22.02.2008 CNN Türk
Çağrıda, üretilen besinlerin üçte birinin bal arısının tozlaştırmasına bağlı olduğu belirtilerek, "'Bal arısının değişen çevre ve iklim koşullarına ve yeni patojenlere direnç geliştirecek şekilde adaptasyonunu desteklemek ve yeni bal arısı yetiştirme stratejilerini kullanmak gerekmektedir" denildi.
EurBee Arı Yetiştiriciliği ve Genetiği Grubunun 2-4 Şubat 2008 tarihleri arasında ODTÜ'de gerçekleştirdiği 4'üncü yıllık toplantısına Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, İtalya, Norveç, Polonya, Porto Riko, Romanya, Slovenya, Yunanistan'dan arı yetiştiriciliği ve genetiği konusunda uzmanlar; Türkiye'den de ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Meral Kence, Prof. Dr. Aykut Kence, Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Çakmak katıldı.
Toplantının sonucunda yapılan ortak çağrıda "dünya çapında şu andaki ve beklenen bal arısı kayıplarını göz önünde bulundurunca, bal arısı çeşitliliğini korumak için ortak bir çağrı yapma ihtiyacının duyulduğu" kaydedildi.
ODTÜ'de 3 gün süren ve 15 ülkenin katıldığı oturumlar sonucunda, bal arılarında koloni çöküşünden toplum çöküşüne kadar uzanan sorunun ciddiyetinin açıklıkla ortaya çıktığı belirtildi. Tüm dünyayı tehdit eden bal arısı ölümlerinin önüne geçilmesi için yapılan ortak çağrıda şu ifadelere yer verildi:
"Avrupa bal arısı toplumlarının büyük zenginliğini tehdit eden etkenler, yerel adaptasyon gösteren toplumlara dışarıdan kontrolsüz gen girişi, çevresel stres, yeni patojenler ve iklim değişikliğini içermektedir. Bu tehditlere karşı önlem almak bal arısında en yüksek çeşitliliği koruyabilmek için çok önemlidir. Bunun sonucu olarak ve Rio Anlaşması'nın biyolojik çeşitlilikle ilgili kurallarını göz önünde bulundurarak, bal arısı alt türlerini ve ekotiplerini ilerideki ihtiyaçlar için koruyacak şekilde harekete geçmeliyiz. Bunun göz ardı edilmesi, hem yaban hem de tarımsal bitki varlığının tozlaşması açısından yıkıcı etkileri olan bir bal arısı kaybına neden olacaktır. Bu çeşitlilik ve tarım veriminde ciddi bir düşüş demektir. Ürettiğimiz besinin 3'te 1'i, bal arısının tozlaştırmasına bağlıdır. Bal arısı çeşitliliğini korumak için alınması gerekli önlemler, bal arısının değişen çevre ve iklim koşullarına ve yeni patojenlere direnç geliştirecek şekilde adaptasyonunu desteklemek ve yeni bal arısı yetiştirme stratejilerini kullanmaktır."
Arı yetiştiriciliği etkinliklerini dikkate almadan, arı ırklarının korunmasının mümkün olmadığının belirtildiği çağrıda, yerel arı ırklarıyla sürdürülebilir arı yetiştiriciliğini desteklemenin önemine yer verildi.
"Bal arılarının kaybıyla bazı yiyecekler kaybolacak"
Ortak çağrıyla bilgi veren ODTÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Kence, son yıllarda özellikle Amerika, Avrupa ve Türkiye başta olmak üzere ciddi anlamda bal arısı ölümleri yaşandığını belirterek, bahar aylarında bu kayıpların daha da artmasının beklendiğini kaydetti.
Kence, bal arısı ölümlerinin çeşitli virüsler, Varroa adlı bir parazit türü, böcek öldürücülerin kontrolsüz kullanımı ve küresel ısınma gibi nedenlerle gerçekleştiği ile ilgili çeşitli bulguların bulunduğunu dile getirdi.
Aykut Kence, Türkiye'deki bal arılarının kaybı ile ilgili yaptıkları bir çalışmada, yerli arıların ölmediğini, daha çok melez arıların bölgeye adapte olamamaları nedeniyle öldüklerini tespit ettiklerini anlattı.
Kence, şunları söyledi: "Çağrıda da belirtildiği gibi ürettiğimiz besinin 3'te 1'i, bal arısının tozlaştırmasına bağlı olarak yetişiyor. Yiyeceklerimizin üçte birinin azalması, ekonomide ve insanların beslenmesinde önemli bir açığın doğmasına neden olacaktır. Örnek vermek gerekirse, ayçiçeği, badem, pamuk, portakal, elma, armut gibi ürünler bal arılarının tozlaştırmasına bağlı olarak yetişirler. Dolayısıyla bal arılarının kaybı bu yiyeceklerin yok olması anlamına geliyor. Bu konuda başta siyasetçiler olmak üzere herkesin duyarlı olması gerekiyor. Özellikle çiftçilerin böcek ilaçlarını kontrolsüz kullanmamaları gerekiyor. Siyasi otoriteler de bu konuda yapılan çalışmaları desteklemeli."
Toplantıya katılan uzmanlarla AB Çerçeve Programları tarafından finanse edilecek bir projenin ayrıntılarını da görüştüklerini ifade eden Kence, toplantının ardından bal arısı ölümlerinin araştırılması ve alınacak önlemler konusunda işbirliği yaptıklarını da kaydetti.
http://www.cnnturk.com/YASAM/haber_detay.asp?PID=223&HID=1&haberID=430921
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
Bilim insanları yıkılan binalardan elde edilecek çimentoyu geri dönüştürebilecek bir yöntem...
Antik Antarktika buzunun ayrıntılı kimyasal analizi yapıldı. Buna göre günümüzün atmosferik artış...
Mammoth adı verilen ve kendi kategorisinde en büyük yapı olarak lanse edilen yapı faaliyete geçti.
Morgan Stanley'nin raporuna göre, küresel veri merkezlerinin enerji tüketimi hızla artıyor ve bu...
Avrupa'daki UNESCO Mirası alanları, iklim değişikliği nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya.
Bozcaada Caz Festivali, adada yarattığı ekonomik ve sosyal etkinin yanı sıra geliştirebileceği Caz...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013