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak gibi görünüyor. Artık dünya, iklim değişikliğiyle mücadelede verilen sözlerin gerçek eyleme dönüşüp dönüşmeyeceğini merakla bekliyor.