25/09/2007 - Radikal BM'nin küresel ısınmayla ilgili en üst düzey toplantısında konuşan Erdoğan, küresel ısınmadan en çok etkilenenlerin en az sera gazı salan ülkeler olmasındaki adaletsizliğe dikkat çekti. Başbakan, Türkiye'nin özel durumu tanınırsa, Kyoto'ya olumlu baktığını söyledi. Bush panele katılmadı
NEW YORK - BM Genel Kurulu'nun 62. açılışına katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, küresel ısınmayla mücadeleye dair hükümetlerarası panelde yerini alıp, sera gazı salımının azaltılması zorunluluğu getiren 1997 tarihli Kyoto Protokolü'ne taraf olmak için Türkiye'nin şartlarına açıklık getirdi. Dün BM'de düzenlenen 'Hafifletme: Emisyonun Azaltılması, İklime İstikrar Kazandırılması, Ortak Geleceğimizi Koruma' başlıklı panele 150 ülke katılırken, 80 ülke lider düzeyinde temsil edildi. Bu açıdan BM'deki iklim değişikliğiyle ilgili en üst düzey toplantı niteliğindeydi. Ama küresel ısınmanın varlığını bile kabullenmeyip Kyoto'yu onaylamayan George W. Bush, en çok sera gazı salan ülke olan ABD'nin başkanı olmasına rağmen toplantıya katılmadı. Erdoğan, konuşmasında, küresel ısınmadan en çok etkilenenlerin en az sera gazı salanlar olmasındaki adaletsizliğe dikkat çekti: "İklim değişikliği bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en büyük çevre tehdidi. En büyük nedeni sera gazları emisyonu. En adaletsiz yönlerinden biri, sorunun olumsuz sonuçlarından en fazla etkilenen ülkelerin, sorunun ortaya çıkmasında en az sorumluluk sahibi ülkeler olmaları."
'Grubumuzdan daha az salıyoruz' Erdoğan, Türkiye'nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin özel şartlara sahip Ek-I ülkesi olduğunu, ama temel ekonomik göstergeler açısından sanayileşme düzeyinin henüz EK-I ülkelerinin büyük çoğunluğunun seviyesine ulaşmadığını, 2004 itibarıyla toplam kişi başına düşen sera gazı salım miktarının 4.1 ton karbondioksite denk geldiğini, bunun AB, OECD ve Ek-I listesi ülkeleri ortalama değerlerinin yaklaşık üçte birine karşılık geldiğini anlattı. Başbakan, Türkiye'nin, henüz Kyoto Protokolü'ne taraf olmamasıyla ilgili şunları söyledi: "Yüksek düzeyde değerlendiriyoruz. Türkiye, özel koşullarından ötürü EK-I ülkelerinden daha farklı durumda bir EK-I ülkesi olduğu dikkate alınmak kaydıyla Kyoto'ya taraf olmaya olumlu bakmaktadır. Erdoğan, gelişmekte olan ülkelere temiz teknoloji sağlanmasını ve salım kotası konurken daha esnek davranılmasını talep etti: "Gelişme yolundaki ülkeler ile en az gelişmiş ülkelerin uluslararası mekanizmalar, uyuma yönelik fonlar ve yeni teknolojilerden daha kapsamlı yararlanması gerek. Gelişmekte olan ülkeler ise özgün şartları da göz önünde bulundurularak adil ve esnek bir çerçevede uluslararası çabalara katılmalı. Mekanizmalar yaygınlaştırılmalı, gönüllü ve esnek düzenlemeler oluşturulmalı." Tarihsel sorumluluğa sahip salımı yüksek gelişmiş ülkelerin 2012 sonrası dönemde daha yüksek düzeyde salım azaltımına gitmeleri gerektiğini, ama gelişen Türkiye'nin salım artışının da süreceğini söyleyen Başbakan, "Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik gelişmesini devam ettirmeye büyük önem veren Türkiye, 'hakkaniyet' ve 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkeleri temelinde, iklim değişikliğine karşı mücadeleye devam etmek konusunda kararlıdır" vurgusu yaptı. Erdoğan, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla uluslararası ve bölgesel işbirliğine verdikleri büyük önemin göstergesi olan Mart 2009'da İstanbul'da yapılacak Dünya Su Forumu'na tüm katılımcıları davet etti.
Terminatör ile Gore da konuştu BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon da şu uyarıyı yaptı: "İklim değişikliği ve bizim buna karşı ne yapacağımız, bizi, çağımızı belirleyecek ve gelecek kuşaklara bırakacağımız küresel miras olacak. Artık şüphe duyma vakti geçti. Şimdi harekete geçmezsek, iklim değişikliğinin etkisi yıkıcı olacak. Bununla baş edebilecek önlem ve teknolojilerimiz var. Olmayan şey zaman." Kutuplardaki buzullarla Himalaya'daki buzların erimesine işaretle iklim değişikliğinin hızlandığı saptaması yapılan toplantıda, Bush yönetiminden farklı olarak salımı azaltıp yeşil teknolojiye yatırım yapan Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger ile küresel bilinçlendirme kampanyası yürüten eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore da konuştu. (aa, afp)
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=233892&tarih=25/09/2007
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013