YUKARI

Keşfet

Yazar: Seçil Oprak Akalan | Eklenme Tarihi: 04 Ekim 2007

Ben Mendillerimi İstiyorum!

  • Renk renk mendillerim vardi çocukken kullanmaya kıyamadığım. yıkanmış, ütülenmiş, ve annemin özenle katlayıp, mis gibi kokan lavanta torbaları ile çekmecelerde sakladığı renk renk kumaş mendillerdi bunlar.

    Mendillerimin üzerinde resimli masal kitaplarındaki gibi resimler vardı. İçlerinden iki tanesi en çok sevdiğim ve sadece özel günlerde kullandığım mendillerimdi.

    Mızmızlanan çocuklar için anneanneler ve babaannelerin hünerli ellerinde canlanan mendiller, tavşan ya da kedi olup adeta bir kuklaya dönüşüverirlerdi birden bire.

    İçine lokum, şeker, balon konulup çocuklara sunulan mendiller, bayramlarda da bayram harçlıklarını barındırırdı kumaş katlarının arasında…

    Yanımdan hiç eksik etmediğim mendillerim, çocukluk anılarımın değerli bir parçası oldu simdi. Artık çocukluğumun en renkli günlerini anımsatan renkli mendillerim yok.

    O mendilleri üretenler, satanlar ve kullanan çocuklar da yok.

    Çünkü çekmecelerin kendine has kokusu ile harmanlanmış lavanta kokulu mendillerin yerini, bir kere kullanıp attığımız kağıt mendiller aldı.

  • Artık tüketim alışkanlıklarımız değişti. Yaşamımızı kolaylaştıran çoğu eşya sadece tek kullanımlık bir tüketim alışkanlığımızın ürünleri.

    Oyuncaklarımız, giysilerimiz, ayakkabılarımız ve süs eşyalarımız da, çocukluk mendillerimin yerini alan ıslak kokulu mendiller gibi birer kere kullanılıp atılıyorlar şimdilerde…

    Oysa eskiden her evin bir köşesinde tekrar kullanılacak şeyleri biriktirmeye yarayan süslü kutular, hasır sepetler olurdu.
    Benim içini boşaltıp karıştırmaya bayıldığım bu hoş kutularda, paket lastikleri, özenle birbiri üstüne sarılıp bağlanmış paket ipleri, boş kibrit kutuları, çiviler, iğneler, düğmeler, ufalmış kurşun kalemler, ataçlar, küçücük silgiler, krem kutuları, yaldızlı çikolata seker kağıtları ve daha neler neler tekrar değerlendirilip kullanılmak üzere en değerli nesneler olarak saklanırdı.

    Artık saklama kaplarını ve içindekileri çöpe gönderdik. Tabi bu malzemelere gerekli dönüşümü sağlayıp tekrar kullanımını sağlayacak hayal gücümüzü ve el becerilerimizi de ayni çöp kutularına attık !

  • Alıyor; bir ya da iki kez kullanıyor ve atıyoruz. Tekrar alıyor ve tekrar atıyoruz. Değişen tüketim alışkanlıklarımızın bir sonucu olarak , gereksiz yere satın aldığımız ve attığımız her şey, dünyadaki doğal kaynakların tükenmesini daha da hızlandırıyor.

    Küresel ısınmanın, su sıkıntısının, doğal kaynakların daha da azalmasının temel nedeni artan ve hızla değişen tüketim alışkanlıklarımız.

    Oysa sunu unutmamalıyız ki; bir ya da iki kez kullanıp attığımız eşyalarımız gibi tek kullanımlık bir dünyamız yok! Yani paramız olsa da satın alabileceğimiz ikinci bir dünya bitince alabileceğimiz topraklar, su ve fazladan temiz havamız da hiç yok.

    Gelin bu sene yaşlı bilge dünyamız için bir iyilik yapalım.

    Daha az tüketmeye karar verelim. Hayal gücümüzün yardımıyla atacağımız eşyaların tekrar tekrar kullanım yollarını arayalım. Böylelikle doğal kaynakların daha az kullanılmasını sağlayarak, yaşlı dünyamız için ve kendi iyiliğimiz için bir şeyler yapabiliriz.

    Evet biliyorum, başarabiliriz… Sulak alanları, ormanları, dağları, çölleri, kuşları, çiçekleri ve kendimizi gerçekten seviyorsak, daha az tüketen bilinçli insanlar olabiliriz.

    Değişmek için haydi, hemen, şimdi…