YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 17 Mayıs 2010

Yunusları Kafese Sokmayın Efendiler!

  • 16.05.2010 Radikal

    Sonsuz okyanuslardan havuzlara: Avrupa'nın bazı ülkelerinde yasaklanan yunus gösteri merkezleri Türkiye'de giderek artıyor.

    Yunuslarla yüzme fikri herkesin hoşuna gider; havuzda yaptıkları gösteriler, halkaların içinden atlamaları, burunlarında top çevirmeleri... Ancak Sualtı Araştırmaları Derneği; Deniz Memelileri Araştırma Grubu Koordinatörü Fethi Bengil (SAD-DEMAG), “Yunusların en zayıf yönü gülen yüzleri ve bu suiistimal ediliyor. Gösteri merkezlerinde avcılık yetilerini kaybediyor, iletişim organı olan sonar sistemlerini kullanamadıkları için strese giriyorlar” dedi.

    Yunus gösteri merkezleri Türkiye’de giderek popülerleşiyor. Avrupa’da ise birçok yerde bu merkezler yunusların doğal hayat popülasyonlarını tehdit edildiği ve doğalarına aykırı bir şekilde alıkonuldukları için kapatılıyor.

    SAD-DEMAG Koordinatörü Fethi Bengil, “Gösterilerde yaptıkları hareketler yunuslar için hiçbir şekilde anlam ifade etmemektedir. İstenileni yapma veya yapmama karşılığında ödüllendirme ve cezalandırma üzerine kuruludur” diye konuştu.

    Doğal hayatlarında avcı olan yunuslar, gösteri merkezlerinde ölü balıkla besleniyor, avcılık yetilerini kaybediyorlar. Ayrıca yunusların, iletişim kurdukları sonar sistemlerini (ses dalgalarını kullanarak cismin boyut ve uzaklığını algılamak), havuzda kullanamadıkları için strese girdikleri de iddia ediliyor. Doğal ortamda günde 70 kilometre yüzebilen yunuslar, gösteri merkezlerinde bundan yoksun.

    Yunuslar stres altında

    Türk karasularında deniz memelileri avının yasak olduğunu söyleyen WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Tolga Baştak, yunusların biyolojik sonar sistemlerini kullanamadıkları için strese girdiklerini belirtti: “İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkelerinde hiç gösteri havuzu bulunmuyor. Yunuslar ve balinalar derin deniz ve okyanus hayvanlarıdır. Doğal ortamlarından alınarak işkence benzeri yöntemlerle eğitilerek yunusların gösteri hayvanları yapılması ve bu arkasında büyük bir dram olan bu gösterinin eğitici, bilimsel ya da tedavi edici bir amacı yoktur.”

    Yunuslar, gösteri dışında terapide de kullanılıyor. SAD-DEMAG Koordinatörü Bengil yunusların terapide kullanılmasının çocuklar üzerinde olumlu etkisine dair kanıt olmadığını, aksine doğallığını kaybetmiş ve stres altındaki tutsak yunusların çocuklara zarar verme ihtimalinin yüksek olduğunu savundu.

    İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi Müdürü Cüneyt Turan ise, yunusların doğal ortamlarına çok yakın şartlarda tutulduklarını ve hiçbir hareketi zorla yapmadıklarını söyledi.

    Turan, “İnsanların gezegende yaşayan hayvanları tanımak için birçok tesis var. Yunus gösteri merkezi bunlardan biri. Yunuslar burada zarar görmüyor, doğalarına aykırı bir şey yaptırılmıyor. Hatta nesillerinin devamını sağlıyor” dedi.

    ‘Çocukları yürüttük’

    Yunusla tedavi sonucunda 10 çocuktan sekizinin tedavisinde ilerleme kaydedildiğini öne süren Turan, “Bilimsel olarak kanıtlanmamış olabilir ama biz burada yaşadıklarımızı söylüyoruz. Yürüyemeyenleri yürüttük, konuşamayanları konuşturduk. Yunuslar açık deniz görmedikleri için şoklanmış balıkla beslenmelerinde bir sorun yok” diye konuştu.

    İstanbul Dolphinarium Rehabilitasyon Psikolojik Danışmanı Elena Natalina ise “Etik olmayan koşullar yunusları kötü etkiliyor. Yunuslar sonar sistemlerini kaybetmiyor” dedi.

    Natalina yunuslarla tedavinin ve terapinin işe yaradığını savundu: “Yunusların kullandıkları sonar dalgaları insan beynindeki alfa dalgalarında düzeltme sağlıyor. ACTH hormonunu salgılattırıyor.”

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu