YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 18 Temmuz 2011

Bafa Gölü’nde kirliliğin çözümü havza ölçeğinde planlama

  • 18 Temmuz 2011 WWF Basın bülteninden derlenmiştir

    Bafa Gölü’nde yaşanan kirlilik sorununun çözümü için sorunların Büyük Menderes Havzası ölçeğinde ele alınması gerekiyor. Havzadaki kirlilik hem doğayı hem de insanları tehdit ediyor. Planlama sürecinde suyu kullanan ve yöneten havzadaki tüm tarafların söz sahibi olduğu bütüncül bir Havza Yönetimi yaklaşımının benimsenmesi kaçınılmaz. 

    Büyük Menderes Havzası’nın aşağı kısmında yer alan Bafa Gölü’nde yaşanan kirlilik doğayı ve çevresinde yaşayanları tehdit ediyor. Bilim insanlarınca göldeki organik kirliliğin, göldeki  sucul canlıların yanı sıra göl çevresinde yaşayan ve balıkçılık, turizm gibi faaliyetler ile geçimini sağlayan yöre halkı için de ciddi sorunlar oluşturabileceği öngörülüyor.

    Göldeki organik kirleticiler, büyük oranda Büyük Menderes Nehri ile göle taşınıyor. Coca-Cola Hayata Artı Vakfı, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), YADA (Yaşama Dair Vakıf), EKODOSD ve Ege Derneği işbirliğinde 2010 yılı Kasım ayında başlayan “Yaşayan Nehirler Yaşayan Ege Projesi” kapsamında gerçekleştirilen su kalitesi izleme ve değerlendirme çalışmasının ilk bulguları da kirliliğin boyutlarını ortaya koyuyor. Büyük Menderes Nehri boyunca alınan su ve canlı örnekleri ile gerçekleştirilen biyolojik ve kimyasal ölçümler; başta besin tuzları, tuzluluk ve fosfat olmak üzere evsel, endüstriyel ve tarım kaynaklı kirliliğin nehrin su kalitesini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Ayrıca, tespit edilen kirlilik sucul canlıların yaşamı üzerinde risk oluşturuyor ve doğal çeşitliliği azaltıyor.

    Uşak’ın evsel ve sanayi atıkları Demirler Deresi (Yavi Çayı), Dokuzsele Deresi ile Ulubey kanyonlarını takip ederek Adıgüzel Barajı ve Büyük Menderes Nehri’ne taşınıyor. Ayrıca, Çürüksu Çayı da  Denizli’nin sanayi ve evsel atıklarını Büyük Menderes Nehri’ne taşıyor. Yapılan çalışmada Demirler Deresi, Dokuzsele Deresi ve Çürüksu Çayı ekosistemlerinde yüksek düzeyde kirlilik tehdidinin oluştuğu,  bu bölgelerdeki besin zincirinin tamamen bozulduğu ve su içi canlı yaşamının yok olma noktasına geldiği saptandı. Ayrıca, Demirler Deresi, Dokuzsele Deresi ve Çürüksu Çayı sularının tarımda kullanılmasının insan sağlığı için ciddi boyutlarda tehlike oluşturabileceği tahmin ediliyor. Evsel ve sanayi atıkları özellikle sudaki azot ve fosfor miktarında artışa neden oluyor, bunun sonucunda Büyük Menderes Nehri’nin su kalitesi 4. sınıf kirli su seviyesine düşüyor. Sanayi atıklarının bir diğer olumsuz etkisi, nehir suyunun tuzluluk oranındaki yükseliş sonucunda nehir suyu ile sulanan topraklarda görülen tuzlanma ve bunun getirebileceği tarımsal verim kaybı.

    Büyük Menderes Havzası’ndaki tüm sektörler ve yöre halkının yanı sıra tüm  ekosistemlerin temiz suya erişim hakkının sağlanması için bir an önce gerekli önlemlerin alınması ve kirlilikle mücadele için havza ölçeğinde planlama ve uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor.

    Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu