YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 13 Haziran 2014

Evlerde biriken elektronik atıklar ölümcül hastalık nedeni

  • Bahçeşehir Üniversitesi'nin hazırladığı rapora göre, Türkiye, "Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar"ın (AEEE) toplanması ya da bertaraf edilmesi konusunda Avrupa'nın oldukça gerisinde yer alıyor.

    Bahçeşehir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından "5 Haziran Dünya Çevre Günü" kapsamında hazırlanan rapora göre, Türkiye, içerisinde çevre ve insan sağlığına zararlı maddeler barındıran "Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar"ın (AEEE) toplanması ya da bertaraf edilmesi konusunda Avrupa'nın oldukça gerisinde yer alıyor.

    Rapora göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kişi başı yıllık toplanan AEEE miktarı 17 kilogram iken, Türkiye'de bu yıl toplanması planlanan AEEE miktarı, kişi başına 0,3 kilogram olarak hedeflendi. Türkiye'de sisteme kayıtlı AEEE üreticilerine bakıldığında en çok üretici yüzde 82,2 ile İstanbul'da bulunuyor.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2012 verilerine göre, Türkiye'de yılda 537 bin ton e-atık ortaya çıkıyor ve bu oranın 2016'da 3 katına çıkması bekleniyor. İçerisinde kobalt, baryum, civa, berilyum, krom, kurşun ve arsenik gibi 40'tan fazla hammadde bulunduran AEEE'ler, düzgün şekilde yok edilmediğinde ya da toprağa karıştığında çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar veriyor.

    Bahçeşehir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Özdemir, barındırdığı zararlı hammaddeler nedeniyle AEEE'lerin birçok ölümcül hastalığa neden olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Elektronik atıkların içeriğindeki civa, beyinde ve böbreklerde hasara, baryum ise kalp ve karaciğer hastalıklarına, kas zayıflıklarına sebep oluyor. Berilyum, akciğer kanserine, krom genetik hasarlara ve alerjik bronşite, kurşun sinir sistemi, dolaşım sistemi ve üreme sisteminde hasarlara, kadmiyum maddesi de böbrekleri tahrip ederek kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden oluyor. Kobalt ise başlı başına radyoaktif bir madde."

    Elektronik atıkların genel olarak tehlikeli atık sınıfına girdiğini belirten Özdemir, evlerde en çok biriktirilen elektronik atıkların başında cep telefonlarının geldiğini ve insanların zarar görme olasılığı en yüksek elektronik atığın, cep telefonları olduğunu kaydetti.

    Özdemir, Mayıs 2012'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yayımladığı Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği'nin ihtiyaca yönelik yönetmelik olsa da gerekli toplum bilincinin oluşmaması ve AEEE'nin toplama sürecinin düzgün işlememesi sonucu toplanan atık miktarının yetersiz kaldığını ifade ederek, yönetmelik kapsamında Türkiye'de nüfusu 400 binden fazla olan belediyelerin en geç 1 Mayıs'ta, nüfusu 200 bin ila 400 bin arasında olan belediyelerin de en geç 1 Ocak'ta elektronik atıkları ayrıştırarak toplamaya başlamış olması gerektiğini hatırlattı.

    Çalışmalara göre, geri dönüşüm aracılığıyla plastik sektörünün yüzde 10,2 ile en yüksek gelir artışına sahip sektör olduğunu belirten Özdemir, "Elektronik atıklardan elde edilen geri dönüştürülmüş metal pazarı ise yıllık yüzde 8,1 büyüyor. 2009'da e-atık pazarının 11 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Dolayısıyla elektronik atıkların evlerde çürümesi veya düzenli depolanması çok ciddi ekonomik kayıptır. Bu ürünler toplanıp, geri dönüşümü sağlanırsa hem yeni bir sektör yaratmış hem de ülke ekonomisine yeni değerler katmış oluruz" değerlendirmesinde bulundu.

    Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Özdemir, İstanbul'da Kadıköy ve Pendik belediyeleri hariç diğer belediyelerin henüz sistematik bir şekilde e-atık toplamaya başladığına dair hiçbir verinin olmadığına işaret ederek, Kadıköy ve Pendik belediyelerinde yapılan çalışmalar sonucunda aktif olarak e-atıkların toplanarak, geri dönüşüm tesisine iletildiğini belirtti. Bu kapsamda, İstanbul'da Bahçeşehir Üniversitesi ve Pendik Belediyesi işbirliği ve İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Elektronik Atık Geri Dönüşüm Yönetim Sistemi kuruluyor. Sistemin kurulumu sırasında ilçe içindeki okullarda, halk eğitim merkezlerinde ve alışveriş merkezlerinde eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılarak "daha bilinçli bir toplum anlayışı" için adımlar atılacak. Bunun yanı sıra web tabanlı bilinçlendirme hizmetleri ve sosyal medya etkinlikleri de düzenlenecek.

    Haber hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu