Su verimliliği uygulamalarıyla sanayide suyun ayak izi azalıyor

• 22 Mart Dünya Su Günü yaklaşırken, kaynak verimliliği uygulamaları üretimde daha az su kullanılması için büyük fırsatlar sunuyor.

  Birleşmiş Milletler 1993 yılından beri 22 Mart’ı Dünya Su Günü olarak kutluyor. Geçtiğimiz yıllarda sürdürülebilir kalkınma, enerji, gıda güvenliği, şehirleşme, sağlık, kuraklık gibi kavramlarla suyun ilişkisini vurgulayan BM, bu yıl suyun işgücü için yaratacağı dönüşüme odaklanıyor. 
  
  
  
  Artan nüfus ve büyüyen ekonomilere rağmen sınırlı kalmaya devam eden su kaynakları, dünyanın geleceğini etkileyecek bir öneme sahip. Bugün dünya genelinde yaklaşık 750 milyon insan temiz su kaynaklarından mahrum halde yaşıyor. Kuraklık ise 110 ülkede yaşayan yaklaşık 1,4 milyar insanın hayatını olumsuz etkiliyor. Su krizleri, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2016 risk listesinde hem ihtimal hem de etki olarak en üst sıralarda yer alıyor. Tüm bu risklerin azaltılması için yenilikçi uygulamalara öncelik verilmesi ve suyun daha verimli kullanılması gerekiyor.
  
  
  Su verimliliği uygulamaları suyun bugünü için değil geleceği için de önemli. Son 50 yılda üçe katlanan küresel su tüketiminin önümüzdeki 10 yılda gelişmekte olan ekonomilerde %50, gelişmiş ekonomilerdeyse %18 oranında artacağı tahmin ediliyor. 
  
  
  Yaşamın vazgeçilmezi su, üretim için de önemli bir girdi ve üretim söz konusu olduğunda rakamlar daha iddialı hale geliyor: 2000-2050 yılları arasında üretimde kullanılan suya olan talebin yaklaşık %400 artması bekleniyor.
  
  
  Bugün gıdadan giyime, otomobilden elektronik eşyalara, dünyada üretilen her şeyin içinde su var. Ham maddenin yetiştirilme veya hazırlanma aşamasında başlayan su kullanım zinciri, ürünün üretilmesi, tüketiciye ulaştırılması ve hatta tüketici tarafından kullanılmasına kadar devam ediyor. Tüm bu süreçte kullanılan suyun miktarı “su ayak izi” olarak ifade ediliyor. Tanımdan da anlaşılacağı gibi bir bardak kahve içebilmemiz için kullanılan su, kahveyi hazırlarken kullanılan bir bardak sudan çok daha fazla.
  
  
  Su tüketiminde aslan payını tarımsal üretim alıyor çünkü bu sektörde ağırlıklı olarak salma sulama yöntemi kullanılıyor. Tarımsal ürünlerin su ayak izlerinin küçültülmesi için öncelikle yağmurlama, damla sulama gibi verimli sulama uygulamalarına geçilmesi gerekiyor. Tabii ki tedarik zincirindeki iyileştirmeler de bu verimlilik uygulamalarına destek verebiliyor.
  
  
  Sanayide suyun verimli kullanılmasıysa, birbiriyle ilişkili pek çok sektörde tasarrufu tetikliyor. Su, üretimde en önemli girdilerden birini oluşturuyor. Bir sayfa kağıt üretmek için 10 litre su tüketiliyor. 500 gram plastiğin sudaki ayak iziyse tam 91 litre. Üretimde suyun ayak izini küçültmenin yolu şebeke suyu kullanımını azaltmak, yeniden kullanılan veya geri dönüştürülen su oranını artırmak, gri su geri dönüştürme teknolojilerine yatırım yapmak, yağmur suyu toplama ekipmanları ve akıllı su sayaçları kullanmak gibi pek çok farklı verimlilik uygulamasından geçiyor. 
  
  
  Suyun verimli kullanımı, dolaylı yoldan enerji verimliliğine de katkı sağlıyor. Su pompalama, taşıma ve arıtma süreçleri için gereken yüksek enerji miktarı, su verimliliği uygulamalarıyla optimize edilebiliyor. 
  
  
  Artan nüfus, hızlı kentleşme ve büyüyen sanayi nedeniyle ülkemizin su tüketim ihtiyacının önümüzdeki 25 yılda 3 kat artması bekleniyor. Sınırlı kaynaklar suyun ne kadar hayati olduğunu her gün bize hatırlatırken, su ayak izinin azaltılması tıpkı karbon ayak izinin azaltılması gibi iklim değişikliğiyle mücadele için son derece önemli bir hedef olarak öne çıkıyor. Dünya Su Günü ise bu hedefe doğru ilerlememiz gerektiğini bize bir kez daha hatırlatıyor.