YUKARI

Enerji

Eklenme Tarihi: 21 Haziran 2017

21 Haziran Özel: Güneş enerjisinde yenilikler

  • 21 Haziran: En uzun gün, güneşten en çok faydalandığımız gün… Bugün, güneş enerjisindeki son gelişmelere göz atmak için doğru gün.

    Güneş enerjisi teknolojinin de yardımıyla yaygınlaşıyor, çatılarda görmeye alıştığımız güneş panelleri form değiştiriyor. Güneş enerjisi alanındaki son gelişmeler, sadece farklı tasarımdaki güneş panellerini değil güneş enerjisinden alacağınız verimi hesaplayan uygulamaları ve güneş enerjisini farklı zeminlere taşıyan araştırmaları da kapsıyor.

    - Güneş enerjisinin kullanımı arttıkça, farklı sektörlerin konuya ilgisi de artıyor. Teknoloji devi Google’ın geliştirdiği Project Sunroof, binaların çatısına düşen güneşi hesaplıyor ve buna göre kurulacak panellerle ne kadar tasarruf sağlanabileceğini söylüyor. Böylece kullanıcılar “güneş enerjisi kullanmaya başlamak istiyorum fakat çatımın ne kadar güneş aldığından ve yaptığım yatırıma değip değmeyeceğinden emin değilim” endişesinden kurtuluyor.

    Project Sunroof, Google Earth teknolojisiyle çalışıyor. Öncelikle çatı tipi ve yerel iklim koşulları inceleniyor. Buna göre çatıda güneş panellerine ne kadar yer ayrılacağı ve güneşin yıl içindeki açılarına göre alınabilecek güneş ışığı miktarı hesaplanıyor. Çatıya kaç tane panel yerleştirileceğinin belirlenmesinin ardından kurulum için gerekli finansman ve kredi seçenekleri sıralanıyor. Son olarak sıra yerel tedarikçilerden teklif almaya geliyor.

    Tüm bu hesaplamalar yapılırken çatının ebadı, şekli, gölgede kalan bölgeleri, etraftaki ağaçlar, yerel elektrik fiyatları, kurulum maliyetleri, zamanla çıkabilecek teşvikler gibi pek çok başlık değerlendiriliyor. Panellerin yerleştirilmesiyle elde edilecek tasarruf da zamana yayılarak hesaplanıyor.

    - Güneş enerjisiyle ilgilenen tek teknoloji de Google değil. Apple da hem üretim tesisleri hem şirket merkezinde yenilenebilir enerji kullanımı konusunda hassas. “Dünyanın en yeşil şirket merkezi” olarak tanıtılan Cupertino’daki Apple Park binası %100 yenilenebilir enerji kullanıyor. Bu enerjinin %75’i binanın çatısındaki güneş panelleri ve biyogaz yakıt hücreleriyle karşılanıyor. 


    - Güneş enerjisinin yaygınlaşmasında önemli faktörlerden biri de, klasik panel mantığının dışındaki farklı yüzeylere yaygınlaşmak olarak öne çıkıyor. Bu zeminleri pencerelerden akıllı telefon ve tablet ekranlarına kadar genişletmenin yolu ise likit veya benzer formdaki güneş enerjisi hücrelerinin üretiminden geçiyor.

    Avustralya kökenli araştırma kurumu CSIRO’nun geliştirdiği yazıcı, güneş enerjisini elektriğe dönüştüren likit hücrelerle çalışıyor. Yazıcıdan çıkan hücreler plastik gibi uygun maliyetli zeminler üzerine yerleştiriliyor. Bu şekilde üretilen farklı ebatlardaki paneller pencerelerde veya mobil telefon ekranlarında kullanılabiliyor. Sistem, plastik üzerine uygulanması nedeniyle ciddi bir maliyet avantajı barındırıyor. Yapılan testlere göre bulutlu havalarda klasik panellere göre daha iyi çalışıyor. Bununla beraber, standart güneş panelleri, bu hücrelere göre 10 kat daha verimli. Bu nedenle projenin şimdiki amacı, yeni nesil güneş hücrelerinin verimini artırmak.

     

    - Likit güneş hücreleri konusunda çalışan tek firma CSIRO değil. Xerox'un geliştirdiği yeni baskı cihazı, elektronik devreleri oluşturacak sıvı formdaki çiplerden oluşan bir mürekkep kullanarak, hafif ve katlanabilir yüzeylerin üzerine baskı yapabiliyor. 

    Xerox’un AR-GE laboratuvarı Xerox PARC tarafından geliştirilen cihaz, sıvı bir alaşımdan elektronik devre basabiliyor ve kağıdın üzerine mürekkep basma teknolojisine benzer bir modelle çalışıyor. Bu yazıcıda kullanılacak sıvı mürekkep, elektronik devreleri oluşturacak sıvı formdaki çiplerden oluşuyor. İçinde kum tanesi büyüklüğünde milyonlarca çip bulunan bu sıvı alaşım, hafif ve katlanabilir yüzeylerin üzerine basılarak, güneş enerjisi üretecek milyonlarca minik solar hücreye dönüşüyor. Baskı cihazının güneş enerjisi panellerinin daha verimli, hafif ve uygun maliyetli bileşenlerden üretilmesinde kullanılması hedefleniyor.

     

    - Tabii ki ilginç tasarımlara göz atmadan olmaz. Doğadan ilham alan SmartFlower, ayçiçeği gibi hareket ederek güneşi takip ediyor. Avusturyalı bir şirket tarafından geliştirilen SmartFlower, güneş doğarken yapraklarını açıyor ve gün boyunca güneşi izleyerek hareket ediyor. Güneş batarken yeniden yapraklarını kapatıp sabahı beklemeye başlıyor. Güneşi izlemesini sağlayan sensörler sayesinde klasik çatı sistemlerine göre daha verimli çalışıyor. Enerjiyi ise gövdesinde depolayabiliyor. Ürün tanıtımlarında, kolayca kurulup devreye alınabilen SmartFlower için küçük bir alanın yeterli olduğu belirtiliyor. Yılda ortalama 4,000 kWh enerji sağlayan panel, bir evin yıllık enerji ihtiyacını tek başına karşılayabiliyor. 

     

    Cam yüzeylerin güneş enerjisi üretmesini sağlayacak teknolojik gelişmelerle veya sadece panellerin tasarımını değiştiren pratik yeniliklerle, dünyada her geçen gün daha fazla kişi yüzünü güneşe dönüyor, güneşin sonsuz enerjisinden faydalanıyor.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu