YUKARI

Ekosistemler

Eklenme Tarihi: 19 Ağustos 2025

Dünyanın oksijeninin yarısını planktonlar üretiyor

  • Gözle görülmeyen planktonlar sadece deniz canlıları için değil, insanlar için de yaşamsal rol oynuyor.

    Okyanusların yüzeyinde güneş ışığıyla dans eden planktonlar, sadece deniz canlılarının değil, insanların da yaşamını sürdürebilmesinde başrol oynuyor. Gözle görülmeyen bu canlılar, atmosferdeki karbondioksiti emiyor, oksijen üretiyor ve gıda zincirinin ilk halkasını oluşturuyor. Ancak iklim değişikliği, planktonların yaşam alanlarını daraltıyor ve sayılarında ciddi düşüşlere yol açıyor. Oysa planktonlar olmadan ne okyanuslar ne de biz var olabiliriz.

    Plankton nedir ve neden önemlidir?
    Planktonlar, denizlerde sürüklenen, çoğu mikroskobik canlılar. İki ana gruba ayrılıyorlar; bitkisel planktonlar (fitoplankton) ve hayvansal planktonlar (zooplankton). Fitoplanktonlar, tıpkı kara bitkileri gibi fotosentez yaparak oksijen üretirler. Dünya üzerindeki oksijenin neredeyse yarısı bu minik canlılar sayesinde oluşur. Ayrıca deniz canlılarının çoğunun besin kaynağı da planktonlardır. Küçük balıklar, karidesler, hatta devasa balinalar bile planktonla beslenir. Bu nedenle planktonlar sadece deniz ekosisteminin değil, tüm ekosistemin temelini oluşturur. Onlar olmadan yaşam zinciri baştan çöker.

    Planktonlar ve iklim arasındaki bağ nedir?
    Planktonların iklim sistemi üzerindeki etkisi sanılandan çok daha büyük. Fitoplanktonlar, atmosferdeki karbondioksiti (CO₂) emerek onu denizin derinliklerine taşır. Bu, yeryüzündeki en etkili karbon emme mekanizmalarından biri. Yani planktonlar sadece nefes almamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda iklim değişikliğini yavaşlatan doğal bir filtre işlevi de görürler. Ancak iklim değiştikçe okyanuslar da ısınıyor. Bu da planktonların yaşadığı ‘ışıklı’ katmanın daralmasına, dolayısıyla fotosentez kapasitelerinin düşmesine neden oluyor. Sonuç? Daha az plankton, daha az oksijen ve daha fazla CO₂. İklim krizine karşı en büyük destekçilerimizden biri olan planktonların azalması, domino etkisi yaratabilecek bir tehlike olarak karşımızda.

    Isınan denizler, zayıflayan ekosistem
    2024, kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı 20.87 °C ile rekor kırdı. Bu artış, sadece planktonların değil, tüm deniz yaşamının dengesini bozuyor. Özellikle bazı bölgelerde yaşanan alg patlamaları (zararlı yosun çoğalması), sudaki oksijeni tüketerek balıklar dahil pek çok türün ölümüne yol açıyor. Ayrıca denizlerin güneş ışığını geçirebildiği ‘fotosentetik bölgesi’ son 20 yılda ortalama 50 metre daraldı. Bu da, planktonların yaşam alanlarını daraltıyor ve üretim kapasitelerini kısıtlıyor. Yani hem daha az karbon tutuluyor hem de planktonla beslenen canlıların yaşamı zorlaşıyor. Denizlerin renginin bile değiştiği bu süreç, plankton popülasyonundaki azalmayla doğrudan bağlantılı. Bu görünmeyen ama hayati canlıların kaybı, ekosistem zincirini tehdit ediyor.

    İnsanı da vuruyor: Plankton krizi ve gıda güvencesi
    Plankton sadece deniz canlıları için değil, insanlar için de yaşamsal bir rol oynuyor. Onlara bağımlı balık türleri, dünya genelinde milyonlarca insanın temel protein kaynağını oluşturuyor. Plankton azalınca bu türler de azalıyor, bu da gıda zincirimizi doğrudan etkiliyor.
    Ayrıca planktonların karbondioksit emme yeteneği zayıfladığında atmosferdeki sera gazı miktarı artıyor. Bu, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve kuraklık, sıcak hava dalgaları, tarımsal üretim kayıpları gibi zincirleme sorunlara yol açıyor. Yani denizlerin dibindeki bu mikroskobik canlıların sağlığı, aslında soframızdaki yiyecekten soluduğumuz havaya kadar her şeyi etkiliyor.

    Küçük canlı büyük etki
    Planktonlar gözle görülmeyecek kadar küçük olabilir ama yaşamın sürdürülebilirliği açısından devasa bir rol oynuyorlar. İklim değişikliği, okyanus sıcaklıkları ve ışık koşullarını değiştirerek onların varlığını tehdit ediyor. Bu da domino etkisiyle tüm ekosistemleri ve nihayetinde insan yaşamını etkiliyor. Peki ne yapabiliriz? Fosil yakıtlardan uzaklaşmak, deniz kirliliğini azaltmak, iklim politikalarını güçlendirmek ve doğayı merkezine alan kararlar almak bu krizi yavaşlatmak için elimizdeki güçlü araçlar arasında. Planktonları korumak, gezegenin nefesini korumaktır.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu