YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 08 Ekim 2007

Bir derecelik sıcaklık artışının maliyeti 1 milyar YTL

  • TÜSİAD Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Dr. Erdal Karamercan, küresel ısınmanın olumsuz etkilerinden ilk etapta Türkiye’nin de yer aldığı Akdeniz kuşağının etkileneceğini belirterek, "1 derecelik sıcaklık artışı bile, verim düşüşü nedeniyle, ekonomiye yaklaşık 1 milyar YTL’nin üzerinde zarar vermekte.    

    6/10/2007 Hürriyet

    TÜSİAD Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Dr. Erdal Karamercan, küresel ısınmanın olumsuz etkilerinden ilk etapta Türkiye’nin de yer aldığı Akdeniz kuşağının etkileneceğini belirterek, "1 derecelik sıcaklık artışı bile, verim düşüşü nedeniyle, ekonomiye yaklaşık 1 milyar YTL’nin üzerinde zarar vermekte. Buğdayda kuraklığa bağlı ortalama verim düşüşünün de yüzde 10-15 civarında olduğu hesaplanıyor. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak ün salan Konya’da ise bu oranın yüzde 30-35’e kadar düşmesi söz konusu" dedi.

    Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından Ceylan Otel'de düzenlenen "İklim Değişikliği: Türk Tarımıve Gıda Sektörü" konulu seminerde konuşan Karamercan, son dönemde küresel ısınma sorununa gösterilen ilginin başta sanayileşme olmak üzere, politika yaklaşımlarında değişime yol açacak boyutta olmadığı söyledi.

    "POLİTİKACILAR SORUNU GÖZ ARDI EDİYOR"

    TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın rahatsızlığı nedeniyle son anda katılamadığı toplantıda, tarım ve tarıma dayalı gıda sanayiinin, ülke nüfusunun beslenmesi açısından tüm dünyada stratejik anlam taşıdığına dikkat çeken Karamercan, "Tarım ve gıda sanayiinin Türkiye ekonomisinde ve sosyal yapısındaki önemini vurgulamak gereksiz. Bu öneme karşılık, sektöre yıllardır hakim olan kısa vadeli bakış açısı ve uygulanan populist politikalar, artık sektörün rekabet gücünü tehdit etmektedir" dedi.

    Karamercan, tarım sektöründe bugüne kadar uygulanan politikalara bağlı olarak ve ölçek, finansman, işgücü gibi sorunlar nedeniyle, modern üretim yapısının gelişiminin çok yavaş olduğunu bildirdi. Son dönemde sektördeki bu sorunlara "iklim değişikliği ve kuraklık"ın da eklendiğini ifade eden Karamercan, "Benimsenen çevre politikalarının olumlu-olumsuz sonuçları ancak yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Bu gerçek ise, konunun politikacılar tarafından göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Maalesef bugün yaşadığımız sorunların temelinde bu olgu yatıyor" diye konuştu.

    "2100'DE DÜNYANIN 3'TE 1'İ ÇÖL OLACAK"

    BM İklim Değişikliği Son Değerlendirme Raporu’na göre, önlem alınmazsa, 2100 yılında dünyanın üçte birinin çöle dönüşebileceğinin hesaplandığına işaret eden Karamercan, küresel ısınma nedeniyle 2080’e kadar 200-600 milyon insanın açlık, 1-3 milyar insanın da susuzluk tehdidi altında olacağını kaydetti. Karamercan, şöyle konuştu:

    "Küresel ısınmadan ilk etapta, Türkiye’nin de yer aldığı Akdeniz kuşağının etkileneceği tahmin ediliyor. Dünyadaki hızlı ısınma, Türkiye’deki yarı kurak iklime sahip bölgelerde kuraklık sorunlarına yol açarak, tarımsal verimlilikte belirgin kayıplara neden olmaya başladı. 1 derecelik sıcaklık artışı bile, verim düşüşü nedeniyle, ekonomiye yaklaşık 1 milyar YTL’nin üzerinde zarar vermekte. Özellikle, kışlık olarak ekilen tahıllarda rekolte düşüşü nedeniyle, bu ürünleri kullanan sektörlerde hammadde sıkıntısı başgöstermekte. Son verilere göre, arpada rekoltenin geçen seneye göre yüzde 20-30 arasında düştüğü öngörülüyor. Buğdayda kuraklığa bağlı ortalama verim düşüşünün de yüzde 10-15 civarında olduğu hesaplanıyor. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak ün salan Konya’da ise bu oranın yüzde 30-35’e kadar düşmesi söz konusu."

    "40 YILDA 3 VAN GÖLÜ KADAR SULAK ALAN KAYBETTİK"

    Karamercan, iklim değişikliğinin yarattığı sorunlardan birinin de yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının etkin kullanılamaması olduğunu söyledi. Dünyada ve Türkiye'de su rezervlerinin, aşırı ve bilinçsiz kullanma, nüfus artışı, kentleşme, kirlenme ve yönetişim eksikliği nedenleriyle hızla azaldığına dikkat çeken Karamercan, Türkiye'nin önemli su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, mevcut kaynakların etkin kullanılmaması nedeniyle sanılanın aksine artık 'su zengini' bir ülke olmadığını dile getirdi.

    Karamercan, "Türkiye’de suyun yaklaşık yüzde 70’i tarımsal sulamada kullanılıyor. Tarım arazilerine kaçak kuyulardan kontrolsüz su çekimi ve vahşi sulama nedeniyle, milyonlarca ton su rezervi heba olurken, verimli topraklarımız da tuzlanıyor. Yerüstü ve yer altı sularımızı yıllarca hoyratça kullanmamız sonucunda, son 40 yılda Van Gölü’nün 3 katı büyüklüğündeki sulak alanı kaybettik" diye konuştu.

    "ÜRÜN DESENLERİ YENİDEN OLUŞTURULMALI"

    Meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşümünü kaygıyla izlemek yerine, tarım ve gıda sanayinin geleceğe nasıl hazırlanacağına ilişkin çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Karamercan, şu önerilerde bulundu:

    "Durumu tüm boyutlarıyla açıkça ortaya koyacak bilimsel çalışmalardan yararlanarak, tarım ve gıda sanayiinde iklim değişikliğine uyum politikaları geliştirmeliyiz. Hava sıcaklığındaki artışın hangi bölgede, hangi ürünü nasıl etkilediğini belirleyerek, ürün desenlerini yeniden değerlendirmeli ve gıda sanayiimizi de bu doğrultuda şekillendirmeliyiz."
     
    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7427402.asp
        

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu