YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 17 Şubat 2011

Kelebeklerin büyük sırrı

  • 15 Şubat 2011 Ntvmsnbc

    Türkiye, bir "kelebek cenneti".... Ancak onlar da tehlikede... Türkiye'deki Kelebeklerin Kırmızı Kitabı, onları korumaya karar verenler için önemli bir başucu kitabı....,

    Türkiye'deki kelebeklerin ne denli önemli olduğunu anlatmaya kararlı bir grup var... Doğa Koruma Merkezi... Bu konuda bilimsel araştırmalar yapıyorlar... Ama sadece araştırmalarla sınırlı kalmıyor yaptıkları... Kelebek gözlemcilerinin sayısının artması için de uğraş veriyorlar... Doğa Koruma Merkezi'nden Özge Balkız çalışmalarını anlatıyor telefonun ucunda... Lafı uzatmayalım kelebeklerin neden bu denli önemli olduğuna, Türkiye'deki Kelebeklerin Kırmızı Kitabı'nı anlatarak başlayalım....

    Türkiye, 45’i endemik 380 kelebek türünün evi... Kelebekler açısından bu kadar zengin bir ülkede bu canlıları korumak elbette ki bir öncelik. Çevredeki değişimlerden çok kolay etkilenebilen kelebeklerin etkin korunabilmesi için bu türlerin durumunu bilmek, koruma ihtiyaçları ve önceliklerine göre adımlar atabilmek hayati derecede önemli. Ancak başarılı koruma çalışmaları yapabilmek için nereden başlamak gerekir?

    Türkiye’deki Kelebeklerin Kırmızı Kitabı, yoğun çalışma ve detaylı araştırmaların sonunda, Türkiye’nin tehlike altında olan ve az bilinen 95 türünü gözler önüne seriyor ve kelebeklerin etkin korunması için önemli bir ilk adım niteliği taşıyor. 40’a yakın ulusal, uluslararası uzman, bilim insanı ve kelebek gözlemcisinin aktif desteği ile hazırlanan Türkiye'deki Kelebeklerin Kırmızı Kitabı, kelebeklerle ilgilenen herkesi kelebekleri gözlemeye, kelebeklere yönelik bilgi açıklarının kapatılmasına ve onların korunmasına destek olmaya davet ediyor.

    Evrim Karaçetin ve Hilary Welch tarafından yazılan kitabın editörü ise  Burcu Meltem Arık Akyüz...

    Tüm dünyada yalnızca Çoruh Nehri havzasında yaşayan Merhaba Çokgözlüsü (Polyommatus merhaba) adlı kelebeğin nesli tehlike altında. Uzmanların iki yıl boyunca yaptıkları kırmızı liste çalışmaları sonucunda türün yok olmaya yaklaşmasının en temel nedeninin yaşam alanının kaybolması olduğu anlaşıldı.

    Türkiye’de bugüne kadar uzmanlar tarafından tanımlanmış yaklaşık 380 farklı kelebek türü yaşıyor. Bu türlerin %10’u dünya üzerinde Türkiye’den başka hiçbir yerde yaşamıyor. Komşu ülkelerine göre çok daha zengin bir kelebek çeşitliliğine sahip olan Türkiye’de ne yazık ki her on kelebek türünden birinin nesli tehlike altında.

    Bu bilgiler, 2009 yılından bu yana Doğa Koruma Merkezi tarafından yürütülen ve Hollanda Ekonomik İşler, Tarım ve İnovasyon Bakanlığı tarafından desteklenen “Türkiye’nin Kelebeklerinin Etkin Korunması için Altyapı Oluşturulması Projesi” kapsamında oluşturuldu.

    Dünyanın saygın kuruluşlarından Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin, Avrupa ve Hollanda Kelebeklerini Koruma birliklerinin destekleri ve yardımlarıyla ve yirmiden fazla ulusal ve uluslararası uzman ve bilim insanının katılımıyla Türkiye’nin Kelebekleri Kırmızı Listesi 2 yıl süren bir çalışma sonucunda hazırlandı.

    Bu çalışmayla, Türkiye’de bulunan tüm kelebek türleri uluslararası kriterler kullanılarak değerlendirildi ve her bir türün insan etkinliklerinden nasıl etkilendiği, popülasyonlarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde nasıl değişmesi beklendiği ortaya konuldu. Kırmızı listede, Türkiye’de nesli tehlike altında olduğu belirlenen tüm kelebeklerle ve bu türleri tehdit eden etkenlerle ilgili ayrıntılı bilgi bulunuyor.

    Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Uğur Zeydanlı yaptığı açıklamada Türkiye’nin kelebeklerini tehdit eden etkenler arasında plansız yapılaşma, plansız madencilik ve plansız enerji yatırımlarının bulunduğunu belirtti. Ayrıca yoğun tarım uygulamalarının artması ve geleneksel tarım uygulamalarının terk edilmesinin birçok kelebek türünün yok olma sınırına gelmesine neden olduğunu ifade etti. Zeydanlı görüşlerine şöyle devam etti: “Kelebekler açısından Avrupa’nın en önemli ülkeleri arasında bulunan Türkiye’de kelebek türlerinin korunması için ciddi önlemler alınması ve öncelikli alanlarda koruma eylemlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yapılan kırmızı liste çalışması hangi kelebek türlerinin ne tip tehditler karşısında korunması gerektiğini ortaya koyuyor.”

    DOĞA KORUMA MERKEZİ

    Doğa Koruma Merkezi, Türkiye’nin doğasının etkin korunması için, kapasite artırımını, bilimsel ve teknik alt yapının geliştirilmesini sağlamayı amaçlamakta. Devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları, bilim ve araştırma kurumları, uzmanlar ve gönüllülerle işbirliği içinde ortak platformlarda çalışan Doğa Koruma Merkezi, doğa korumaya altlık oluşturacak sağlıklı verilerin toplanması ve kapsamlı analizi için çalışmalar yapmakta ve destek vermekte. Bu araçlar korumada öncelikli alanların belirlenmesinde, bu alanlar için sürdürülebilir kaynak kullanımının ve koruma eylem planlarının oluşturulmasında kullanılmakta.

    Doğa Koruma Merkezi, Avrupa Kelebeklerini Koruma Örgütü’nün Türkiye temsilcisi. 2009 yılından bu yana Avrupa ve Hollanda Kelebeklerini Koruma birliklerinin ve Avrupa Birliği’nin destekleri ile Türkiye’nin Kelebeklerinin Etkin Korunması için Altyapı Oluşturulması Projesi’ni yürütmekte. Projenin finansal destekçisi Hollanda Ekonomik İşler, Tarım ve İnovasyon Bakanlığı.
     

    Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu