YUKARI

Sürdürülebilir İş

Eklenme Tarihi: 11 Ekim 2021

Koç Holding Karbon Nötr Programı’nı başlattı

  • Koç Holding, iklim kriziyle mücadele yolunda ve 2050’de karbon nötr olma hedefi kapsamında, somut ve uygulanabilir adımları içeren Karbon Dönüşüm Programı’nı başlattı.

    Koç Holding iklim kriziyle mücadelede ve düşük karbon ekonomisine geçiş yolculuğunda Topluluk şirketlerini ve ekosistemini harekete geçirmeye hazırlanıyor. 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini ortaya koyan Koç Holding, bu doğrultuda somut ve uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon Dönüşüm Programı’nı başlattı. Koç Topluluğu şirketlerinin iklim krizine yönelik attığı adımları hızlandırma hedefiyle hayata geçirilen programın çevrimiçi lansmanınn ‘Koç Topluluğu 2050 Karbon Nötr Hedefi ve Yol Haritası’ başlıklı oturumunda konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, iklim krizinin iş dünyası açısından en önemli sürdürülebilirlik risklerinden biri olduğuna dikkat çekti. Çakıroğlu şöyle devam etti: “Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Her önemli küresel meselede olduğu gibi iklim krizi; özel sektörün, kamunun ve sivil toplumun iş birliği yapması gereken çok acil bir konu. İklim krizinin artan etkilerine bu yaz döneminde ne yazık ki hep birlikte şahit olduk. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman yangınları, sel ve kasırga gibi iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin yaşandığı bu dönemde, dünyanın en saygın bilim kuruluşlarından olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, 6. Değerlendirme Raporu'nu yayımladı. Rapor, Paris Anlaşması'ndaki küresel sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlama hedefini gerçekleştirebilmek için çok hızlı ve çok güçlü bir ekonomik dönüşüme ihtiyaç olduğuna vurgu yapıyor. Sadece bu bile, başlattığımız Karbon Dönüşüm Programı’nın ne kadar kritik, ne kadar doğru zamanda ve isabetli olduğunu gösteriyor.”

    “Dünyanın geleceğine önemli katkıda bulunuyoruz”
    “Koç Topluluğu olarak kuruluşumuzdan bu yana insanı odağına alan, dünyayı ve toplumu gözeten bir yaklaşımla hareket etmeye özen gösteriyoruz” diyen Levent Çakıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “En önemlisi, iş modelimizi sürdürülebilirlik perspektifinde güçlendirip, rekabetçi avantaj yaratacak şekilde değiştirme, dönüştürme hedefiyle hareket ediyoruz. İklim krizinin işlerimizin sürdürülebilirliği açısından en önemli risklerden biri olduğunu söylemiştim. Bir yandan Sınırda Karbon Vergisi gibi düzenlemeler, yatırımcıların gittikçe artan baskısı, diğer yandan tüketicilerin ve özellikle çalışanların talepleri, şirketlerin düşük karbon ekonomisine daha hızlı geçiş konusunda zorlanmasına sebep oluyor. Buna ilave olarak, iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler de fiziki riskler oluşturuyor. Bu konuda gerçekçi bir yaklaşımla, bir taraftan bu riskleri yönetirken diğer taraftan tüketicinin, yatırımcının ve çalışanın beklentilerine cevap verecek şekilde iş modellerimizi, ürünlerimizi, hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamdaki çalışmalarımızı iş modelimize entegre ederek rekabetçi avantaj yaratacağımıza inanıyorum. Sürdürülebilirlik her zaman gündemimizdeydi ancak Karbon Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve daha iddialı hedeflerle bu konuyu yönetmeye başladık.”

    “Programı üç ana başlıkta yöneteceğiz”
    Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında yöneteceklerini açıklayan Levent Çakıroğlu, programın aşamalarını şu şekilde aktardı: “Bunlardan ilki, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı. Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’ne (TCFD) destek veren şirketler arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer önemli ayağı ise 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdüne ulaşmak üzere Topluluk şirketlerinin hedeflerinin belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere küresel ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan politika ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”

    “Yapısal önlem ve değişikliklere gideceğiz”
    Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, Koç Topluluğu olarak bugüne kadar toplum ve çevre odaklı pek çok büyük projeyi birlikte başarıyla yürüttüklerini vurguladı. “Fakat Karbon Dönüşümü Programı, hem çok daha uzun vadeli, hem de yaratacağı etki ve dönüşümün ölçeği açısından hepsinden daha büyük” diyen Kızıl sözlerini şöyle sürdürdü: “İklim krizi, gezegenimiz için varoluşsal bir tehdit. Harekete geçmek ya da geçmemek yalnızca işimizin değil, insanlığın geleceğini belirleyecek. Koç Topluluğu olarak iklim kriziyle mücadele yolunda yapısal önlem ve değişikliklere gideceğiz. İklim krizinin geri dönüşü olmayan etkilerinden kaçınmak için Paris Anlaşması ile belirlenmiş olan küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutma hedefinin dahi, bilimdeki son gelişmeler ışığında yetersiz kaldığı anlaşıldı. Şimdi bütün dünya, hedeflerini revize ederek küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamanın yollarını arıyor. Hükümetler bu hedefleri ulaşılabilir kılacak mevzuat ve yasal düzenlemeleri hızla hayata geçiriyor. Dolayısıyla özel sektörün bu krize kayıtsız kalma şansı artık zaten yok. Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından da onaylanmasıyla 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda ortaya koyulacak eylem planlarının, destekleyici mevzuatların, teşvik ve finansman imkânlarının da bu süreci hızlandıracağı aşikâr. Bu konu sadece hükümetlerin değil yatırımcıların gündeminde de giderek daha büyük bir ağırlık kazandı. Şirketlerin finansal sonuçları kadar, ESG olarak tanımladığımız, çevre, sosyal, kurumsal yönetim performansları da yatırımcılar tarafından sorgulanıyor. ESG performansını iyileştirmeyen şirketler, yakın gelecekte yatırımcılarını kaybetme riski taşıyor. Aslında bütün bu gelişmeler bizim ‘Geleceğe. Birlikte’ olarak tanımladığımız ve sürdürülebilirlik stratejimizin temeli olan ‘Tüm paydaşlar için fayda yaratarak büyüme’ anlayışımızla doğrudan örtüşüyor ve şimdiden yeni düzende de devam ettireceğimiz liderlik konumumuzun sinyalini veriyor.”

    “Karbon dönüşümü bize büyük sorumluluk yüklüyor.”
    Koç Topluluğu olarak otomotivden beyaz eşyaya, enerjiden finansa pek çok farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Oya Ünlü Kızıl sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyanın şu an belki de en önemli gündem maddesi olan karbon dönüşümü her sektörümüzü yakından ilgilendiriyor ve bize büyük sorumluluklar yüklüyor. Alacakları aksiyonlar farklılık gösterse de tüm şirketlerimizin düşük karbon ekonomisine geçiş yolculuğunda önemli etki alanları var. Biz Koç Topluluğu olarak, bu alanda da ülkemiz özel sektörüne öncülük edeceğiz. Ayrıca inanıyorum ki kararlılığımız ve somut adımlarımızla önümüzdeki dönemde yalnız ülkemizde değil uluslararası ölçekte de sürdürülebilirlik performansımızdan söz ettireceğiz."

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu