YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 29 Mart 2010

Alakır'ın Sularını Bedelsiz Aldılar!

  • 28.03.2010 Atlas

    Kumluca'daki Alakır Çayı üzerinde yapılan HES'lere köylülerin tepkileri sürüyor. Önceki gün Karacaören köyünde bir araya gelen yüzlerce köylü Alakır Vadisi'nde yapımı süren sekiz HES'lerin durdurulması için miting yaptı. Mitinge katılan köylülerden 82 yaşındaki Ahmet Türkkan, 'Alakır'da 100 yaşıma kadar yaşamak istiyorum' dedi.

    Alakır Çayı kıyısındaki Karabük mevkiinde saat 13'te başlayan mitinge kadınlar ve çocukların yanısıra genç yaşlı yüzlerce köylü katıldı. Ellerinde "Alakır özgür akacak, çevre bakanı sesimizi duy, suyumuzu sattırmayacağız ve biz ekmeğimizin peşindeyiz" ifadelerinin yer aldığı dövizler taşıyan köylülerin eylemi renkli görüntülere sahne oldu. Mitingde yapılan konuşmaların ardından Ado Enerji firmasına ait olduğu öğrenilen şantiyeye doğru yürüyen köylüler, "Ado şaşırma sabrımızı taşırma" sloganı atarak olaysız şekilde dağıldılar.

    Alakır'ın sularını bedelsiz aldılar!

    Mitingde bir konuşma yapan Kumluca Ziraat Odası Başkanı Zeki Öztürk, 2009 yılında Antalya İl Genel Meclisi'nde bir heyetin kendisini ziyaret ettiğini ve Alakır Vadisi'nde 12 HES yapılması için özel bir şirketin ilgili bakanlıklardan izin aldığını belirttiklerini söyledi. Bunun üzerine bölge tarımının ölmek üzere olduğunu ortaya koyan bir rapor hazırladıklarını anlatan Öztürk, özel bir şirketin Alakır'ın sularının kullanım hakkını bedelsiz olarak aldığını öğrendiğini belirtti. HES'lere karşı olmadıklarını anlatan Öztürk, doğanın ve bölge tarımının HES'ler uğruna bozulmasına karşı olduklarını söyledi. Bölgedeki 12 köyün tarımsal sulaması için bir proje hazırlandığını anlatan Öztürk, "projeye 2012'de başlanıp, 2017'de bitirilmesi gerekiyor. Ancak DSİ yetkilileri projenin başlayabilmesi için olumsuz yanıt verdiler" diye konuştu.

    Kendi suyumuzu satın alacağız

    Mitingde konuşan Alakır Derneği Başkanı Mehmet Başar, su kaynaklarını kiralayan şirketlerin para kazanmaktan başka bir derdinin olmadığını öne sürerek, "burada tahrip olan doğa bu şirketlerin umurlarında değil. Bölge halkı, ekmeğinin, suyunun peşinde" diye konuştu. Alakır Derneği eski Başkanı Kemal Erdoğan da Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyeline değinerek, doğaya ve bölgenin dokusuna zarar veren yöntemler yerine güneş enerjisinden yararlanılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Alakır'ın bölge halkının ellerinden çıkıp gideceğini vurgulayarak, "bir çok Avrupa ülkesinin bir yılda sahip olduğu güneş enerjisine biz bir ayda sahip oluyoruz. Kaynakların hızla tükendiği dünyamızda bir çok ülke güneşten yararlanmak istiyor. Su kaynaklarını kiralayan şirketler elli yıllığına kullanım hakkı alıyorlar. Böyle giderse, bizler bu suyu kullanabilmek için satın almak zorunda kalacağız" dedi.

    1700 HES, Anadolu köylüsüne ihanettir!

    HES'lerle birlikte ülkenin bütün derelerinin başına bela açıldığını öne süren TTKD (Türkiye Tabiatını Koruma Derneği) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, ülkenin her yerinde halkın sularını sattırmamak için ayaklandığını söyledi. Suların satılmasının kırsal bölgelerden kente göçü hızlandıracağını söyleyen Gündüz, göçle birlikte halkın vasıfsız işgücü olarak gecekondularda hapsolacağını iddia etti. Almanya'nın enerji ihtiyacının yüzde 17'sini rüzgar enerjisinden sağladığını belirten Gündüz, "buna karşılık enerji bakanımız Türkiye'de 1700 HES yapılacağını söylüyor. Bu Anadolu köylüsüne ihanettir. Bu ülkenin sularını sattırmayacağız, suyumuza sahip çıkacağız" şeklinde konuştu. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'na seslenen Gündüz, "Anadolu insanını 50-60 öncesinin enerji modelleriyle kandırmayın. Halk bilimi ve teknolojiyi izliyor. Bilimi şirketlerin değil, insanların yararına kullanın" çağrısında bulundu. Alakır Vadisi'nde 30 bin dönüm verimli tarım arazisinin su beklediğini anımsatan Gündüz, DSİ'nin suyu şirketlere değil öncelikle bölge insanına vermekle yükümlü olduğunu söyledi.

    Tek başıma da kalsam su için mücadele edeceğim...

    Kadınların yoğun katılımının gözlendiği Karacaören köyündeki miting renkli görüntülere de sahne oldu. Elinde pankartla mitinge katılan 82 yaşındaki Ahmet Türkkan, sularının ellerinden alınmasına karşı olduğunu belirterek, "varlık içinde yokluk çekmek istemiyoruz. Alakır Vadisi'nde 100 yaşına kadar yaşamak istiyorum" diye konuştu. Mitinge katılan köylülerden Ayşe Erdoğan ise gidecek başka bir yerlerinin olmadığını söyleyerek yaşam alanlarının bozulmasına izin vermeyeceklerini dile getirirken, Zeynep Ertürk Alakır'ın kolu olan Balkıklı çayının 6 yıl önce kuruduğunu anlatarak, "çay kuruduğu zaman dualar ettik, mevlid okuttuk. Ondan sonra su geldi. Suyumuzun bize verilmesini istiyoruz" dedi. 32 yaşında olduğunu söyleyen Esma Türkkan ise yaşamının bu vadide geçtiğini ve hiç aç kalmadığını söylüyor. Alakır Vadisi'nden başka gidecek bir yerlerinin olmadığını ve gençlerle çocukların geleceğinden endişe ettiklerini ifade eden Türkkan, "tek başıma da kalsam suyumuzu sattırmamak için mücadele edeceğim" şeklinde konuştu.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu